« Anasayfa | Künye | Arşiv 25 Nisan 2024, Perşembe
Gündem: Kültür-
Sanat
Gündem: Hayat
40i Gündem Nöbetçi Köşe
40PENCERE
Kulak Arkası
Nurullah Turan
Birkaç "Bir"

Bolâhenk
Ahmet Çalışır
Mevlevî Âyini: Türk mûsikîsinde bir form

[ Müzik -> Müzik Kitaplığı ]

Ali Ufkî'nin 'Saklı Mecmua'sı Gün Yüzüne Çıktı

07.05.2008 - 13:15

Türkiye'de müzik tarihi araştırmalarının yetersiz olduğu sıklıkla dile getirilir. Bu konuda kaleme alınmış birçok önemli eser hâlâ tozlu raflarda bekliyor.

Paris'te Bibliothèque Nationale de France'ın Şark Yazmaları bölümünde, [Turc 292] katalog numarasıyla kayıtlı olan Ali Ufkî Bey'e ait isimsiz elyazması mecmua da bunlardan biriydi. Prof. Dr. Cem Behar, bu önemli eser üzerindeki tozları silerek kültürümüze kazandırdı. Eser, 'Saklı Mecmua' üst başlığıyla geçtiğimiz günlerde Yapı Kredi Yayınları arasından çıktı.

Kültür ve sanatla ilgilenenler Wojciech Bobowsky ya da nâm-ı diğer Ali Ufkî Bey ismini sık sık duymuştur. 17. yüzyıl İstanbul'unun kültür hayatında özel bir yeri olan Ali Ufkî Bey, soylu bir Leh ailesinin çocuğuydu. Kırım Türkleri tarafından esir edildikten sonra Osmanlı sarayına girdi. Müslüman olup eğitim gördü. Saray içinde çeşitli kademelerde görevlendirildi. Pek çok eser kaleme alan Ali Ufkî Bey'in çalışmaları, sözlükler, Türkçe konuşma kılavuzları, dilbilgisi metinleri, müzik ve repertuar derlemeleri gibi geniş bir alana yayıldı. Bu eserlerden bir kısmı incelemelere konu oldu; ancak [Turc 292] yazması üzerinde bugüne dek hiçbir ciddî akademik çalışma yapılmadığını söylüyor Prof. Dr. Cem Behar. Ali Ufkî'nin bu yazmada Osmanlı/Türk musiki geleneğinin başlangıç dönemleriyle ilgili önemli bilgiler, gözlemler, eserler sunduğunu belirten Behar, mecmuanın bir döneme tanıklık edişinin repertuar değerinden çok daha önemli olduğunu ifade ediyor. Yüzyıllar boyunca değerlendirilememesine atfen, bu eseri inceleyen kitabına 'Saklı Mecmua' adını uygun gören Behar, "Bu kitap bir 17. yüzyıl müzik tanıklığının, yazılı belgesinin ayrıntılı incelenmesi. Müzikoloji, müzik tarihi ülkemizde pek gelişmiş bir araştırma alanı değil. Bu bakımdan Ali Ufkî'nin yazmasının dikkat çekmemiş olması şaşırtıcı değil." diyor.

Prof. Dr. Behar, bu eserin Osmanlı/Türk musiki geleneğinin erken dönemlerine ait önemli müzikal belgelerden belki de ilki olduğuna dikkat çekiyor ve şunları söylüyor: "Klasik Türk musikisi olarak da adlandırdığımız müzik geleneği, sanıldığı kadar eski değildir. Özgün bir Osmanlı-Türk musikisi geleneği ancak 16. yüzyılın sonlarından itibaren oluşmuştur. Bu geleneğin, daha önceki Arap, Fars, Ortadoğu müzikleri, Orta Asya gelenekleri vs. ile de bağları kopuktur. Müzik geleneğimiz 400-450 yıllıktır topu topu. Ali Ufkî'nin yazması da bu gerçeğin bir diğer kanıtı."

(Zaman)

Türkiye'de müzik tarihi araştırmalarının yetersiz olduğu sıklıkla dile getirilir. Bu konuda kaleme alınmış birçok önemli eser hâlâ tozlu raflarda bekliyor. Paris'te Bibliothèque Nationale de France'ın Şark Yazmaları bölümünde, [Turc 292] katalog numarasıyla kayıtlı olan Ali Ufkî Bey'e ait isimsiz elyazması mecmua da bunlardan biriydi.  
Müzik DünyasındanTümü »

» Abbey Road'un Etkisi Sürüyor
» Cazdan Habersiz Kalmayın
» Albüm Kapaklarında Eskiye Dönüş
» Grammy Müzesi'nde Müziğe Dair Herşey
» Nintendo Wii'yle Orkestramı Kurup Yönettim / Hakan Gence
Albüm TanıtımlarıTümü »

» İstanbul'a Senfonik Üçleme
» Yıllar Sonra Yeniden
» Dostlar Onu Hatırladı
» İncesaz, Kalbimizdeki Denize Yelken Açtı
» Oralara, Buralara, Uzaklara
PortreTümü »

» Hiç Yaşlanmayacak Efsane: Michael Jackson / Nazlı Erdol
» Bir Mitoloji, Bir Ses: Şivan Perwer / Bejan Matur
» Kopuz'dan Perdesiz'e Özgürlük Arayışı: Erkan Oğur / Selçuk Küpçük
» Anouar Brahem ve Müzikal Keşifler / Ömer Osmanoğlu
» Zaman Makinesiyle Gelen Adam: Mustafa Özkent / Murat Beşer

Yorum yazabilmeniz için üye olmanız gerekiyor. Üye olmak için tıklayın.

(Üye iseniz sayfanın en üstünde sağ tarafta yer alan kısımdan giriş yapmalısınız.)


Henüz yorum yapılmamış.

Üye Girişi
Kullanıcı adı
Şifre
Beni hatırla
Şifremi unuttum!
Ücretsiz Üye Olun!
Son 10 Yorum
toplantı (10.12.2013 - 17:25)
tek söğüt (26.02.2013 - 01:08)
yok var, var var (26.02.2013 - 01:06)
Hoş bir yazı (17.08.2012 - 00:19)
beklerken (27.05.2012 - 21:07)
bir yorum (21.12.2011 - 20:20)
bir yorum (21.12.2011 - 20:13)
işte tam da böyle (18.11.2011 - 20:37)
Gitmek (18.11.2011 - 19:53)
ELİF LAM RA (28.10.2011 - 00:02)
Yorum için üye olun!