Yıl:3 Dönem:2 Sayı:6/18

       

     
  SİNEMA HABERLERİ


74. OSCAR ÖDÜLLERİ DAĞITILDI

En İyi Erkek Oyuncu ödülü Denzel Washington'a verilirken, En İyi Kadın Oyuncu ödülü Halle Berry'nin oldu. Sidney Poitier Onur ödülünü alarak siyah oyuncuların zaferini pekiştirdi. En İyi Yönetmen dalında En İyi Film Oscar'ını alan "A Beautiful Mind - Akıl Oyunları" filmiyle Ron Howard ipi göğüslerken, Jim Broadbent En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, Jennifer Connelly En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu'da heykelciği kucaklayan isimler oldu.


Amerika, Oscar vasıtasıyla günah çıkarıyor

1963 yılında Sydney Poitier'in "Lilies of the Field" filmiyle aldığı ödülden bu yana hiç bir siyahi oyuncu En İyi Oyuncu dallarında ödül alamamıştı. Bu yıl ise 3 siyahi oyuncuya Oscar'ları vererek aradaki açığı kapatmaya çalıştılar. 5 kez Oscar'a aday gösterilen Denzel Washington, "Training Day - İlk Gün" filmiyle şeytanın bacağını kırdı. Washington, 1990 yılında "Glory" filmindeki rolüyle Yardımcı Erkek Oscar'ını almıştı.

"A Beautiful Mind - Akıl Oyunları", 8 dalda adaylıktan 4 dalda Oscar alırken, 13 dalda aday gösterilen "Yüzüklerin Efendisi" ise 4 dalda Oscar alabildi. Yüzüklerin Efendisi'nin aldığı ödüller: En İyi Sinematografi, En İyi Görüntü Efekti, En İyi Makyaj ve En İyi Özgün Müzik dallarında oldu.

"A Beautiful Mind - Akıl Oyunları" ise En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ve En İyi Uyarlama Senaryo dallarında Oscar alarak başarısını ilan etti.

"Moulin Rouge" ise En İyi Sanat Yönetmeni ve En İyi Kostüm olmak üzere 2 dalda Oscar alabildi.

Herkesin yabancı film dalında en büyük favori olarak gösterdiği Amelie ise, Oscar'ı şu anda Türkiye'de de gösterimde olan "No Man's Land - Tarafsız Bölge"ye kaptırdı.

Daha önce açıklandığı gibi Onur ödülü Sidney Poitier'in, Yaşam Boyu Başarı ödülü ise Robert Redford'un oldu.

Sinema dünyasının en önemli ödülleri Whoopi Goldberg'in sunumlarıyla sahiplerini buldu. Oscar dağıtım töreninin takdimcileri arasında Jennifer Lopez, Tom Hanks, Cameron Diaz, Jodie Foster, Mel Gibson, Gwyneth Paltrow, Julia Roberts, Ben Stiller, Helen Hunt, Hugh Jackman, Ben Kingsley, Nathan Lane, Kevin Spacek ve John Travolta bulunuyordu. Halle Berry, En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını alan ilk siyah kadın oyuncu olarak tarihe geçti. Ödülünü almak için sahneye çıkan Berry, heyecandan dakikalarca ağladı, kendisine gelemedi. Ödülünü kendisinden önce bu kapıyı aralayan diğer siyahi kadın oyunculara teşekkür ederek alan Berry, Nicole Kidman ve Judi Dench'i geride bırakmanın mutluluğunu yaşadı.

EN İYİ FİLM
A Beautiful Mind

Diğer adaylar:
Gosford Park
In The Bedroom
The Lord Of The Rings
Moulin Rouge

EN İYİ ERKEK OYUNCU
Denzel Washington (Training Day)

Diğer adaylar:
Russell Crowe (A Beautiful Mind)
Sean Penn (I Am Sam)
Will Smith (Ali)
Tom Wilkinson (In the Bedroom)

EN İYİ KADIN OYUNCU
Halle Berry (Monster's Ball)

Diğer adaylar:
Judi Dench (Iris)
Nicole Kidman (Moulin Rouge)
Renee Zelwegger (Bridget Jones's Diary)
Sissy Spacek (In the Bedroom)

EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU
Jim Broadbent (Iris)

Diğer adaylar:
Ethan Hawke (Training Day)
Ian McKellen (The Lord Of The Rings)
John Voight (Ali)
Ben Kingsley (Sexy Beast)

EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU
Jennifer Connelly (A Beautiful Mind)

Diğer adaylar:
Helen Mirren (Gosford Park)
Maggie Smith (Gosford Park)
Marisa Tomei (In the Bedroom)
Kate Winslet (Iris)

EN İYİ YÖNETMEN
Ron Howard (A Beautiful Mind)

Diğer adaylar:
David Lynch (Mulholland Drive)
Peter Jackson (The Lord of the Rings)
Ridley Scott (Black Hawk Down)
Robert Altman (Gosford Park)

EN İYİ ANİMASYON FİLMİ
Shrek

EN İYİ SANAT YÖNETMENİ
Moulin Rouge
Catherine Martin (Sanat yönetmeni), Brigitte Broch (Set dekorasyon)

EN İYİ SİNEMATOGRAFİ
The Lord Of The Rings - Andrew Lesnie

Diğer adaylar:
Black Hawk Down
The Man Who Wasn't There
Moulin Rouge
Amelie

EN İYİ YABANCI FİLM
No Man's Land (Bosna-Hersek)

Diğer adaylar:
Amelie (Fransa)
Elling (Norveç)
Lagaan (Hindistan)
Son of the Bride (Arjantin)

EN İYİ UYARLAMA SENARYO
A Beautiful Mind - Akiva Goldsman

Diğer adaylar:
Daniel Clowes, Terry Zwigoff (Ghost World)
Rob Festinger, Todd Field (In the Bedroom)
Fran Walsh, Philippa Boyens, Peter Jackson (The Lord of the Rings)
Ted Elliott, Terry Rossio, Joe Stillman, Roger SH Schulman (Shrek)

EN İYİ ORİJİNAL SENARYO
Gosford Park - Julian Fellowes

Diğer adaylar:
Guillaume Laurant, Jean-Pierre Jeunet (Amelie)
Christopher Nolan, Jonathan Nolan (Memento)
Milo Addica, Will Rokos (Monster's Ball)
Wes Anderson, Owen Wilson (The Royal Tenenbaums)

EN İYİ MONTAJ
Black Hawk Down

EN İYİ MAKYAJ
The Lord of the Rings

EN İYİ ÖZGÜN MÜZİK
The Lord of the Rings - Howard Shore

EN İYİ ŞARKI
Monsters, Inc. - Randy Newman

EN İYİ KOSTÜM
Moulin Rouge

EN İYİ GÖRSEL EFEKT
The Lord of the Rings

EN İYİ SES MONTAJI
Pearl Harbour

EN İYİ SES
Black Hawk Down

EN İYİ BELGESEL FİLM ÖDÜLÜ
Murder On a Sunday Morning

EN İYİ KISA BELGESEL FİLM ÖDÜLÜ
Thoth - (Sarah Kernochan, Lynn Appelle)

EN İYİ KISA METRAJLI FİLM ÖDÜLÜ
The Accountant

EN İYİ KISA ÇİZGİ FİLM ÖDÜLÜ
For the Birds



21. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ BAŞLAMAK ÜZERE

Bu yıl Beyoğlu'da Emek, Atlas, Sinepop ve Beyoğlu sinemaları ile Kadıköy'de Rexx sinemalarında 180'i aşkın film seyircilerle buluşacak. Festival kitapçığı, gösterim çizelgesi ve rezervasyon formları 16 Mart Cumartesi gününden itibaren 1,5 milyon TL'den satışa sunulacak.

Festival programında yer alan 180'i aşkın film, geçen yıl belli başlı festivallere katılmış, övgü ve ödül almış, başarısını kanıtlamış yeni yapıtların yanısıra unutulmaz klasik filmleri ve sinema sanatının, genciyle yaşlısıyla bir dizi ustasının filmlerini de içeren zengin bir seçki oluşturuyor. Çeşitli ülkelerin sinemalarından derlenen bu seçki yalnızca coğrafya, yapım tarihi, ya da metrajla kısıtlı olmadığı gibi, izleyicide görme arzusu uyandıran belgeseller ve canlandırma sinemasının yaratıcı örnekleriyle de desteklendi.

Festival'in bu yılki film gösterileri; geçen yıl olduğu gibi, Beyoğlu'da Emek, Atlas, Sinepop ve Beyoğlu sinemaları ile Kadıköy'de Rexx sinemasında gerçekleştirilecek. Bu yıl da filmlerin gösterim saatleri 10:30 - 13:30 - 16:00 - 19.00 ve 21:30. Festival'in büyük ilgi gören ve artık gelenekselleşen "Geceyarısı Sineması" gösterileri yine her Cumartesi gecesi saat 24.00'te Atlas ve her Cuma gecesi saat 24:00'te Beyoğlu sinemalarında, her defasında ikişer film olarak gerçekleşecek. Bu yıl Festival'in gösterim programında yapılan bir yenilik doğrultusunda, her Cuma ve Cumartesi gecesi saat 24:00'te, Kadıköy Rexx Sineması'nda birer film gösterilecek.

Bu arada, yarışma programına alınan "Büyük Adam, Küçük Aşk" filmi için açıklama yapıldı. Handan İpekçi'nin, hakkında Sinema, Video ve Müzik Eserlerini Denetleme Kurulu'nca yasaklama kararı alınan filmin yasaklama kararından önce yarışma programına alındığı ve yarışmaya kadar "bu yasağın yargı kararıyla kalkacağı umuduyla" programdan çekilmeyeceği bildirildi.


Bilet Fiyatları

Festival gösterimlerinin bilet fiyatları tam 7 milyon TL; sadece haftaiçi günleri 13:30 ve 16:00 seanslarında, öğrenci ile 65 yaş ve üstü izleyiciler için 5 milyon TL olarak tespit edildi. Sabah 10:30 seanslarının biletleri ise herkese indirimli olarak sadece 4 milyon TL'den satılacak.

Rezervasyon sırasında satın alınacak biletler için, tam biletlerde 2 milyon TL, indirimli biletlerde ise 1 milyon TL "özel rezervasyon indirimi" yapılacak. Buna göre, rezervasyon süresince, tam biletler 5 milyon TL'den, indirimli biletler ise 4 milyon TL'den satın alınacak.

Festival kitapçığı, gösterim çizelgesi ve rezervasyon formları 16 Mart Cumartesi gününden itibaren Festival sinemalarında, AKM'de ve İKSV merkezinde, 1,5 milyon TL'den satışa sunulacak.

Bu yıl rezervasyonlar, 30 Mart - 2 Nisan tarihleri arasında, Beyoğlu'ndaki Sesam Binası'nda (İstiklâl Caddesi, No:122/4) yapılacak. 21. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin, geçen yıl olduğu gibi, 125.000 kişiyi aşan bir seyirci kitlesine ulaşması bekleniyor.

PROGRAM
1- Uluslararası yarışma (12 film)
2- Sanatlar ve Sinema (8 film)
3- Sinema Sinemaya Bakıyor (5 film)
4- Edebiyattan Beyazperdeye (8 film)
5- Erotik Öyküler III (6 film)
6- Nazım Hikmet 100 yaşında (4 Film)
7- İKSV 30 yaşında: Beyazperdede Müzik (4 film)
8- Özel Gösteri: Cinematic Orchestra eşliğinde "Film Kameralı Adam" (1 film)
9- Anısına: Vittorio De Sica (8 film)
10- Ustalara Saygı (26 film)
- Tunç Başaran (Türkiye)
- Stephen Frears (İngiltere)
- Shohei Imamura (Japonya)
- Nanni Moretti (İtalya)
11- Bir Kült Figür : Christopher Lee (4 film)
12- Beyazperdede Bir İlah: Alain Delon
13- Genç Bir Yönetmen Mercek Altında: Alejandro Amenabar (2 film)
14- Dünya Sinemasının Genç Yıldızları (18 film)
15- Dünya Festivallerinden (29 film)
16- Çağımızın Aynası Sinema: İnsan Hakları (18 film)
17- Canlandırma Sinemasından: Belçika
18- Bir Ülke-Bir Sinema: Almanya (9 film)
19- Türk Sineması 2001-2002 (12 film)

ULUSAL YARIŞMA (11 FİLM)
Maruf / Serdar Akar
Şellale / Semir Aslanyürek
İtiraf / Zeki Demirkubuz (İstanbul'da ilk gösterim)
Yazgı / Zeki Demirkubuz
Bana Şans Dile / Çağan Irmak (Türkiye'de ilk gösterim)
Büyük Adam Küçük Aşk / Handan İpekçi
Fotoğraf / Kazım Öz
O da Beni Seviyor / Barış Pirhasan
Hiçbiryerde / Tayfun Pirselimoğlu (Türkiye'de ilk gösterim)
Ayna / Hakan Şahin (Türkiye'de ilk gösterim)
9 / Ümit Ünal (Türkiye'de ilk gösterim)
- Yarışma Dışı: Osman Sınav'ın "Deli Yürek - Bumerang Cehennemi"



İSTANBUL'DAN ERZURUM'A 'FİLM YOLU'

İstanbul Üniversitesi ve Atatürk Üniversitesi İletişim Fakülteleri, 'Film Yolu' adı altında yapılacak olan uygulamalı film çalışmasını başlattı.

A.Ü Kültür Merkezi Salonu'nda başlayan ve her iki üniversitenin ilgili fakültelerinden öğrencilerin ve öğretim üyelerinin katıldığı toplantıda İ.Ü öğrencilerinin çektiği filmler gösterildi. A.Ü İletişim Fakültesi'nde kurulması planlanan stüdyo ortamının ve film çalışmalarının ise öğrencilerin kuramsal derslerde öğrendiklerini, pratik çalışmalarla pekiştirmelerine yardımcı olacağı söylendi.

İstanbul Üniversitesi (İ.Ü) ve Erzurum Atatürk Üniversitesi (A.Ü) İletişim Fakülteleri, 'Film Yolu' adı altında uygulamalı film çalışması başlattı. A.Ü Kültür Merkezi Salonu'nda başlayan ve her iki üniversitenin ilgili fakültelerinden öğrencilerin ve öğretim üyelerinin katıldığı toplantıda konuşan A.Ü İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevim Akten, henüz mezun dahi vermemiş fakültelerinin, İ.Ü gibi köklü bir üniversite ile işbirliği içerisinde bulunmasının kendileri açısından sevindirici olduğunu ifade etti. Akten, film çalışması başlatmalarıyla birlikte öğrencilerin kuramsal derslerde öğrendiklerini, pratik çalışmalarla pekiştireceklerini kaydetti. İ.Ü İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. Simten Gündeş ise yapacakları ortak çalışma sonucunda güzel eserler ortaya koyacaklarına inandıklarını kaydetti. Programda, İ.Ü İletişim Fakültesi öğrencilerinin hazırladıkları, Kurmaca dalında 'Sokak', 'Kapalı Celse', 'Hayallerim Suya Düştü', 'Mesafe', 'Empati', 'Son Gülen İyi Güler', 'Düşünce', 'Taraph Toothma The Jury', 'Toi Aussi Elise', 'Enjektör' ve 'İlk' ile Belgesel dalda ise 'Yitik Kent', 'Berdel', 'Görsel Bedenler' ve 'Kent Sustuğunda' adlı kısa metrajlı filmler de gösterildi. Çekimi yapılacak yeni filmlerin proje uygulaması hakkında da öğrencilere Yönetmen Reis Çelik ve Ertuğrul Karslıoğlu bilgi verdi. A.Ü İletişim Fakültesi'nde stüdyo ortamı oluşturularak, öğrencilere ışık ve kamera kullanımı, çekim teknikleri, film ekibinin görev dağılımı gibi konularda pratik çalışmalar yaptırılacak.



ÇEVRE FİLMLERİ HAZİRAN'DA

WWF Türkiye-Doğal Hayatı Koruma Derneği'nin danışmanlığında düzenlenecek olan festivalin ana teması, Birleşmiş Milletlerin bu yıl "çevre" konusunda belirlediği temaya paralel olarak "Dağlar ve Ekoturizm" olarak belirlendi.

TÜRSAK Vakfı, birincisini 05 - 10 Haziran 1997 yılında Bodrum'da düzenlediği ve her yıl 05 Haziran'ın "Dünya Çevre Günü" olması sebebiyle Haziran ayında geleneksel olarak gerçekleştirdiği "Uluslararası Çevre Filmleri Festivali"nin altıncısını bu yıl 01 - 06 Haziran 2002 tarihinde gerçekleştireceği açıklandı.

"Uluslararası Çevre Filmleri Festivali" Türkiye'nin ilk tematik festivali olma özelliğini taşıyor ve bugüne kadar, uzun metraj ve belgesel olarak izleyicilere yaklaşık 400 filmi ücretsiz olarak ulaştırmış oluyor. Bu yıl etkinliğin yöreye kazandırdığı kültürel boyutun sürekliliğini korumak ve Bodrum halkı ile ilçedeki sivil toplum örgütlerinden gelen yoğun taleplere cevap verebilmek amacıyla festivalin aynı zamanda Bodrum'da da yapılması kararlaştırılmış. 

Festivalde yer alacak olan "Dağlar ve Ekoturizm" konulu uzun metraj ve belgesel film gösterimlerinin yanı sıra, festivalin üretime yönelik bölümünü oluşturan ve her yıl geleneksel olarak İstanbul Bilgi Üniversitesi işbirliği ile yürütülen "Halikarnas Balıkçısı Kısa Film Maratonu"nda yine İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin işbirliğiyle ve "Doğal Çevre İle İletişim" ana başlığında altıncı kez düzenlenmesi planlanıyor. Ayrıca bu yıl ilk kez "Dağlar ve Dağ İnsanları" konulu Fotoğraf Yarışması da etkenlekler arasında yer alıyor.

Festivalin Paralel Etkinlikler bölümünde, "Ekoturizm Nedir, Ne Değildir?" Paneli; Türkiye'de ekoturizmin geliştirilebilmesi için climbing, rafting, tracking, vb. gibi alternatif sporların tanıtımlarının gerçekleştirileceği mini bir fuar; Jack Ives'in 15 Ocak-15 Şubat tarihleri arasında Tokyo'da düzenlediği "Dağ Fotoğrafları" sergisi; ünlü bir dağcımızın festival için etkinlik öncesinde bir dağa tırmanışı ve "Dağlar ve Ekoturizm" konulu dia gösterileri de festival kapsamında yapılacaktır.



SPIRIT ÖDÜLLERİ AÇIKLANDI

Bağımsız ve düşük bütçeyle üretilen yapımlara verilen Spirit Ödülleri'nin galipleri 'Memento ve 'In the Bedroom' filmleri oldu. Ülkemizde 'Akıl Defteri' adıyla gösterilen ve hafızasını yitiren bir adamın, bir cinayetin sırrını çözme çabasını konu alan film, en iyi film, en iyi yönetmen / senarist (Christopher Nolan) ve en iyi yardımcı kadın oyuncu (Carrie Anne Moss) dallarında ödüle layık görüldü.

Nisan ayında ülkemizde de vizyona girecek olan 'In the Bedroom' ise en iyi ikinci film seçildi. Filmin başrol oyuncuları Sissy Spacek ve Tom Wilkinson en iyi kadın ve erkek oyuncu dallarında ödül aldı. Katı ahlak kurallarını ve zaman zaman bunlardan doğan çelişkilerin yarattığı kriz anlarını aile ilişkileri açısından işleyen film en iyi film dalında Oscar'a da aday gösterildi. Bununla birlikte Spacek ve Wilkinsoda yine en iyi kadın ve erkek oyuncu kategorilerinde Oscar adayı. Gecenin sahibi yönetmen John Waters'dı. Oscar adayı aktris Nicole Kidman ve geçtiğimiz yıl en iyi film dalında Spirit alan 'Crouching Tiger, Hidden Dragon' (Kaplan ve Ejderha) filminin yönetmeni Ang Lee ise başkanlık koltuğunu paylaşan isimler oldu.

Spirit Ödülleri, Hollywood yapımlarından farklı olarak bağımsız ve düşük bütçeli filmleri onore etmek için veriliyor. Ayrıca filmlerin orjinal konularıyla fark yaratmaları ve ilk çıkışlarını önemli film festivallerinde yapmış olmalarına dikkat ediliyor.

BU YILIN 'SPİRİT ÖDÜLÜ' SAHİPLERİ
En iyi film: Memento
En iyi yönetmen: Christopher Nolan (Memento)
En iyi senaryo: Christopher Nolan (Memento)
En iyi ikinci film: In the Bedroom
En iyi kadın oyuncu: Sissy Spacek (In the Bedroom)
En iyi erkek oyuncu: Tom Wilkinson, (In the Bedroom)
En iyi yrd. kadın oyuncu: Carrie-Anne Moss, (Memento)
En iyi yrd. erkek oyuncu: Steve Buscemi, (Ghost World)
En iyi yabancı film: (Amelie)



FANTASTİK FİLMLER REKABETİ

Fantezi, bilim-kurgu ve korku filmleri sevenler kendi aralarında yarışıyor. "Harry Potter" ve "Buffy the Vampire Slayer (Vampir Avcısı Buffy)" filmleri Bilimkurgu, Fantezi ve Korku Filmleri Akademisi tarafından bu yıl 28.'si dağıtılacak olan Satürn Ödülleri için aday gösterildi. The Hollywood Gazetesinin haberine göre, "Harry Potter ve Felsefe Taşı" aralarında 'en iyi fantezi film' de olmak üzere toplam dokuz dalda aday olurken New Line şirketinden çıkan "Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği" ile Fransız yapımı "Kurtların Kardeşliği" sekizer dalda aday oldular.

Bu arada "Buffy" filminin oyuncuları Sarah Michelle Gellar, Alyson Hannigan, James Marsters ve Michelle Trachtenberg, hep birlikte aday gösterilirken, "Enterprise" adlı TV serisinin oyuncuları Scott Bakula, Connor Trinneer ve Jolene Blalock da aday gösterilen diğer isimler. Steven Spielberg'in "A.I. Artificial Intelligence" (Yapay Zeka) adlı filmi ise en iyi bilimkurgu dalını daiçeren yedi dalda aday oldu. Satürn Ödülleri Haziran ayında Centrury City'de dağıtılacak. Tören sırasında Paramount'un yöneticisi Sherry Lansing'e de film yapımcılığına önemli katkıları nedeniyle Dr. Donald A. Reed Ödülü verilecek.
Ana kategorilerde aday olan filmler:

EN İYİ BİLİMKURGU:
"A.I. Artificial Intelligence"
"Jurassic Park III"
"The One"
"Planet of the Apes"
"Lara Croft: Tomb Raider"
"Vanilla Sky"

EN İYİ FANTEZİ FİLMİ:
"Harry Potter and the Sorcerer's Stone"
"Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring"
"Monsters Inc."
"The Mummy Returns"
"Shrek"
"Spy Kids"

EN İYİ KORKU FİLMİ
"The Devil's Backbone"
"Thirteen Ghosts"
"From Hell"
"Hannibal"
"Jeepers Creepers"

EN İYİ AKSİYON/MACERA/GERİLİM FİLMİ
"Brotherhood of the Wolf"
"Joy Ride"
"Mulholland Drive"
"Black Hawk Down"
"The Man Who Wasn't There"
"Memento"



5. UÇAN SÜPÜRGE KADIN FİLMLERİ FESTİVALİNDE "FEMİNİST SİNEMA TARİHİ"

Türkiye'nin ilk ve tek kadın filmleri festivali olan 5. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali bu sene de 2-9 Mayıs 2002 tarihleri arasında Ankara'da gerçekleşecek.

Festival tarihleri yaklaştıkça programın çerçevesi, her geçen gün daha da belirginleşiyor. Bu seneki festivalde yaklaşık 95 film belirli başlıklar altında sinemaseverlerle buluşacak.

"Her Biri Ayrı Renk", "Kısa Olmazsa Olmaz" gibi bölümleriyle kadın yönetmenler tarafından son yıllarda çekilmiş kısa ve uzun filmleri seyirciyle buluşturacak olan festival, toplu gösterimleriyle de çok önemli ilklere imza atmış ve kendine sinema tarihi içinde tartışmasız yer edinmiş kadın yönetmenleri tanımamızı sağlayacak. Festivalin bu amaçla gerçekleştirilen "Feminist Sinema Tarihi" bölümünde, Fransız avangart sinemasının en önemli yönetmenlerinden biri olan GERMAINE DULAC (1882-1942) toplu gösterisi yer alıyor.

GERMAINE DULAC, 1882'de Charlotte Elisabeth Germaine Saisset-Schneider adıyla Amiens'te dünyaya gelir. Babası asker olduğundan Paris'te babaannesinin yanında büyür ve burada müzik ve opera başta olmak üzere bir çok dalda sanat eğitimi alma olanağı bulur. 1905'te mühendis-yazar Marie-Louis Albert-Dulac ile evlenir ve eşinin etkisiyle gazeteciliğe yönelir. Zamanının önde gelen feministlerinden biri olarak, kadınların oy hakkını savunan bir hareketin yayın organı olan La Française'nın editörlüğünü yapar. Aynı zamanda yayının tiyatro ve sinema eleştirmenliğini yürütür ve sinemayı bir sanat dalı olarak daha çok sevmeye başlar. 1915'te kocasıyla birlikte küçük bir prodüksiyon şirketi olan Delia Film'i kurar ve son derece yenilikçi, küçük bütçeli filmler çekmeye başlar.

Fransız sinemasında Alice Guy'dan sonra ikinci kadın yönetmendir. La Fete Espagnole (İspanyol Şenliği-1920) ve başyapıtı La Souriante Madame Buedet (Güleryüzlü Madam Buedet-1923) ile Fransız sinemasındaki izlenimci akımın öncülerindendir. 1920'lerin ortasından itibaren gerçeküstücü çalışması La Coquille et le Clergyman (Denizkabuğu ve Rahip-1927) ve diğer deneysel filmleriyle Fransız sinemasının "ikinci avangart" döneminin önemli kişilerinden biri olur. 1920'lerin sonlarına doğru soyut ve teorik konulara yönelir, en bilinen yazıları film teorisi üzerinedir. Sesli sinemaya geçilmesinden sonra konulu film çekmez. 1932'den 1935'e kadar haber bültenleri ve belgeseller çeker. Geçirdiği bir kalp krizinden sonra aktif yönetmen olarak çok az çalışır, hareket kabiliyeti gittikçe azalır ve 1942'de Paris Alman işgali altında iken gözlerden uzakta yaşama veda eder.

Dulac, etkili bir film eleştirmeni, Fransa'da sinema kulübü hareketinin enerjik destekçisi ve yüzlerce değerlendirme ve makalenin yazarıdır. Filmleri ve teorik çalışmalarındaki amacı, edebiyatın, sahnenin hatta diğer görsel sanatların etkisinden arınmış "saf" sinemadır. "Müziğe göre inşa edilmiş" veya "görsel müziğin kurallarına göre yapılmış" filmlerden söz eder. Döneminde iyi bir sinemacı olarak tanınıp ve sinema çevrelerinde her zaman saygıyla anılsa da asıl önemi, feminist sinema tarihçilerinin son dönemde 1939'dan önceki kadın yönetmenlerin çalışmalarını yeniden keşfetmeye başlamaları ile birlikte ortaya çıkar.

