Yıl:3 Dönem:2 Sayı:9/21

       


ŞEF ODAYA GİRİNCE

KENAN GÖÇER



Şef odaya girince belli belirsiz toparlandık. Odada üç memur olduğumuzu yeni fark ettim. Oysa bizler, arkadaş olarak orada bulunduğumuzu düşünüyorduk. Odasında bizi kabul eden arkadaşımız S.'nin kendine güveni elimizdeki çay bardağını daha rahat tutmamızı sağlıyorsa da tadına varılmadan boğazımızdan geçenin çay olduğu kesindi. İsmini burada veremeyeceğim arkadaşım N.'nin de memur N. olduğu gözümde aniden kesinleşti. N. ellerini şimdi çaresizlikten iki dizi üstünde gezdiriyor. Belli ki çayı bitmiş ve zaten geç olmuş. Ben de tam bunu diyecektim, "geç oldu kalkalım artık"...

Şef odaya girince, küçülen sadece oda değildi. Ellerimiz küçülürken bardağımız inadına büyüyordu. O kadar büyüdü ki kravatımız, boğazımızı sıkmaya başladı. Kalbimiz ve kravatımız sıkıldı. Ama biz "zaten kalkacaktık" gibi kalktık.

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV