Yıl:1 Sayı:4  KASIM 2000

Editörden
Künye
Kültür - Sanat
Röportaj
Adres Çubuğu
Arşiv

Ana Sayfa

 

  

 

Türkiye'de internet bebeklik dönemini yaşıyor. Hali hazırda internet niteliksiz chat'e ve amaçsız sörfe teslim edilmiş durumda... Bu neden böyle oluyor? Büyük ölçüde sebebi çoğu içerik sitelerinin yabancı dillerde olması. Dolayısıyla Türkiye içerik siteleriyle karşılaşılan bir yer değil. Bunun için amatör profesyonel tüm içerik sitelerine çok büyük önem veriyorum... 

 
ERTUĞRUL FINDIK'LA "SİPESİFİK" ÜZERİNE SÖYLEŞİ...

Sipesifik'i nasıl tanımlıyorsunuz? Sipesifik bir e-dergi mi, yoksa bir portal mı?

Sipesifik'i kurarken iki şeyi tasarlamıştım. Birincisi Sipesifik'in sadece uzmanların "takılacağı" bir kaynak site olmasıydı. Böyle olmadı. Sipesifik bir müddet sonra son derece popüler bir siteye, günde ortalama iki bin kişinin ziyaret ettiği ve herkesin bir ilgi alanı yakalayabileceği bir kültürel magazin sitesine dönüştü. İkinci tasarladığım şey ise Sipesifik'in kendisinin başlı başına birşey olmaması ve sadece fikirlerin çatıştığı bir platform olmasıydı. Bu da kısmen gerçekleşmedi. Artık Sipesifik başlı başına bir kültür sitesi olarak görülüyor. Ama tabii ki birçok farklı fikir de çarpışıyor diyebiliriz.

Sonuçta Sipesifik bir kültür portalı... Bir elektronik dergi değil. Ama tabii bu ikisi birbirinden o kadar derin çizgilerle ayrılmış değil... Kimi özellikleri itibariyle bir elektronik dergi, kimi özellikleriyle de bir kültür portalı. Ama daha çok kültür portalı...


Sipesifik ne zamandan beri yayında? Sitenizin ziyaretçi sayısı ve profili ne şekilde değişti?

Sipesifik gerçek yayınına Haziran'ın ortalarında başladı... Daha önce birkaç ay test yayını yaptı. Bağımsız kaynaklarca belirlenen ziyaretçi sayısı aydan aya artıyor. Temmuz ayında kırk bin kişi ziyaret etti Sipesifik'i. Ağustos'ta bu sayı altmış bine ulaştı. Eylül ayında ise ziyaretçi sayımız biraz düştü. Elli binler civarına... Yani siteye ortalama iki bin kişi giriyor. Sitenin ziyaretçileri tahmin edilebileceği gibi okumuş-etmiş insanlar. Günde ortalama otuz e-mail alıyoruz ve çoğu da öneri, eleştiri ve yayınlanmak üzere ürün gönderen insanların mailleri. 


Neden "Sipesifik"? Sitenize bu ismi uygun görmenizin nedeni ne?

Spesifik, kelime olarak ingilizcedeki "specific" kelimesinin yarım yamalak türkçeleştirilmiş hali. Ve özel, özgül, kendine has, sınırlanmış, uzmanlaşmış gibi anlamlara geliyor. İnternetin lisanı, hiçbir lisana benzemiyor. Kendine has bir lisan. Kelimeler bozuluyor, cümleler kısaltılıyor, harfler işaretlerle, edat ve bağlaçlar rakamlarla, ünlemler şekillerle ifade ediliyor. Bu lisanın ürettiği bir kelime "sipesifik". "Spesifik"in "i"lisi... Bir vurgu var "i"de... Bir iddia var.

İnternet bilginin çok hızlı yayıldığı bir ortam. Bu ortamda bilginin çok ayrıntılandırılması ve insanların eline net bilginin verilmesi gerekiyor. Burada sınır yok. İnternette çok uğraşırsanız Cahit Zarifoğlu hakkında bilgi bulabilirsiniz. Ama bu bilgi muhtemelen çok üstünkörü bir bilgidir. Oysa Cahit Zarifoğlu hakkında bilgi almak isteyen biri herhangi başka bir kaynağa başvurma ihtiyacı hissetmeden istediği kadar bilgiye erişebilmeli internetten. Sipesifik'te böyle derinlemesine araştırmalar yayınlamayı amaç ediniyoruz. İsmimiz de buna uyuyor. Ayrıca her şeyin ötesinde güzel ve modern bir isim Sipesifik. 


Yayına başlarken neleri hedeflemiştiniz? Hedeflerinize, yayında olduğunuz süre içerisinde ulaşabildiniz mi?

Sipesifik, yayına başlarken alanında yetkin araştırmacıların, yetkin ve derinden araştırmaların yer aldığı bir kaynak sitesi olmayı hedeflemiştik. Sözümüzün başında da belirttiğimiz gibi Sipesifik bir müddet sonra kültürel bir magazin sitesine dönüştü. Ama ana hedefimizden sapmış değiliz. Pek yakında Sipesifik hem dünyaya söyleyecek sözü belirlenmiş ve bu sözü adam akıllı söyleyen bir kültürel magazin sitesi hem de derin ve kapsamlı araştırmalar yayınlandığı bir içerik sitesi olacak. Bu yönde hazırlıklarımız devam ediyor.


Sipesifik'teki sistem nasıl işliyor? Ekibinizden biraz bahseder misiniz?

Sipesifik iki ekibin uyumlu çalışmasıyla hayat buluyor. Biri geniş bir kadro olan içerik ekibi, diğeri de hepsi konusunda yetkin teknik ekip. Bu iki ekip uyumlu bir çalışmayla siteye hayatiyet kazandırıyorlar. Tabii bu ekiblerin tek işi Sipesifik.com'un yayını değil. Pek yakında hayata geçecek infilak.com ve Sipesifik'in farklı bir çok içerik sitesinin hazırlıkları da tüm hızıyla sürüyor. 


Sipesifik bünyesinde irili-ufaklı birçok site yayın yapıyor. Bütün bu sitelerin tasarımı ve yayına hazırama süreci nasıl gerçekleşiyor? Herhangi bir tasarım şirketinden yardım alıyor musunuz?

Hayır, sitenin tüm teknik ve tasarım altyapısı bünyemizde yapılıyor. Zaten Sipesifik bir tasarım şirketi. Ticari bir şirket. Ticari tasarımlar yapan bir şirket. Ama o irili ufaklı dergilerin içerikleri ekibin içinden ya da dışından sağlanıyor olabilir. Mesela Kahramanmaraş'tan Sipesifik ekibine dahil olan sevgili arkadaşlarımızın çıkardığı Gülbang dergisi... O dergideki yazılar noktasına virgülüne dokunulmadan aynen yayınlanıyor. Burası özgür bir yer. Burası bir platform. Herkes istediği herşeyi söyleyebilir. Zaten FIRTINA'nın çıkış noktası da bu... Herkesin fikirlerini dilediği gibi ifade edebileceği bir platform burası...


İleriye dönük ne gibi projeleriniz var?

Yakında infilak.com adı altında süpriz bir siteyi yayına sokacağız. İçeriğini müsaadenizle söylemeyeyim. Yakında birçok yazar ve şairin Cahit Zarifoğlu misali kaynak sitelerini hayata geçireceğiz. Cahit Koytak, Arthur Rimbaud, İsmet Özel, Necip Fazıl bunlardan bazıları... Ayrıca bir çocuk edebiyatı sitesi yapma düşüncemiz var. Teknik altyapısı tamamlanan bu proje de içeriğin süreklilik kazanması bekleniyor... Ekip tamamlanmaya çalışılıyor.
Bunun yanında en önemlisi Sipesifik'in ingilizce versiyonunun hazırlıklarını yapıyoruz. Pek yakında Sipesifik uluslararası anlamı olan bölümlerini ingilizce olarak yayına sokacak...


Son zamanlarda sayıları gittikçe artan ve sizinle aynı kulvarı paylaşan "e-dergi"leri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konuda yeni yayına "başlayan/başlayacak"lara deneyim sahibi birisi olarak neler tavsiye edebilirsiniz?

Evet bu çok önemli... Şunu çok iyi anlamalıyız. Türkiye'de internet bebeklik dönemini yaşıyor. Hali hazırda internet niteliksiz chat'e ve amaçsız sörfe teslim edilmiş durumda... Bu neden böyle oluyor? Büyük ölçüde sebebi çoğu içerik sitelerinin yabancı dillerde olması. Dolayısıyla Türkiye içerik siteleriyle karşılaşılan bir yer değil. Bunun için amatör profesyonel tüm içerik sitelerine çok büyük önem veriyorum... Bu alanda çalışmayı amaç edinmiş tüm arkadaşlara destek olmalıyız. Bu tür e-dergiler mümkün olduğunca yayılmalı... El elden üstündür. Herkesin bir macerası vardır. Herkes bir hikaye anlatıyor. Ve mutlaka ilginç başka birşey vardır... 

Yeni başlayacaklara şunu öneriyorum... Kendilerine şu iki soruyu sorsunlar: (Bu sorular, internet üstadlarından Jeffrey Zeldman'ın önerileri olarak tüm dünyaya deklare edilmişti. ayrıntılı bilgi almak isteyenler www.zeldman.com adresine gidebilirler.) Bir. Ne anlatacağım? İki. Nasıl anlatacağım? Yani şu iki şeyi çok iyi kursunlar kafalarında: İçerik ve tasarım... 

Gerisi önemli değil. Dalsınlar gitsinler... Mutlaka onu bulan ona ulaşan biri vardır. Bir de -bu benim kendi önerimdir- yaptıkları ve yazdıkları herşeyi arşivlesinler. Bazen insanlar geç kalabilirler.

 

Anasayfa l Editörden l Künye l Kültür - Sanat l Adres Çubuğu l Arşiv l E-Mail