[ Haberler -> Tasarım Haberleri ] Avrupa Konseyi: "Romanlar Marjinalleştiriliyor" 02.10.2009 - 18:00 Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg, 28 Haziran - 3 Temmuz tarihlerinde İstanbul, İzmir ve Ankara'ya yaptığı ziyaretin ardından hazırladığı iki raporu dün yayınladı. Hammarberg, mülteci ve azınlık hakları konularını ele aldığı raporlarda Türkiye'ye çeşitli tavsiyelerde bulundu. Türkiye'de yaşayan Romanların marjinalleştirildiğini savunan Hammarberg, Romanların polis kuvvetleri tarafından kötü muamele gördüklerini kaydetti. Türk yetkilileri ayrımcılığa maruz kalan Romanlarla ilgili etkili önlemler almaya davet eden Hammarberg, Türkiye'deki temasları sırasında Sulukule'de Roman vatandaşları ziyaret etmişti.
Türkiye'deki Romanların toplumsal marjinalleştirilmelerine, elverişli konut hakkı, istihdam, sağlık hizmetleri ve sosyal yardım gibi bazı sosyal ve medeni haklardan etkin bir şekilde istifade edememelerine ve polis ile devlet-dışı aktörlerden gördükleri şiddete kaygıyla dikkat çeken Thomas Hammarberg, Türkiye'nin tutarlı, kapsayıcı ve elverişli mali kaynaklarla desteklenmiş yerel ve ulusal düzeylerde kısa ve uzun vadeli eylem planları vasıtasıyla, Romanlara karşı yasal ve sosyal ayrımcılıkla mücadelede Avrupa Konseyi standartlarında politikalar benimsemesini ve vakit geçirmeden uygulamaya koymasını tavsiye etti. Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki Roman halkının, aileleri ve çocukları da dahil olmak üzere, özellikle kentsel yenileme projeleri bağlamında yerlerinden çıkartılmalarından çok endişe duyduğunu sözlerine ekleyen Komiser, tarihi Sulukule bölgesindeki ev yıkımları, zorla tahliyeler ve ev boşaltmalara özellikle dikkat çekti. Kültürel mirasın etkin bir şekilde saygı görmesi ve korunması, kentsel yenileme yasalarının ve uygulamalarının gözden geçirilmesi ve Kültürel Mirasın Toplum Değeri üzerine 2005 Avrupa Konseyi Çerçeve Antlaşmasını vakit geçirmeden onaylamaları için ulusal ve yerel otoriteleri teşvik etti.
Hammarberg'in özel ilgi ve endişe ile takip ettiği sorunlardan biri de 2005 kentsel yenileme yasasının dikkat çekecek bir şekilde ülkenin birkaç yerinde ve özellikle İstanbul'da Romanların elverişli konut hakkı ile kültürel mirasları üzerine olan etkileri.
Uzman Roman kuruluşlarının raporları, bu kanun ile uygulan kentsel dönüşüm planlarının "bütün Türkiye'de Roman mahallelerinin toplu yıkımına ve yerlerinin boşaltılmasına sebep olduğunu" gözler önüne seriyor. 5366 sayılı yasanın Tarihi Yarımada'daki uygulamaları hakkında önemli kaygılar, UNESCO Dünya Kültürel Miras Komitesi tarafından da belirtilmişti.
Hammarberg, Kağıthane ve Küçükbakkalköy mahallelerinde Ağustos ve Temmuz 2006'da sabahın erken saatlerinde polis kuvvetlerince gerçekleştirilen ve mahallelilerin zorla evlerinden tahliyeleri ve evlerinin yıkılması ile sonuçlanan olayları gösteren raporlardan özellikle etkilendiğini ifade etti ve "Yıkım, aile orada yokken gerçekleşmiş ve önceden bilgilendirme yapılmamıştır. Belirtildiğine göre daha sonra Fatih Belediyesi ev sakinlerinden yıkım için özür dilemiştir" dedi. Fatih Belediye yetkililerinin 13 Mart 2008'de İstanbul Sulukule mahallesinde yıktıkları 7 ev hakkında da bilgi aldığını ve kaygı duyduğunu belirten Hammarberg şöyle devam etti, "Bildirildiğine göre bu evlerin iki tanesinde halen oturmakta olan kiracılar vardır ve kendilerine 31 Mart'a kadar evlerini boşaltma süresi verilmiştir. Böylece 15 yetişkin ve 7 çocuktan oluşan 3 Roman ailesi evsiz bırakılmıştır ve başka bir alternatif de görülmemektedir."
Haziran ayında, Hammarberg'in İstanbul'da olduğu süre içinde bir başka zorla tahliyeden daha haberdar olduğunu ifade eden raporda; "Aynı yerde 25 Mayıs'ta 20 Roman ailesi tahliye edilmiştir. Roman temsilciler, ailelere evlerini boşaltmaları için sadece 12 saat verildiğini belirtmişlerdir. Ailede yaşlı insanlar ve 7 günlük bir bebek vardır ve polis yardımı ile evden çıkartılmışlardır. İddialara göre birçoğu bir hafta evsiz kalmıştır. Komiserin karşılaştığı Romanlardan biri 58 yaşında yaşlı bir adamdı ve Sulukule'deki yıkımlardan sonra evsiz kalmıştı. Yetkililerin her aileye bir kereye mahsus 500 TL maddi yardım yaptığı, ancak yetkililerle konut tahsisi üzerine herhangi bir anlaşmaya varılamadığı ileri sürülmüştür" denildi.
Bu şekilde zorla tahliyelerin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin insan onurunu rencide edici işlemler hakkındaki 3. maddesi ile birlikte herkesin aile ve özel yaşamına saygı duyulmasını içeren 8. maddesi karşısında ciddi sorunlara yol açabileceğine dikkat çeken Komiser, "Sözleşme sadece devletlerin insan haklarına karşı keyfi uygulamalardan sakınmasını değil, aynı zamanda devletlerin bu hakların etkin kullanımını geliştirecek önlemler almalarını da mecbur eder" dedi.
Komiser, İstanbul Sulukule örneğindeki gibi uzun geçmişli Roman yerleşimlerini etkileyen kentsel dönüşüm projeleri için tüm uzman yetkilileri ilerde yapılabilecek yıkımlar karşısında hemen tedbir almaları konusunda uyardı.
Bu amaçla 5366 sayılı yasanın ve uygulanmasının yerel yetkililerce acilen gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Komiser, "Böylece tarihsel alanların korunması amacı arsa sağlanmasının üzerinde önem kazanacaktır. Türkiye, UNESCO Dünya Mirası Komitesi'nin tavsiyelerine etkinlik kazandırmalıdır. Türkiye 2005 Avrupa Konseyi Çerçeve Anlaşması'nı mecliste bekletmeden onaylamaya ve anlaşma şartlarına uymaya davet edilir" dedi.
yapi.com |