Yıl:2 Dönem:2 Sayı:1/13

       

     
  HİKÂYECİNİN HİKÂYECİYE SÖYLEDİKLERİ

CEM ERGENER



Hikâye notları

- Geçen gün P.....'nin bir öyküsünü okudum ve çıldırdım!

- Neden?

- Tam da yapmaya çalıştığım ama bir türlü yapamadığım şeyi, adını henüz koyamadığım o muzip anlatımı yakalamıştı da ondan...

- "Muzip anlatım..."

- İroni gibi ama değil, humour sanki ama o da değil, öylesine başka ki kaleminiz o makamı yakalamışsa söylenebilecek her şey söylenebilir, kimse bunu sorgulamaya kalkmaz, kimse bu durumdan rahatsız olmaz. Bambaşka bir yerde durur ve oradan yazarsınız...

- Senin de yapmak istediğin şey böylesi avantajlı bir makam yakalamak ve "oradan" yazmak mıydı yani?

- Yapmak istediğim şey buydu ama yapabildiğim şey değildi bu.

- O halde sevinmelisin!

- Sevinmeli miyim? Bence tersine üzülmeliyim. Zira kurmak istediğim bina benden başkalarınca kurulmuş; düşlerimi gerçekleştirsem bile gerçekleştirememiş olacağım.

- Düşlerini gerçekleştirdiğin zaman şimdi ortaya çıkarmayı planladığın binayı değil de, hiç de planlamadığın fakat kendince bütün bir güzelliğe sahip başka bir binayı kurmuş olacaksın. Varmayı amaçladığın yer olmayacak bu ama bir yere de varmış
olacaksın. Sen aksini düşünsen de kurduğun bütünlük kuracağını sandığın bütünlük olmayacak ama sonuçta çilesi çekilmiş bambaşka bir bütünlük olacak; sana ait bir bütünlük... İşte bu yüzden sevinmelisin. Fakat aynı zamanda üzülmelisin de...

- Kurmaya çalıştığın şey kuramayacağın şeydir, diye düşünüyorsun ama unutma ki sanatçı her zaman sözünü ettiğin bu garip durumu yaşamaz.

- Demek böyle garip durumlar olduğu fikrinde mutabıkız...

- Elbette! Ama kimi deneyler de vardır ki neyi ummuşsan tam da onu bulmuş olursun...

- Sanatçının kontrolünde olmamak kaydıyla doğru. Ve eğer bu durum böyle gerçekleşecek olursa sen daha önceden çiğnenmiş bir toprağı çiğnemiş olacaksın ve bir öykü değil de öykünme çıkacak ortaya.

- İyi ya, ben de bunu diyor ve buna üzülüyorum...
 

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV