|
|
|
İNTİHAR
Muhammed
Süheyl
16 katlı gökdelenin terasında, yalnız bir adamın yavaş yavaş gelip giden ayak sesleri duyuluyordu. Kararsızdı… Soğuk havadan üşüyen ellerini cebinden çıkararak bir sigara yaktı… Gözleri uzakları seyretmeye dalmıştı. Sigarası bitti. Bi tane daha yaktı... Gözü
hâlâ aynı noktaya odaklanmıştı.
Anıları genç adamı geçmişine götürdü. Genç yaşta başına geçtiği babasından kalma Holding'i borç batağına sürüklemiş, oturduğu villaya da haciz gelmişti. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de yeni evlendiği karısı kendisini terk etmiş,
arkadaşları birer birer ilişkilerini kesmişlerdi. Hele daha önce küçümsediği bir Holding'in gökdelenini yok fiyatına satın alması yok muydu? Esas bu kendisini kahretmişti. Yarın binanın teslimatı yapılcaktı ve herifler buna pis pis sırıtacaklardı...
İlerisini düşündükçe hayattan beklediği hiç bir şeyinin kalmadığına inanmaya başladı... İçeriye girdi, çekmeceyi açtı ve BARETTA marka silahını aldı.
Uzunca bir düşünmeden sonra silahı yere bıraktı. Sümen altından bir kağıt çıkardı. Kısa bir veda mektubu yazdı. Elindeki mektuba göz yaşları damlamıştı. Eliyle silmeye çalıştı fakat kağıt mürekkep yığınına dönmüştü. Sinirlendi… Kağıdı parçalayıp havaya fırlattı. Taneler gökdelenden aşağıya doğru süzüldü.
Artık yapılacak birşey olmadığını düşünerek terasın etrafındaki demir
korkuluğa bir hamlede sıçradı. Bir kaç saniyelik bir tereddütten sonra kendini boşluğa bıraktı...
Hızla yere düşerken kopardığı çığlık caddede yankılandı. Cansız cesedi sokağın ortasında, kanlar içinde yatıyordu artık...
*********
Birkaç saniye sonra ayağa kalktı. Yüzünde acı bir tebessüm vardı. Elindeki sahte kan boyasını sildi ve yönetmenine:
-Gani Abi, nasıldım ama?, diye sordu.
Yönetmen:
-Fevkaladeydin o'lum, dedi. Bu film bize çok para kazandıracak.
|
|
|
|
İlerisini düşündükçe
hayattan beklediği hiç bir şeyinin kalmadığına inanmaya
başladı... İçeriye girdi, çekmeceyi açtı ve BARETTA
marka silahını aldı. Uzunca bir düşünmeden sonra silahı
yere bıraktı. Sümen altından bir kağıt çıkardı. Kısa
bir veda mektubu yazdı. Elindeki mektuba göz yaşları
damlamıştı. Eliyle silmeye çalıştı fakat kağıt mürekkep
yığınına dönmüştü. Sinirlendi… Kağıdı parçalayıp
havaya fırlattı. Taneler gökdelenden aşağıya doğru süzüldü. |
|