Festivalde izleyeceğimiz Germaine Dulac Filmleri:

- La Souriante Madame Beudet (Guleryuzlu Madam Beudet), 1923, siyah-beyaz, sessiz, 32 dakika

- La Coquille et le Clergyman (Denizkabuğu ve Rahip), 1927, siyah-beyaz, sessiz, 40 dakika

- L'invitation Au Voyage (Yolculuğa Davet), 1927, siyah-beyaz, sessiz, 33 dakika

- Disque 957 (957. Plak), 1928, siyah-beyaz, sessiz, 6 dakika

- Thémes Et Variations (Konular ve Çeşitlemeler) 1928, siyah-beyaz, sessiz, 9 dakika

- Étude Cinématographique Sur Une Arabesque (Arabesk Üzerine Sinematografik Bir Çalışma) 1929, siyah-beyaz, sessiz, 7 dakika



"BÜYÜK ADAM KÜÇÜK AŞK": ARTIK YASAK

Handan İpekçi'nin yönettiği "Büyük Adam Küçük Aşk" filmi Kültür Bakanlığı tarafından yasaklandı. Kürt milliyetçiliği propagandası yaptığı ve Türk polis kuvvetlerinin yargısız infaz yaptıkları görüntüsünü yarattığı için yasaklanan film, yapım aşamasında Kültür Bakanlığı tarafından desteklenmişti. Bu arada İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin, "Büyük Adam Küçük Aşk"ı yasaklayan Kültür Bakanlığı aleyhine "Halkı sınıf, ırk, din, mezhep ya da bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.

5 Mart 2002 tarihinde İngiliz gazetesi The Guardian'da olayla ilgili yayınlanan makaleyi altta sunuyoruz:


Türkiye ödüllü filmi finanse etti... Ve sonra onu yasakladı

Jonny Dymond, İstanbul
5 Mart 2002 Salı
The Guardian


Türkiye Kültür Bakanlığı bir bölümünü finanse ettiği ve en iyi yabancı film dalında Türkiye'nin Oscar umudu olan bir filmi yasakladı.

Büyük Adam Küçük Aşk birçok ödül kazanmıştı. Ama şimdi Kürt milliyetçiliğine vurgu yaptığı ve Türk polisini kötü gösterdiği gerekçesiyle yasaklandı.

Filmin merkezinde milliyetçi, otoriter bir yargıç ile beş yaşında öksüz bir Kürt kızı var. Kızın komşusu olan yargıç, evde saklanan iki Kürt militanı soruşturmak maksadıyla yapılan bir polis baskınında velisini kaybeden kızı yanına alıyor. Onların ilişkisiyle birlikte film Türkiye'nin on iki milyonluk Kürt azınlığıyla olan sorunlarını araştırıyor. 1980'ler ve 1990'lardaki on beş yıl boyunca Türkiye ülkenin güneydoğusundaki Kürtlerle kanlı bir savaş yaptı. Şu an bir ateşkes yürürlükte, ancak Türk devleti Kürtlerin kendi dillerinde televizyon yayını yapmalarına ve çocuklarını Kürtçe'yle eğitmelerine izin vermiyor.

Türk Kültür Bakanlığı filme 20.000 paundluk bir destek sağladı ve Türkiye bu filmi Akademi Ödülleri'nde en iyi yabancı film dalında aday adayı olarak belirledi -ancak film seçilemedi.

Bakanlık emniyet kuvvetlerinin filmin lisansının iptalini istediklerini çünkü filmin Kürt kimliğine "şovenist" bir yaklaşım getirdiğini ve bir şekilde polisin yargısız infazlar yaptığı izlenimi yarattığını söyledi.

Türk film eleştirmenleri birliği başkanı Attila Dorsay, konuyla ilgili şöyle konuştu: "Bütün dünya demokratik bir ülke olmaya çalışan Türkiye'nin bu küçük filme yaptıklarıyla küçük düştüğünü öğrenecek."



DON KİŞOT BEYAZ PERDEDE

Cervantes'in yüzyıllar önce yazdığı, roman sanatının doğumunu işaret eden "La Mancha'lı Asilzade Don Quixote" bir kez daha bir sinema gizemine dönüşüyor. Orson Welles'in bir türlü çekemediği "Don Kişot" uyarlamasının talihi hep kör oldu bugüne kadar. "12 Maymun"un yönetmeni Terry Gilliam geçen yıl çokça uzarında çalıştığı projesi "The Man Who Killed Don Quixote"u yeniden canlandırmak için uğraşıyor. Filmin finansmanı için yıllar uğraşan Gilliam, baş erkek oyuncu Jean Rochefort'un hastalanmasıyla çaresizliğe düşmüştü.

Gilliam, Berlin Film Festivali'ne "Lost in La Mancha" isimli bir belgeseli desteklemek için geldi. Filmin çevresinde dolanan "kâbus gibi" olayları anlatan belgeseli izleyen Gilliam belgeselin etkisinden ancak bir hafta sonra kurtulabildiğini söyledi. Ve bir müjde verdi: usta yönetmen filmini tamamlamak için bir "hamle" daha yapacak. Johnny Depp ve Vanessa Paradis'nin de oyuncuları arasında bulunduğu film aynı kadroyla çekilecek. İlk denemesinin ardından filmin haklarını yeniden almaya uğraşacak. Screen Daily'e konuşan Gilliam şöyle diyor: "Oyunu doğru oynarsam hayatımın sonuna kadar bu filmi yapmakla uğraşabilirim."



52. BERLİN FİLM FESTİVALİ

Bu sene daha politik

52. Berlin Film Festivali Amerikan ve Alman sinemaları yanı sıra daha genç, daha politize yapımlara da yer verdi. Adettendir, önce kötü haber verilir ki ardından gelen iyi haber ağızdaki acı tadı geçirsin: 52. Berlin Film Festivali'nde, ilaç için, Almanya'da yaşayan bir Türk yönetmenin bir kısa filmi bile yok! Bırakın Resmi Program'ı, Ne Forum'da ne Panorama'da tek yeni Türk yapımı yer almıyor.

Ama seneye rövanşı alacağız. Yeşim Ustaoğlu'nun "Bulutları Beklerken" adlı projesi Rotterdam-Berlin Ekspresi'ne alınan beş projeden biri oldu. Rotterdam Film Festivali bünyesindeki CineMart ve Hubert Bals Vakfı fonlarının desteğini alan "Bulutları Beklerken", Lucretia Martel'in "Kutsal Kız" ve Alexander Sokurov'un "Baba ve Oğlu" ile birlikte iki festivalin işbirliğiyle dünyaya lanse edilecek filmler listesine girdi. Projenin tanıtımı Berlin'de yapılacak.


On filmin dünya prömiyeri

Festival, Miramax'ın yapımcılığını, genç Alman yönetmen Tom Tykwer'in yönetmenliğini üstlendiği Kieslowski projesi "Cennet"in prömiyeriyle açıldı. Festivalin yarışma filmleri ve yarışma dışı gösterimlerden oluşan Resmi Program (Wettbewerb) kapsamında 10'u dünya prömiyeri yapılacak 32 film yer alıyor. "Cennet"in başrol oyuncusu Cate Blanchett, Lasse Hallström'ün yarışma filmi "The Shipping Newsöda Kevin Spacey ve Julianne Moore'un yanında bir yardımcı rol üstleniyor.

Blanchett kadar başarılı vatandaşı Russel Crowe'un Nobel ödüllü matematik dehası Forbes Nash'i canlandırdığı Altın Küreli "Akıl Oyunları / A Beautiful Mind" Yarışma Dışı gösterilecek. Avustralya yapımı, Ivan Sen'in yönettiği "Beneath Clouds"un ve İspanyol yönetmen Ramon Salazar'ın imzasını taşıyan "Piedras / Taşlar"ın dünya prömiyerleri yapılacak ilk filmler.

RAF eylemcisi Andreas Baader'in yaşamından bir kesit sunan Alman yapımı "Baader", Kuzey İrlanda'daki silahlı çatışmaların trajik başlangıcı sayılan, "Kanlı Pazar" diye anılan olayla aynı adı taşıyan İngiltere-İrlanda yapımı yarışmayı politize ediyor.


Ustalar da yarışıyor

Politik sinemanın ustası Constantin Costa - Gavras'ın beklenen filmi "Amen", Bertrand Tavernier'nin liberal kapitalizme gönderme yaptığı "Laissez-Passer / Bırakınız Geçsinler" de eleştirel tavır alan filmler.

Robert Altman'ın ilk İngiliz yapımı "Gosford Parköta Emily Watson, Kristin Scott-Thomas, Alan Bates ve Helen Mirren görkemli bir kadro oluşturuyor. Hollywood'un ağırlığını hissettirdiği "The Royal Tenenbaums"un kadrosu da onunkinden aşağı kalmıyor: Gene Hackman, Anjelica Huston, Gwyneth Paltrow, Ben Stiller.



EN BAĞIMSIZ 'AKIL DEFTERİ'

'Akıl Defteri', bağımsız sinemanın Oscar'ı kabul edilen Bağımsız Ruh Ödülleri'nde 'En İyi Film' seçildi. Filmdeki rolüyle Carrie-Ann Moss 'En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu' ödülünü alırken filmin yönetmeni ve senaristi Christopher Nolan da 'En İyi Yönetmen' ve 'En İyi Senaryo' ödülünü kazandı. Bağımsız Ruh Ödülleri'nin bir diğer yıldızı da 'In The Bedroom' oldu. 'En İyi İlk Film' seçilen filmin Oscar adayı da olan oyuncuları Tom Wilkinson 'En İyi Erkek Oyuncu' ve Sissy Spacek 'En İyi Kadın Oyuncu' seçildi. 'Ghost World' filmindeki rolüyle Steve Buscemi 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu' seçilirken Fransız yapımı 'Amelie' de 'En İyi Yabancı Film' ödülüne layık görüldü.
 

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV