Yıl:3 Dönem:2 Sayı:6/18

       

     
 

İZLENCE

MEHMET HARMANCI

m.harmanci@40ikindi.com

 
     
  'tek renk: kırmızı'

Kadranı kan kapladı.
Sızıntı halinde ilkin. Sonra çağıltı.
Tek renk kırmızı.
Hiçbir yönetmen talip değilse de 'tek renk: kırmızı'yı çekmeye, senaryosu çoktan yazıldı. Yazdırıldı. Şimdi ücretsiz öngösterimde.

*

Bir soru: Kamera ağlar mı?
Ama kadrandan kan damladı!
Göğ ekinin hasadı başladı. 
Gözler önünde.
İlkin tek göz, 'tepegöz' kameranın önünde.
Ayırarak acıyı da utancı da görüntüden, sunulan nedir hepimize?
Yemek yerken, dinlenirken, öylesine bakarken nedir o şey ki kan kusan ekrandan bizi rahatsız/huzursuz kılmayan? Lokmalara engel olmayan? Dinlentimizi sonlandırmayan? Uyandırmayan? Zihnimizi yormayan? İçimizi acıtmayan?
Nedir o şey: Bizi insanlığımızdan uzaklaştırırken uzaklaştığımızdan da habersiz kılmayı başaran?

*

Sorular cevapsız (mı)!?
Cevaplar kendi içinde mi saklı?
İçimizde mi saklı yani?

*

Ne demek mi istiyorum?
Kadrandan taşan, kameradan damlayan, haber bültenlerinde baş köşeye konuk olan, medyayı sevindiren insanları üzen, kan kadar kırmızı, zulüm kadar kara, üstümüze üstümüze gelen, her gün yaklaşan...
Hala mı bişey ifade etmiyor söylediklerim?

*

"İnsanlar ölüyor azizim"
Ben sana daha ne söyleyeyim?
 

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV