Yıl:2 Dönem:2 Sayı:5/17

       

     
  HZ. PEYGAMBER'İN ŞAİRİ HASSAN B. SABİT

MEHMET ŞAMİL BAŞ



Ebü'l-Velid (Ebu Abdirrahman) Hassan b. Sabit b. El-Münzir el-Hazreci el-Ensari. Rivayete göre Hz. Peygamber'den yedi-sekiz yıl önce (562-563), bir başka riyayete göre 570 ya da 590 yıllarında Yesrib'de (Medine) doğduğu kaydedilmektedir. Hazrec kabilesinin Neccaroğulları koluna mensuptur. Ebü'l-Velid, Ebü'l-Husam (keskin kılıç sahibi) ve Ebü'l Mudarrib (iyi savaşçı) diye künyeleri vardır.

Babası Sabit, kabile reisi olmakla birlikte iyi bir şairdir. Abdulmuttalib'in annesinin Neccaroğulları'ndan olması hasebiyle Hassan'ın Rasul-i Ekrem'le soy yakınlığı vardır. Annesi Furey'a Halid b. Kays'ın kızı olup, İslamı seçenlerdendir.

Akraba olan Evs ve Hazrec kabileleri arasında meydana gelen ve hicrete kadar devam eden bütün çarpışmalarda; özellikle Yevmü'r-Rabi, Yevmü Sümeyha, Yevmü'd-Derek ve sonuncusu kabul edilen Yevmü Buas'da şiirleriyle kabilesinin savunuculuğunu yapan Hassan b. Sabit, bu dönemlerde Ukaz panayırına gider ve düzenlenen şiir yarışmalarına katılır, devrinin diğer şairleri gibi şiirleriyle para kazanırdı.

Bir yıl Yesrib'de kalır, ertesi yıl Gassaniler'in sarayına giderdi. Gassani hükümdarlarından özellikle el-Haris b. Ebi Şamir, Amr b. el-Haris el-Gassani ve Cebele b. Eylem, Hassan'la ilgilenir, ona iltifatta bulunurdu. Amr b. el-Haris'e söylediği "Lamiyye Kasidesi" ile Gassani sarayında itibar kazanmış ve müslüman olduktan sonra da devam eden yardımlar almıştır. Ayrıca Hire'deki Lahmi hükümdarlarından Numan b. Münzir'in sarayında da kaldığı rivayet edilmektedir.

Hassan b. Sabit'in cahiliye dönemi oldukça hareketli geçmiştir. Nabiğa'nın hakemliğini yaptığı bir yarışmada, Aşa ve kadın şair Hansa'dan sonra üçüncü olunca itiraz edip, "senden ve babandan ve dedenden de daha iyi şairim" demiştir. Cahiliyye devrinde şarabı ve şarab meclislerini tasvir etmek, ihsanlarına nail olmak için Gassani ve Hire hükümdarlarını ziyaret edip onları övmek, Evs ve Hazrec arasındaki çarpışmalarda kabilesinin şeref ve asaletini, kahramanlıklarını dile getirmekle meşgul oldu.

İkinci akabe biatının ardından müslüman olup (622), 120 yıllık ömrünün 60 yıllık cahiliyye döneminde genellikle hiciv, methiye, fahriyye, gazel ve nesibler; 60 yıllık İslami döneminde hep peygamber şairi olarak anılarak hiciv, methiye ve mersiyenin yanısıra müslümanların başarılırını ve kahramanlıklarını, ayet ve hadisten ilham alarak hikmet ve darbımeseller söylemiştir.

Dili güçlü bir şair olarak tanındı. Kureyşlilerin fiili ve sözlü saldırılarına karşı Hassan b. Sabit dilini işaret ederek "Yemin ederim ki Busra ile San'a arasında (Hicaz'ın kuzeyi ile güneyi arasındaki bölgelerde) beni bunun kadar sevindirecek bir şey yoktur" sözüyle diline ne kadar güvendiğini belirtmiştir. Hz. Peygamber'in "onları ne şekilde hicvedeceksin çünkü ben de onlar gibi Kureyşliyim" sorusuna, Hassan "seni yağdan kıl çeker gibi Kureyş müşrikleri arasından çekip çıkaracağım" cevabını vermiş, Hz. Peygamber de "Allah'ım, Hassan'ı Ruhû'l-Kudüs ile teyit et!" diye dua etmiştir. Yine Kureyşlilerin hicivlerine karşılık Hz. Peygamber Hassan'a; "Onları hicvet, böylece sen onlara ok savuruyorsun" ve "onları hicvet, Cebrail seninledir" diye buyurduğu ve bir saat içinde peygamberimizin Hassan b. Sabit için iki defa cennetle hükmettiği rivayet edilmektedir. Dilinin gücünden emin olan ve Hz. Peygamber'in diğer iki sahabe şair Abdullah b. Revaha ve Ka'b b. Malik'e tercih ettiği Hassan b. Sabit, peygamberi methinde Cibril'in ona yetmiş beyitle yardım ettiği söylenmektedir. Ebu Ubeyde "Araplar, onun şehirlilerin en güçlü şairi olduğu konusunda müttefiktirler" demiştir. Cahiliyyede Ensar'ın, peygamberlikte Hz. Peygamber'in, İslamda bütün Yemen'in şairi olduğu gibi şiirde ve şairlikte kendine has bir konumu bulunmaktadır. Cahiliyye döneminin en usta şairi olduğu herkesçe kabul edilmekle beraber; müslüman olarak yaşadığı son 60 yılda yazdıkları sanat değeri açısından tartışılmaktadır. Şairin bu dönemdeki şiirlerinden çok azı bugüne ulaşabilmiştir. Asmai bu konuda; "Şiir, yolu kötülük olan uğursuz ve faydasız bir insana benzer, iyiliğe girdi mi zayıf düşer. Nitekim Hassan Cahiliyye'nin en ileri gelen şairlerinden biriydi. İslamiyet gelince şiiri zayıfladı" demektedir. İkinci 60 yıllık dönemdeki şiirleri; fazlasıyla mecaz, teşbih ve derin hislerle söylenmiş olsa da; oldukça sade, akıcı ve açık bir söyleyişe sahiptir. Şiirlerinde kulağı tırmalayıcı garip kelimeler kullanmamıştır.

Hassan b. Sabit'in şiirleri İslami dönemde, insanları İslama çeken, İslamı müdafaa eden ve savunan bir boyut kazanarak İslam şiiri açısından tesirli bir güce ulaşmıştır. Peygamber'in ona "müşrikleri hicvet" demesiyle diğer şairlere öncülük etmiş ve hoşnutluk vermiştir. Her iki dönemde de dinleyici bulan şiirlerin sahibi Hassan b. Sabit, zaman zaman İslami motifleri ve imgeleri de kullanmıştır. Fakat müslümanlar, K.Kerim ve hadisin kalblere ve nüfuzunun yükseliş gösterdiği bu dönemde şiire bazı bazı rağbet azalttığında, Zubeyr b. el-Avvam birgün şiir okuyan Hassan'a ashabın biraz ilgisiz kaldığını görünce, onlara; "Size ne oluyor da İbn. Furey'a'dan duyduğunuz şiirlere kulak vermiyorsunuz. Şüphesiz o şiirlerini Resulullah'a arzediyor, o da güzelce dinliyor, bolca ödüllendiriyor ve onu dinlerken de herhangi bir şeyle meşgul olmuyordu" diye çıkışmıştır. Nitekim Hz. Peygamber Hassan için mescide bir minber koymuş, Hassan da oraya çıkarak Hz. Peygamber'i medh ve müdafaa etmiştir.

Vakidi'den gelen bir rivayete göre, bir elinin "hayat damarı" kesilmiş olduğundan önemli ölçüde işlevini yitirmiştir. Ancak Hz. Peygamber'le birlikte sefere çıktığına dair rivayetler de vardır.

Hassan b. Sabit'in Müreysi Gazvesi'nden sonra meydana gelen ifk olayına adı karışan dört kişiden biri olduğu ve bu sebeple kendisine kırbaç cezası verildiği rivayet edilmektedir. Rivayeti kabul etmeyenler olsa da; Hassan bir kasidesinde, Hz. Aişe'nin iffetini dile getirerek ondan özür dilemektedir. Hakkında söylediği bir hiciv dolayısıyla veya Hz. Aişe'ye iftira edenler arasında bulunması sebebiyle, kendisini kılıçla yaralayan Safvan b. Muattal yakalanıp, Hz. Peygamber huzuruna getirilince ondan intikam almamıştır. Peygamberimiz de Mısır'dan Mukavkıs'ın kendisine gönderdiği iki kardeş cariyeden biri olan Şirin'i, Beyraha malikanesiyle birlikte Hassan'a hediye ederek onun gönlünü almıştır. Kendisi gibi şair olan oğlu Abdurrahman bu cariyeden doğmuştur.

En büyük başarılarından biri, 630 yılında müslümanların elindeki esirleri almak ve müslümanlarla boy ölçüşmek için, Temimoğulları'ndan Medine'ye gelen hatip ve şairlerle 70-80 kişilik bir heyete söylediği şiirlerle onları mağlup edip müslüman olmalarını sağlamasıdır.

Hz. Peygamber'in vefatı sırasında iyice yaşlanmış olan Hassan'ın yıldızı sönmeye yüz tuttuğu, yine de Hz. Ömer zamanında mescidde birkaç defa şiir okuduğu, bunu doğru karşılamayan Hz. Ömer'e "Burada senden daha hayırlı olan (peygamber) bulunurken bile şiir okuduğumu biliyorsun" deyince, Hz. Ömer'in oradan ayrıldığı rivayet edilmektedir. Hassan'ın bu dönemde hayatının sönük geçmesinde, şiirin Arap toplumunda eski önemini kaybetmiş olmasının payı vardır. Zira Hassan'ın hicivleştiği şairler ve de dönemin halkı müslümanlığı benimsemiş; İslam, Arabistan'ın dışına kadar yayılmıştır. Hassan b. Sabit'in görme duyusunu kaybettiği dönem, Hz. Ömer dönemidir. Kaynaklar Hassan'dan Hz. Osman döneminde daha çok bahseder. Nitekim Hz. Aişe ile Hz. Osman'ın tarafını tutup, idareden memnun olmayanlara cephe almış, Hz. Osman şehid edildiğinde, yaşına rağmen diğer şairlerden daha çok mersiye söylemiştir. Hz. Ali halife olunca, ona biat etmeyen az sayıdaki ensardan biridir.

Diliyle İslamın savunuculuğunu yapan ve 682 yılında Medine'de vefat eden peygamber şairi Hassan b. Sabit'in divanı, şerhli ve şerhsiz olarak birçok defalar basılmıştır. Şiirleri ilk defa Basra mektebine mensup Arap dilcisi Muhammed b. Habib tarafından bir divan halinde toplanmıştır. İbn. Habib'in düzenlediği divanın bilinen en eski iki nüshası Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi'nde mevcuttur. Allah ondan razı olsun.


KAYNAKÇA

1) "Hassan b. Sabit", Necat Çavuş, Bürde sanat/edebiyat/düşünce dergisi, sayı 1, Nisan 1991
2) Sancak, Yusuf, Hz. Peygamber Devrinde Şiir, Erzurum, Şafak Yayınevi, 1999
3) Elmalı, Hüseyin, "Hassan b. Sabit", Diyanet İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 1997, Cilt 16
4) Ahmed, Ateş, "Hassan b. Sabit", MEB İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 1964, Cilt 5
5) "Hassan b. Sabit" Şamil İslam Ansiklopedisi-İstanbul, Cilt 2
 

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV