Yıl:2 Dönem:2 Sayı:2/14

       

     
  YAŞAYAN BLUES'DAN BİR KAYIP DAHA: JOHN LEE HOOKER*

Ürüne ortak işçi çalıştırma sistemi, kölelik kurumunun kalkmasından sonra Missisippi Deltası'nda en yaygın yöntemdi. İç savaş sonrası köleler uzun süre işsiz dolaştılar, özgürlüğün tadını çıkarmaya çalıştılar. Ancak geçinecek para olmayınca yavaş yavaş Delta'daki eski toprak sahiplerinin yanına dönmeye, iş istemeye boğaz tokluğuna çalışmaya başladılar. Yıllar boyu hükmettikleri bedava ekmek ellerinden gitmişti. Ülkedeki ekonomik durum kötüye gidiyordu. Pamuk tarımındaki geç makinalaşma nedeniyle hala insan emeğine büyük talep vardı. İşçilere ödeyecek paraları olmayan toprak sahipleri barınak ve yiyecek karşılığı işçileri çalıştırıyor ama kölelikten farklı olarak üründen elde edilecek geliri işçilerle paylaşıyorlardı. I.Dünya Savaşı döneminde tarım fiyatları yüksekti ve pamuğa büyük bir talep vardı. Ancak 1920'den sonra pamuk fiyatları düştü ve ülkenin diğer bölgelerine göre erken (Great Depression) bir ekonomik kriz Delta'yı sardı (Lemann, 1991).

Ortakçı sistem tamamen siyahi bir kurumdu. Yani Amerika'da kölelik kurumu kalkmasına rağmen uzun süre devam eden siyah ve beyazı eşit saymayan ayrılıkçı sistemin (segregasyon) bir ürünüydü. İşte blues müziğinin en önemli örneklerinin söylendiği yıllar, Missisippi'deki ortakçı tarımın yoğun olduğu dönemlere rastlar (Lemann, 1991).

John Lee Hooker 1917'de Clarksdale yakınlarındaki Coahama Country'de ortakçı bir ailenin oğlu olarak dünyaya gedi. Gitar çalmayı üvey babası Will Moore'dan öğrendi. Ancak kendisi Louisiana'nın Texsas'la sınırı olan Shrveport bölgesinden geldiği için diğer Delta müzisyenlerinden farklı bir stili vardı. Hooker stilini üvey babasından aldığını söylüyor, onun bazen Charlie Patton parçaları da çaldığını hatırlıyordu. R. Pete Williams gibi bazı müzisyenlerde benzer bir stil görülür ama Hooker'ın gitar çalma tarzı tamamen kendine özgüdür (Palmer, 1981). Vokalleri ise Delta havasını çağrıştırır.

Çocukluğunda düzenli olarak kiliseye giden ve kilise korolarında şarkı söyleyen Hooker 14 yaşında evden ayrıldı ve Memephis'in ünlü Beale Caddesi'ndeki bir sinemada yer göstericisi olarak çalışmaya başladı. Arasıra arkadaş toplantılarında gitar çalıyordu. Daha sonra Cincinati'ye ve oradan da Knoxville'e taşındı. Çeşitli işlerde çalıştı. 1943 yılında Detroit'e geldi. Blues onun için bir otomobil fabrikasında çalışmaktan arta kalan zamanlarında uğraştığı bir eğlenceydi. Zamanla Detroit'in siyah bölgelerindeki kulüplerde çalmaya başladı. 1948 yılında bir plak dağıtımcısı tarafından keşfedildi ve ilk albümü Boogie Chillen Baharis Modern etiketiyle piyasaya çıktı. Parça çok ilgi topladı ve her yerde çalınmaya başladı. 1949 yılında ise rythm and blues listelerinde hemen bir numaraya çıktı. Şarkı bluesdan çok o günlerde çok popüler olan boogie-woogie tarzındaydı. Bazı müzik yazarları onu blues öncesi bir tarz olarak tanımlarlar. Belki de Hooker tarzı 'cauntry-blues' olarak değerlendirilebilir. En önemli özelliklerinden biri de ayağını yere vurarak yarattığı tempodur.


