Yıl:3 Dönem:2 Sayı:9/21

       

     
  TEKRAR YAYIN:

USTA

OSCAR WILDE



Yeryüzünü karanlık sarınca, Arimathealı Yusuf, çam dallarından bir meşale yakarak dağdan vadiye inmişti. Kendi ülkesinde yapacağı işler vardı çünkü.

Umutsuzluk Vadisi'nde, çakmak taşları üstünde diz çökmüş ağlayan, çıplak bir delikanlı gördü. Saçları bal rengindeydi, beyaz bir çiçek gibiydi gövdesi; ama gövdesini dikenlerle yaralamış, saçlarını taç yerine küllerle örtmüştü.

Malı mülkü olan Yusuf, ağlayan, çıplak delikanlıya dedi ki: "Üzüntünün bu kadar büyük olmasına şaşmıyorum, o doğru bir adamdı."

Delikanlı cevap verdi: "O'nun için değil, kendim için ağlıyorum. Ben de şarabı suya çevirdim; cüzamlıları iyileştirip körlere ışık verdim. Sularda yürüdüm. Mezardakilerin içlerinden cinleri sürdüm. Yiyecek olmayan çöldeki açları doyurdum. Dar evlerinden kaldırdım ölüleri; bir isteğimle büyük bir kalabalığın önünde, kısır bir incir ağacı meyve verdi. Bu adamın bütün yaptıklarını ben de yaptım. Yine de çarmıha germediler beni."
 

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV