Yıl:2 Dönem:2 Sayı:5/17

       

     
 

SAKSAĞAN

OSMAN ÖZBAHÇE

osmanozbahce@yahoo.com

 
     
  KİBİRLİ KÖPEK

Şair kibirli köpektir. Senin bu söz üzerinde düşünmen gerekmektedir.

Bilmiş ol ki şair her şeyin, her yerin birincisidir. Birincilik kibirdir. En iyi kibirdir.

Bilmiş ol ki şair konuşunca çok konuşur, susunca çok susar. Çokluk kibirdir.

Bilmiş ol ki şair bencildir; her şey şair içindir. Dünya dönünce şair için döner, durunca şair için durur. Bunun için herkes ona borçludur.

Bilmiş ol ki şair fedakârdır; herkesin yerine acı çeker. Sanır ki acı çekişinde bütün insanlığın acısına bir kefaret vardır. Sanır ki mızmızlığı, sümsüklüğü dünyanın en önemli işidir. O sümsük, acı çekmese dünya başımıza göçecektir.

Bilmiş ol ki şair ergenlikten çıkamamış ham meyvedir; sözünde her zaman bir olmamışlık vardır.

Bilmiş ol ki insan olduğunun farkında olmak bir uyumluluktur. Şair bu uyumu bozmak ister; çünkü o kibirli köpektir. Tanrı değilse neden şeytan olmasın? Hem şeytan olmak için birçok haklı gerekçesi de vardır: Hiçbir şey yolunda gitmiyordur; dünyanın en zengin adamı değildir; dünyanın en güzeli değildir; dünyanın en güçlü adamı değildir; hiç kimse etrafında fır dönmüyordur... Üç dakikalık etkiyle koca bir ömür idare edilir mi? Ona yüz vermeyen, onu adam yerine koymayanların lanet ettikleri şeytanlıktan ürkünç ve bir o kadar da esrarengiz bir saygınlık çıkarılamaz mı? Neden olmasın? Bir köpeğin kaybedecek neyi vardır?

Bilmiş ol ki herkese ve her şeye düşmanlık etmek, herkes ve her şey tarafından muhatap kabul edilmektir. Herkesin ve her şeyin muhatabı olan, dünyanın en önemlisi olandır. İşte köpek bunun için havlar. Durmadan havlar; çünkü köpek havlar, sadece havlar...

Bilmiş ol ki kendinde bir şeytanlık taşıyan, bir kutsalı, bir ahlâkı, bir adaleti olmayandır.

Bilmiş ol ki her şairde bir Firavunluk vardır. Firavunluk; zoru görünceye değin kendini bir tanrı sanmaktır. Bu hastalığı yenmenin yegâne yolu göğsünde her daim bir Musa, bir Kızıldeniz hazır tutmaktır.

Bilmiş ol ki kibir kulun cehennemidir. Cehenneme düşen yanar. Herkesin; fakat özellikle senin unuttuğun husus, cehenneme düşüldüğüdür; çünkü cehennem düşülen bir yerdir.

Bilmiş ol ki şair, "Ben cehennemim" der; çünkü o kibirli köpektir. Burnu havada köpek! Soğuk köpek! Kalbi sıkışmaz köpek! Üzülmez, korkmaz, kokmaz, suratından kanı çekilmez köpek! Bir maskenin dinginliğinden, sessizliğinden, karanlığından dünyaya bakan köpek! Bir köpek! Oysa şiir eksikliktir. Bilmiş ol ki şiir bir eksikliktir. Bir eksiklik! İşte burada Turgut Uyar’ı hatırlamamız gerekir. Peki neden?

Bilmiş ol ki biz bir insan teki olarak varlığımıza ve mahiyetimize dair her kavrayışımızla, bir tanrı olmadığımızın farkına varırız. Kusursuz olan sadece Allah’tır. Eksiksiz olan sadece Allah’tır. İşte, şiir eksikliktir sözünün bir mânâsı varlığımızdaki kusursuzluk özleminde yatar. Biz itikat ederiz ki bu özlemi varlığımıza atan Allah’tır. İşte biz, mayamızdaki kusursuzluk özleminden kalkış yaparak eksikliğimizi kavrarız. Eksikliğimizi kavradıkça Allah’a iman ederiz. İşte bazı kulların iman etmek yerine kibirli köpek olmayı tercih ettiği nokta burasıdır. Ey züppe! Dikkat et burada ayağın kaymasın! Burada ayağı kaymak cehenneme düşmektir.

İnsanın, insan oluşunu kavrayışı pek acı bir maceradır. Varoluş ve varoluşunu kavramak lafı pek parlak bir laftır ve fakat sadece parlaktır; seni doyurmaz; çünkü aslolan insanın insanlığını ve bir insan oluşunu kavramaktır. Gelgelelim insanın insanlığını kavrayışındaki acı ve tatlılıktan yapılmış bir kokteyl değildir şiir. Bazıları böyle sanır. Böyle sanmak ya sonu gelmez bir mızmızlığa yol açar ve bu bitip tükenmez bir sulu gözlülüktür, ya da hikmeti bol laflar etmeye. Hikmeti bol laf da, sulu gözlü mızıltı da şiire bir türlü uymaz. İşte burada İsmet Özel’i hatırlamamız gerekir. Peki neden?
 

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV