I. Islak bir besmeleyle aralandığında kirpiklerin sevap serinliğidir yayılan ellerinden ayaklarına ilk gülüşleri henüz aydınlığın titreşirken sularda secdeli dokunuşlarla ağarır gün
uykularından taşan gülümseyişlerin izleri yüzünde kıpıskırmızı gelincik çiçekleri huzurlu yalnızlıklar taşır şimdi susuşlar makbul saatlerde avuçlarından bir yürek yüklü yolculuk başlar rabbim... dersin ve amin
sonra sözün boşaldığı kuytulardan boşluğa tutunmak isteyen elin aralar hafifçe perdeyi bahçede nar çiçeği (nar çiçeği mi güzel gözlerin mi elbet güzeldir nar çiçeği güzel amma gözlerin muhteşem)
II. Kendinliksiz bir kalabalığa açarsın kapını bir sırrın ifşası gibi tedirgin telaşın rengine bürünürsün bitimsiz bir yarışta hayata sırtları dönük yaşayanlarla yanyana aynalardan uzakta aynılardan bir gün daha geçecek kendini konuşmadan kapatıp telefonları sayfaları kendini yazmadan çevireceksin
o buğulu mevsim o canlanan toprak camların ardında kalacak hiç fesleğen kokmayacak ellerin bu bahar belki tomurcuk bir gülde asılı kalacak bakışların hayatının en tenha günlerini yaşayacaksın kimbilir sırtüstü uzanıp gölgesine bir çınarın akışını bulutların göremeyeceksin mesela rüzgar değmeden tenine geçip gidecek tutunamayacak saçlarında leylak kokuları
III. duyuşlardan uzak bir soruştur iyi misin ... kocaman sarı papatyalardan içinde birkaç dal iğde çiçeği ile göğsünde bir demet bahar (belki bu bahar) hepsi bu kadar evet... belki iyi gelecek sana dokunmak bir deste karanfile
IV. saat on ve sekizdir tükenmişliğini omuzlarından yorgunluk olarak sarkıtan gün bıraktığı yorgunluğun utancından kızararak çekilirken ufuktan diyemiyorum ki ...... asfalta değmeden yorgunluğunu tel tel bırakabilseydin omuzlarıma dingin turuncu bir gülümseyiş olup uzaklaşmadan önce böylesi yazlandırılmak karanfilden daha iyi gelecekti belki de
V. hoşçakal
I.Islak bir besmeleylearalandığında kirpiklerinsevap serinliğidir yayılan ellerindenayaklarınailk gülüşleri henüz aydınlığıntitreşirken sulardasecdeli dokunuşlarlaağarır gün
uykularından taşangülümse