Boom Boom

John Lee Hooker kısa süre sonra fabrikadaki işini bırakıp tamamen müziğe yöneldi. Ardı ardına Hobo Blues, Crawling Kingsnake Blues ve en çok bilinen parçalarırdan biri olan I'm in the Mood piyasaya çıktı. Uzun süre sadece gitarıyla parçalar kaydetti. Daha sonra San Fransisko'ya yerleşti. Chicago'daki Vee Jay firmasına geçtikten sonra farklı enstrümanlarla kayıtlar yaptı. Eddie Taylor, Jimmy Reed ve Lef ty Bates gibi müzisyenlerle çalıştı. 1962 yılında piyasaya çıkardığı Boom Boom ise yıllardır pek çok rock gurubu tarafından farklı şekillerde kaydedildi. Altmış ve yetmişli yılların Rolling Stones, The Yardbirds, John Mayall gibi grup ve müzisyenlerini etkiledi. Blues müziğinin folk geleneğinde ele alındığında ellili yılların sonları ve altmışlı yılların başlarında kafelerde akustik blues çaldı. John Lee Hooker 1989 yılında The Healer albümüyle büyük dönüş yaptı. The Healer, Carlos Santana, Robert Cray, Los Lobos, Bonnie Raitt gibi müzisyenlenle ortak bir çalışmaydı. 72 yaşındaki müzisyenin olağanüstü başarılı bir dönüşüydü bu. Altın plak alan bu çalışmayı iki yıl sonra Mr. Lucky izledi. Bu albümü de Albert Colins, Ry Cooder ve daha pek çok müzisyen izledi. İlk kez bir blues albümü İngiltere listelerinde ikinci sıraya yükselmişti. 1992 yılında Jimmyie Waughan, Robert Cray Band, John Hammond ve Charlie Musselwhite'ın da katıldıkları Boom Boom piyasaya çıktı.

1995 sonlarında piyasayla çıkan, Van Morrison ve Charlie Brown'ın da katıldığı Chill Out, En İyi Geleneksel Blues Albümü ödülünü aldı. 1997 yılında yayınlanan Don't Look Back John Lee Hooker son dönemin başarılı albümü oldu. Albümün tamamı Van Morrison'la ortak kotarılmıştı. Bu albüm Delta Blues'dan yola çıkan ve geç J.L.Hooker ekolünü yansıtan çok başarılı bir albümdür. Van Morrison bestesi Healing Game eve dönüşün huzuruyla hafif burukluğu beraber anlatır.

Tekrar köşedeyim, o ait olduğum yerde 
Her şey aynı, hiçbir şey değişmemiş
Kimsenin bilmediği, kimsenin geçmediği
Eski caddelerde, eski yollarda
Yine köşelerde, herşey aynı hiçbir şey
Değişmez yeniden toparlanma oyununda
Serseriler şarkı söyler, kendine gelmenin
Altın günleridir bunlar
Yüksek sesle şarkı söyle, gururla söyle,
Kendi adına söyle
Yeniden toparlanmanın, yenilenmenin
Şarkısını söyle
Eve yürürken, yine iyileşmenin oyununu
Oynuyorum işte


John Lee Hooker bestesi Travelling Blues ise her zaman yolda olan yalnız bir blues insanının öyküsüdür. J.L.Hooker'ın yavaş yavaş birikip belli bir yoğunluğa ulaşıp taşan duyguları, adeta Robert Johnson'ın Come on in my kitchen şarkısıyla yanıt bulabilecektir. Van Morrison ise tıpkı gospel parçalarında koristlerin solistlere verdiği sözel ve duygusal desteğe benzer bir şekilde Hooker'la birlikte şarkıyı zirveye taşır.

Yine John Lee Hooker bestesi Rainy Day ise acılı bir ruh halinin yağmurlu bir günle özdeşleştirir. Balladların yanısıra Spellbound ve I love you gibi tempolu parçalara da yer vermiştir.

21 Haziran 2001 sabahı Delta'nın yükünü çekmiş, blues'un içinden gelmiş John Lee Hooker yaşama 84 yaşında veda etti. Yaşlılık dönemlerini pek çok blues müzisyeninden farklı olarak rahat ve mutlu geçirdi. Son on iki yılda yeni hayranlar edindindi; blues dünyasındaki öncülerden biri olmanın dışında müziğin son yıllardaki gelişiminde söz sahibi oldu. 28 Haziran'da Oakland California'da düzenlenen bir törenle hayranlarına veda etti. 1997 yılı albümü Don't Look Back, 'arkaya bakma' diyor ama dönüp geriye bakınca verimli bir yaşam ve klasikleşmiş pek çok blues şarkısı bıraktığını görüyoruz.

John Lee Hooker'ın anısına saygıyla...


KAYNAKÇA

Palmer R (1981) Deep Blues, Penguein Books
Lemann P (1991) The Promised Land: Tha Great Black Migration and how it changed America, Vintage Books
The Rosebut Agency

-------------------------

* Bu makale Jazz Dergisinin Ekim-Kasım-Aralık sayısından Benan Dinçtürk'ün aynı adlı makalesinden alınmıştır.
 

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV