Yıl:2 Dönem:2 Sayı:1/13

       

     
 

CINEMA PARADISO

AHMET YURTKUL

ahmetyurtk2000@yahoo.com

 
     
  BİNDİK BİR ALAMETE... (HEP BİRLİKTE)

Antalya Film Festivali'nin yarışmalı bölüm sonuçlarının açıklandığı akşam, kendi hesabıma üç dört yıl önce duyduğum heyecanı duymadım. Belki biraz da önyargılı bir yaklaşımla, beklentilerimi karşılayacak sonuçları almaktan emindim. Nitekim de öyle oldu. Babam İş Gezisinde adlı filmiyle yaklaşık yedi yıl gibi bir arayla ortalarda görünmeyen Handan İpekçi en iyi film (Büyük Adam Küçük Aşk) kategorisinde ödüle layık görüldü. Yanı sıra bu yıl iki filmiyle (Yazgı, İtiraf) Altın Portakal'a katılan Zeki Demirkubuz dört ödülle bu senenin de ödül avcılarından oldu. Neden geçmiş senelere nazaran heyecan duymadığıma gelirsek; öteden beri Oscar ödülleriyle, Altın Portakal ödüllerini aynı ortalama algı düzeyinin yansımaları ve kararları olarak bulurdum. Bu durum belki de her konuda olduğu gibi, sanatta da yeni olanı kabullenmedeki mesafeli ve statükocu ulusal bilinçaltımızdan olsa gerek. Ama son beş yıldır kabullenme sürecinin çekilen kaliteli yapıtlarla belli bir istikrara girdiğini görmekteyiz.

Kendi kaynakları ve imkanlarıyla filmler yapan ve bir takım oluşumlar altında toplanan (en önemlilerinden yeni sinemacılar) Serdar Akar, Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan gibi son kuşak sinemacılar gerek yurt içerisinde gerekse yurt dışında sayısız ödüllerle taçlandırıldılar. Açıkçası bu seneki ödüllerin de bahsettiğim gelişmeler karşısında muhtemel sahiplerini bulacağını düşündüm. Her nedense diğer ülke sinemalarının orta kuşak yönetmenlerinin çizdiği başarı grafiğinin aksine, ülkemizdeki orta kuşak sinemacılar, yeni sinemacıların gerisinde kalmaya başladılar. Bu da kanaatimce 45 yaş üstü sinemacılarımızın şimdiye değin süre gelen, sinemayla bizi bize anlatmanın klasik ve alışılmış metodlarına sıkı sıkıya bağlılıklarından kaynaklanıyor olsa gerek. Oysa saydığımız yeni kuşak genç yönetmenler, daha ilk filmlerinden, 'Geçmiş birikimin pınarlarından ve kaynaklarından yararlanırım ancak yaşadığım zaman, mekan, atmosfer bu birikimi devam ettirmeye izin vermiyor' fikrinden yola çıkarak muhalif tavırlarını ortaya koydular. Bu noktada yarı bağımsız tüm bu filmler zaman zaman seyircisiyle buluşmakta zorlansalar da, her yıl sektirmeden aynı tutarlılık ve duyarlılıkla çizgilerini devam ettiriyorlar. Umarım ilerleyen yıllarda bir dönem sinemamızda oluşan çeteleşmeleri yinelemezler de diğer yönetmen adayları tek tek sinema dünyasındaki yerlerini alırlar. Böyle bir şeyin olacağına da pek ihtimal vermiyorum. Çeteleşme hususundaki keskin tavrım kısa filmlerle de olsa heyecan verici olduğu kadar zaman zaman zorluklarla da karşılaşılan film çekme sürecinde bulunuyor olmam. Elbette ki olumsuz gelişmeler karşısında ilk elden etkilenecek insanlardan biriyim. Bu yüzden testiler kırılmadan üzerime düşen küçük katkıyı böylelikle yapmış olayım dedim.

Artık sıra "40ikindi.com - Sinema" sayfamıza geldi sanırım. Aslında başından beri aynı zamanda da sayfamızın nasıl olacağına dair işaretler veriyordum. Açık ve net olarak sıralamak gerekirse;

Gereksiz olduğunu düşündüğümüz ticari sinema ve sanat sineması arasındaki yapay ayrımdan uzağız. İyi film iyidir, kötü film kötüdür.

Dünya ve Türkiye sinemalarındaki günceli takip etmenin yanında, sadece Amerikan sinemasından değil tüm ülke sinemalarındaki gelişmelerden haberdar olacağız. Belki de Amerikan sineması karşısında diğer ülke sinemaları mağdur oldukları için diğer sinemalara daha fazla göz kırpacağız.

Sinemaya zaman zaman kuramsal, teorik yaklaşma çabası ve kararlılığı içerisinde olacağız. Bu noktada siz sinemaseverlerin katkıda bulunmasını isteyeceğiz.

Tüm sözel disiplinleri sinemayla kaynaştırarak filmler üzerine düşüneceğiz.

Özgün, tutarlı, kaliteli sinemayı hep savunup destekleyeceğiz.

Yapay ve boyalı yapıtların, haddinden fazla özgün üretimleri gölgelemesine en azından biz izin vermeyeceğiz.

Sinemayı seven, görüntü karşısında hayret eden tüm meslek gruplarına (akademisyenlere, öğrencilere) açığız. Farkındalığımıza katkısının fazlaca olduğuna inandığımız sinema üzerine düşüncelerinizi bizimle tartışabilirsiniz.

İlerleyen aylarda kısa filmciliğe ve site içeriğine dair yepyeni proje, dosya ve röportajlarla geleceğiz. Sitemizi daha da güçlendireceğiz. Daha fazla gevezeliğe gerek yok. İlk sayıda yaptıklarımız ekranınızda sizleri bekliyor. Yeni başlayan ve uzun soluklu olacak serüvenimizi ilk merhabayla başlattık.

Sadece uyku halindeyken ve karanlık bir salonda görüntüyle karşı karşıya kaldığınız zaman, hayatın yüzümüze tokat gibi çarpan gerçekliğinden rüyaya dalarak, hem uzaklaştığınıza hem de allegorik bir hazla bu gerçeklikle yüzleştiğinize inanıyorsanız sonraki sayıda buluşmak ümidiyle hoşçakalın.
 

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV