|
|
|
|
PORTRE
EMİNE HOLAT
Sakın kımıldama.
Şimdi o yeşil gözlerini yazacağım.
Hey! "Aşkım" diyorsun, mimiklerin bozuluyor.
Lütfen beni uğraştırma, tamam şimdi iyi.
Olmuyor ki; eli doğru dursa, ayağı doğru durmuyor.
İstemiyorsan bırakayım aslanım!
Bu son olsun.
Tek bir tekerrürde basar giderim.
Anlaştık o zaman, geç yerine.
O da ne?
Nereden buldun o gülü?
Hadi canım,
elinde bitti demek (!)
Rengi de güzel, üstelik beyaz,
beyaz gül.
Bardağın taşıyor, biliyorsun değil mi?
Neyse gülün hatırına bu son af kararım.
Dua et ki gül yetişti elinde.
"Kimler için açmadı ki bu beyaz gül,
defalarca
karanlık asırlardan
şarkın sonsuz aydınlığına..." diyorsun.
Bak, beni bile inandırdın;
A... felsefe yapıyorsun demek.
Altı sene sosyoloji okudun, bir de felsefe...
İyi de bunların bahçıvanlıkla ilgisi ne?
Demek bu gülü çoktandır büyütmektesin,
gül elde nasıl yetişir?
Güldürme.
İnsanın topraktan geldiğini elbet biliyorum.
Bir tohum da ben ekeyim elime.
A güzelim, bir yeşil gözü nerelere çektin!
Doğru dur da tamamlayayım şu resmi.
Tamlamalı sözcüklerle doldu her yer.
Gözlerini çizecek yer bulamıyorum.
Geç yerine.
Hâlâ burada mısın?
"Geldi beklenen gün, gül sahibinin."
Bana mı?
Neden?
Beyaz olması benim için mi?
Başkalarına sarı, pembe, kırmızı mı?
Ne o, kızdın mı?
Kızma canım!
Anlayamamanın sersemliği...
Niye beyaz a canım, onu de bari;
tenim mi?
Haddinizi aşıyorsunuz.
Herkes burada bir iş için var.
Siz bahçıvanlığa soyunup görevinizi ihmal ediyorsunuz sayın portre!
Buncacık yerde konuştuğumuz şeylere de bir bakın.
Ne komik hallere düştük Ya Rabbi!
Bu kadar teferruata ne lüzum vardı.
Masamın üzerine bırakabilirdiniz, maksat gül vermekse...
Anlayamadım.
Sevmekle ne ilgisi var?
Demek gerçek sevgi, elde gül yetiştirir öyle mi?
Öyle olsun.
Ama sevmek ne sana göre, ne bana uyar senin sevgin... Seni kırmak istemezdim.
Nereye gidiyorsun? Lütfen yerine geçer misin?
Lütfen...
..............
Güllünü unuttun.
Hay Allah! Gül...
Gül elimde kaldı.
- Hocam biriyle mi konuşuyordunuz?
- Hayır.
- Hocam gül mü aldınız? Sevgilinizden mi yoksa?
- Haddini bil kızım, çağır arkadaşlarını, derse başlayacağız.
- Hocam renklerin deterministik yönlerinden bahsedecektiniz?
- Kızım, önce çiziminizi tamamlayın, sorular sonra.
- Hocam, bu tuvali kim değiştirdi?
- Değişen bir şey yok, derse ilgisizliğinizi ortaya çıkarıyorsunuz.
- Hayır hocam, bilakis! Resmi kontrol edebilirsiniz.
- Evet, hocam resim eksik.
- Ne demek eksik?
- Evet, hocam resimdeki tuvalin mimikleri değişmiş.
- Gül nerede?
- Amma da matrak arkadaşlar, resmi ünlü yapan şu beyaz gül ortada yok.
- Buna ancak gülünür.
- Portrenin yaptığına mı, benim yaptığıma mı? |
|
|
|
|
|
|
