Oradasın, Biliyorum... Beklemeye zamanın yok Yelkovan kuşları çoktan havalanmış Gecikmiş bahar, yolunu şaşırmış Hava, su, toprak, yanarken ateşlerde Ala gözlerine düşmüş dördüncü cemre...
Sevdan, ilk bağbozumu gibi Ege'nin Karadeniz'in deli boranı, Anadolu'nun türkü kokan elleri... Koynunda açıverdiğinde Yediverene dönüşen bozkır gelinciği Sevdan, Hasretinle törpülediğin takvim yongası Günü geceye ekleyip de, Uykularınla bilediğin seher yazgısı
Adın gibi bilirsin yarim, İstanbul'un sokakları sana çıkmaz, Her köşe başı sana vurgun... Uzundur da İstanbul'un saçları Tarayıp durduğun yokuş yukarı Sabır taşlarınla döşediğin, Tel tel kaldırımlarını...
Oradasın, beklemeye zamanın yok Yelkovan kuşları çoktan havalanmış Avuçlarında gün batımı kızıllığı Yeşile durmuş salkım söğüt Bulut kesilmiş gökyüzü; ağlamaklı
İki çift sözüm var sana, Durmadan menevişleniyor şuracıkta, Seni yar bildiğim günden bu yana. Biri müjdesi şavkıyan vuslatın, Diğeri sevdam; Yüreğimin sırça kanadında...
Oradasın,Biliyorum...Beklemeye zamanın yokYelkovan kuşları çoktan havalanmışGecikmiş bahar, yolunu şaşırmışHava, su, toprak, yanarken ateşlerdeAla gözlerine düşmüş dördüncü cemre...