Yıl:3 Dönem:2 Sayı:9/21

       

     
  ÇİZGİ KİTABEVİ'NDEN YENİ KİTAPLAR


ESKİÇAĞDA TÜRKLER

Ekrem Memiş
Çizgi Kitabevi



Hemen hemen herkes, en eski Türk kavminin Hunlar olduğunu zanneder. Çünkü bugüne kadar okuduğu kitaplarda böyle yazmaktadır. Ama bunun doğru olmadığını, bu kitabı okuduğu zaman anlayacaktır. Ve yine hemen hemen herkes, tarihte Türk adını taşıyan ilk devletimizin Göktürk devleti olduğundan adı gibi emindir. Fakat bu bilginin de doğru olmadığını görmek için bu kitabın okunması gerekecektir.

Büyük çoğunluğumuz, hatta tarihçilerimizin azımsanmayacak bir bölümü, Türkler'in Anadolu'daki tarihlerin 26 Ağustos 1071'de kazanılan Malazgirt zaferinden sonra başladığı hususunda hemfikirdirler. Fakat çivi yazılı kaynaklara dayanarak verdiğimiz bilgileri okuyunca, günümüzden binlerce yıl önce de Türkler'in Anadolu'da oturduklarına tanık olacaklar ve eski kanaatlerini kesin olarak değiştireceklerdir. Bu kitabı okuma zahmetine katlanan herkes, Orta Asya'nın zannedildiği gibi Türkler'in tek anayurdu olmadığını da görecektir.

Okuyucu, bu kitabı okuduktan sonra okullarda okutulan tarih kitaplarındaki bilgilerin hem eksik hem de yanlış olduğunun farkına varacaktır.



YÖNETİM VE MİZAH - ÖRGÜTLER VE BÜROKRASİYE MİZAHÎ BAKIŞLAR

H. Bahadır Akın
Çizgi Kitabevi



"Mizah, ağırbaşlılığımızı kanıtlamak, başa gelenlere karşı dayanıklılığımızı göstermektir."
R. Gary

"Bir dekana şaka yaptığınızı açıkça söyleyin, yoksa gülmez."
R. Dapton

Geçtiğimiz yüzyılda akademik dünyada yönetim, örgütler ve bürokrasi üzerine bıkkınlık verecek kadar fazla makale ve kitap kaleme alınmış, örgütlerin işleyişi pek çok araştırmacı tarafından ciddiyetle incelenmiştir. Öte yandan gerek özel sektör gerekse kamu kesim örgütlerinde hemen her gün rastladığımız uygulamaların olaylara mizahi bir gözle bakabilen kişiler için her zaman sınırsız bir malzeme oluşturduğu da inkar edilemez bir hakikattir. Bu kitap da söz konusu mizahi yaklaşımları mümkün olduğunca bir araya getirerek yönetim, organizasyon ve bürokrasiye mizahi bakıştan bir bütün olarak okurlara sunmayı hedeflemekledir. Bu kapsamda ünlü Parkinson Kanunu ve Peter İlkesi yanında 1990'ların iş dünyası ve yönetim modalarını eleştiren Dilbert İlkesi de kitap içinde detaylı olarak ele alınmıştır.

Yönetim makinesinin işleyişine "yarına bırakabileceğin işi bugün yapma' ilkesi hakim olmaya devam ettikçe ve yetmezlik düzeyine ulaşan, hatta hiç yeterli olamamış olan yöneticiler hiyerarşilerde yer aldıkça kara mizahın eşsiz sahneleri tüm örgütlerde perdelenmeye devam edecektir. Elbette, bütün hicivlerin son derece ciddi bir yönünün olduğunu da unutmamak gerekiyor, Ciddi oldukları için de muhataplarında oluşturdukları tebessümlerin gerisinde büyük bir öfke hatta korku yaratmaları muhtemeldir. Dolayısıyla kitap, içindeki bir çok bölümüyle yer yer kahkahalar yer yer de acı tebessümlere sebep olacak ciddi bir mizahi derleme niteliğindedir.



68 KUŞAĞI YAZARLARINDAN UWE TIMM VE TOPLUMSAL ELEŞTİRİ

Fatih Tepebaşılı
Çizgi Kitabevi



Anlatılacak hiçbir şeyleri kalmayan, söyleyecekleri bir şeyleri olmayan dostluklar, aileler, evlilikler ölüdür. Anlatmak, günlük yaşamda beraberliklerin çimentosudur ve donmamak, sessiz kalmamak için bir koşul, kendini anlatabilmek ve anlaşabilmek için, sevmek veya nefret etmek için bir temeldir. Bu çok önemlidir, aksi durumda dilsel ve zamansal ölüm söz konusu olur.

Zamanın "zamansallığı" tekrarlanamaz oluşundandır, "Zaman, varoluştaki sonlulukla, ölümün aracılık ettiği zamansallıkla ortaya çıktığı için tekrarlanamazdır". Timm'e göre zamanın tekrarlanamazlığı insanın yaşamına pişmanlığı, hataları, suçları vs. beraberinde getirir. "Eğer ölümsüz olsaydık, bütün başarısızlıklarımızı giderir, hatalarımızı düzeltirdik".



TÜRK ŞİİRİNDE DİN VE TASAVVUF

Dr. Hasan Aktaş
Çizgi Kitabevi



"Osmanlı Şiiri sonsuz derecede zengindir."
W. Duckett

Boşlukta çürür kelâm
topraktan gelmemişse
toprağa dalmamışsa
kökünü salmamışsa
Nâzım Hikmet

Klasik Türk Edebiyatı'nın oluşumunda ve biçimlenmesinde din ve tasavvuf unsurunun oldukça önemli ve yoğun sayılabilecek bir içerikle Osmanlı şiirine, özgün bir kimlik kazandırdığını görüyoruz.
 

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV