Vatanım heybem Gizlerin açıldığı gecede İçinde uyurum Kırıntıları içinde düğümlenirim
...
Vatanım heybem Heybem vatanım Ancak... kaldırımı yok Yok duvarı.
Bu mısralar Filistin şairi Mahmud Derviş'e ait. Sanat sanat için midir yoksa sanat toplum için midir tartışmaları edebiyatımızın bir dönem tepe noktasındaydı. Günümüz modern şiirinde de benzer kaygılar zaman zaman dile getirilmektedir. Sanat kaygısıyla yazılan her edebi mahsul aslında kendi içinde kendi sesini duyuracağı bir insana yazılır ki bu toplumu perdeleyen bir durum değil aksine topluma eğilen bir tutumdur. Şiir ses olur, söz olur, gün olur yankı olur, gün olur çığlık! Ama nihayetinde şiirdir. Mahmud Derviş Filistin'in sesi, sözü olmuş bir şair. Beyrut'a kasideler dizse de, Beyrut gibi kendisi de kasidelerinde meçhul.
Namaz gibi yoksul giderim Nehir gibi korkan çakıllarla vurulurken Karnaval gibi akıp giden
Mahmud Derviş 13 Ağustos'ta hayatını kaybetti. Filistin haber ajansları ve Arap televizyonları, 67 yaşındaki Derviş'in ameliyat sonrası komplikasyonları nedeniyle öldüğünü duyurdu. Texas'taki Houston Memorial Hermann hastanesinde başarılı olduğu belirtilen bir açık kalp ameliyatı geçirmişti. Ancak Derviş'in durumu kötüye gitmişti. Filistin Yönetimi'nin, Derviş'in naşını Ürdün üzerinden Filistin'e getireceği de bildirildi. Yani heybem dediği vatanına!
II.
Yine Türk Edebiyatının önemli şairlerinden İlhan Berk hayatını kaybetti. Bir süredir Bodrum'da Prostat kanseri tedavisi görüyordu. 40 Yıl önce Bodrum'a yerleşen Berk, 30 Ağustos cumartesi günü Adliye Camii'nde Kılınan öğle namazının ardından Türbe Mezarlığı'nda toprağa verildi.
III.
Kısa olsun biraz uzunca olsun öyküler, pervazları geniş pencereler gibidir. Cumbalarında oturup, evinizin önünü, sokağınızı, sokağınızdan mahallenizi, mahallenizden şehrinizi görebilirsiniz. Pervazların işlemelerine, perdelerin dantelalarına takılmayın! Görebilirsiniz!
İşte bakın ne güzel öyküler var ve bunu sağlayan ne güzel dergiler.'Heceöykü', 28. sayısında 'Dünden Bugüne Türk Öyküsü' dosyasını ele alıyor. 30. sayısında beşinci yılını tamamlayacak olan 'heceöykü' ve ekibi bir topantı yaparak bu sayıya kadar neler yaptıklarını ve ne kadar yol kat edebildiklerini sorgulamış. Kimler mi var? Selim İleri, Hüseyin Su, Necip Tosun, Ömer Lekesiz, Nalan Barbarosoğlu, Behçet Çelik, Necati Mert... Yazarlar Türk öykücülüğünün dünü ve bugünü üzerinde derinlemesine bir tahlile gitmişler Ve gelinen son noktayı değerlendirmişler. Dergide ayrıca Sadık Yalsızuçanlar'ın "Hayy" öyküsü yer alıyor. Bir çağdaş Filistin öyküsü ve bir Afgan öyküsü de dergide yer edinenlerden.
IV.
Geçelim ehemmiyetsiz teranelerden. Ama öykü demişken geçmeyelim. Dergahın içinden işte otuz derviş öyküsü. Asırlık Tozlar, Ceyhun Emre Teoman'nın Kitab-ı Hayat'tan çıkan ilk kitabı. Dervişlerin dergahtaki ruh haletlerinin kağıda betimlenmiş kısacık örneği.
V.
Çocuklarımız. Gözümüzün nurudur. Her konuda üstüne titizlikle eğiliriz. Koruruz kollarız. Aman konuşup yorulmasın biz yerine konuşalım isteriz. Aman yürümesin düşer, biz yerine yürüyelim isteriz. Televizyon izlesin yahut bilgisayarda oyun oynasın, bizi meşgul etmesin isteriz. Misafir vardır tersleriz, soru sormasın isteriz. Aman aman ne yoğunuzdur sokağa çıkıp oynasa rahatlayalım isteriz. Dersanelerde okullarda öyle dersler yükleriz ki, boş durmasın okusun adam olsun isteriz . Yahut bir daha mı çocuk olacak biz görmedik bari o görsün bırakalım da gezip tozsun oynasın isteriz. Hülasa bir tahteravallinin dengesizliğinde cocuklar yetiştiririz. Yetişemeyiz yani onlar kendileri yetişirler. Mübalağa yaptığımı düşünmeyin. Adem Güneş anne babalar için bir Tatil Rehberi hazırlamış. Kitap Nesil yayınlarından çıktı. Güzel kitaplar bitmeden yetişelim!
VI.
Ağustos'ta da çıkan kitap listesi uzayıp gidiyor: Nihat Keklik'in Şeyhül Ekber Muhyiddin Arabi ile ilgili kitabı Sufi yayınlarından çıktı. Yazar bu kitabında "İbni Arabi kimdir?" sorusuna yanıt arıyor. Osmanlı Sanatı Adolphe Thalasso'nun Türk resim tarihini anlatan tercüme bir eseri. Kitap Kültür AŞ.'den çıktı. Zaman kitap eki ağustos sayısında "darbeli kitaplar" dosyası incelenmiş. İşte bu konuya eğilen kitaplardan biri de Dr. Furkan Aydıner'in Nesil Yayınları'ndan çıkan Darbeli Demokrasi isimli kitabı.
VII.
Bu yıl Dünya İslami Edebiyat Birliği toplantıları İstanbul'da yapıldı. Toplantı üç gün sürdü. Toplantıda konuşan Dünya İslâmi Edebiyat Birliği Başkanı Ebu Salih Abdulkuddus, İslâm edebiyatının 'sözü sanatla ifade etmek' anlamına geldiğini ifade ederek, "Tabii, bu edebiyatın, bir hedefi var ve yönlendiricidir. İnsan hayatı ve kainat, İslâm edebiyatının meşgul olduğu alanlardır. Bizler, birlik adına İslami düşünceye uygun olarak bu hizmeti yürütüyoruz" diye konuştu. Aslında bu konuşma edebiyatın anlamını düşündürdü bana.. edepten nasibdar olmak. Eline, diline, beline sahip olmak.. Suya sabuna dokunmamak değil! Hele şimdilerde ortalığı kir götürüyorken, edebiyatın harflerinin gizine bakmak gerek yeniden. Eşrefoğlu Rumi'nin dediği gibi diyoruz:
Bu nice derttir ki düştü cana derman istemez / Arttırır günden güne derdine noksan istemez Aşıka derdi anın besdir gerekmez dü cihan / Bülbülün maksudu "gül"dür bağ u bostan istemez.
Kastımız yok! Maksudumuz belli.
Mahmud Derviş 13 Ağustos'ta hayatını kaybetti. Filistin haber ajansları ve Arap televizyonları, 67 yaşındaki Derviş'in ameliyat sonrası komplikasyonları nedeniyle öldüğünü duyurdu. Texas'taki Houston Memorial Hermann hastanesinde başarılı olduğu belirtilen bir açık kalp ameliyatı geçirmişti.