[ Haberler -> Kültür-Sanat Haberleri ] "Korsan"a İlk Hapis Cezası 19.05.2005 - 21:16 Bundan böyle korsan kitap ya da film üretip satanlar için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. İstanbul 3 Numaralı Fikrî ve Sınaî Haklar Mahkemesi'nin 9 Mart 2005 tarihinde verdiği bir karara göre, Tahtakale'deki Hasırcılar İşhanı'nda 27 adet master CD ve 8.500 adet kartonetle ele geçen sanıklar, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'na muhalefetten 2'şer yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı ve cezaları ertelenmedi.
Sanıklar daha önce aynı suçtan birçok kez mahkemeye sevk edilmişlerdi. Bu sanıklar hakkında açılmış olup hâlâ süren birçok dava bulunuyor.
12 Mart 2004 tarihinde yürürlüğe giren 5101 sayılı kanun, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile başta Belediyeler Kanunu olmak üzere ilgili bazı kanunlarda değişiklikler getirdi. Buna göre her tür fikir ve sanat eserinin yasal dahi olsa sokakta satışı yasaklandı ve korsanlık organize suç kapsamına alındı. Ayrıca belediye, polis ve jandarma güçlerine yasağa uymayanlara anında müdahale etme yetkisi verildi. Kanun hükümlerine aykırı davrananlar hakkında ise 3 aydan 6 yıla kadar ağır hapis ve 3 milyardan 250 milyara kadar ağır para cezası öngörülüyor.
Cezaya Erteleme Yok
İstanbul 3 Numaralı Fikrî ve Sınaî Haklar Mahkemesi tarafından sanıklara verilen bu ceza, film korsanlığı alanında bu kanun kapsamında bugüne kadar verilen ilk hapis cezası olma özelliğini taşıyor.
Hakim Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun ilgili maddelerine dayanarak bu hükmün verildiğini ve "suç tarihi, sanıkların şahsî ve sosyal durumu, daha önce aynı suçtan pek çok kez yakalanmış olmaları ve binlerce kopyalamaya delalet eden kapak kartonetinin de ele geçirilmiş olması göz önüne alınarak yasada öngörülen seçimlik cezalardan takdiren hapis cezası tercih edilmek sureti ile iki yıl hapis cezası ile cezalandırıldığını" ve sanığın suç işleme hususundaki eğilimi göz önüne alınarak cezanın ertelenmesine yer olmadığını kararda açıkça belirtti.
Korsanın Türkiye'ye Zararı
Özellikle AB Komisyonu tarafından yayınlanan ilerleme raporlarında bu konuya yer verilerek Türkiye'nin bu alanda daha kararlı davranması gerektiğinin altı çiziliyor ve uygulamaların AB müktesebatına uyumlu hale getirilmesi gerektiği belirtiliyor.
Korsanlık tamamen kayıtdışı bir faaliyet olduğundan, devletin bandrol ve vergi gelirlerinde büyük kayıplara da yol açıyor. Yasal çalışan sektörlerin her yıl büyük maddî kayıpları oluşuyor.
Bunun yanı sıra Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu bir diğer tehlike daha var. Uluslararası kuruluşların her yıl hazırladığı raporlarda, dünyada korsanlığın yaygın olduğu ülkeleri değerlendiriliyor. ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkeler bu raporlara dayanarak korsanlığın yaygın olduğu ülkelere kotalar uygulayabiliyor. Bu yaptırımlar ise, geçmişte Rusya'ya yapıldığı gibi, dış ticaretin askıya alınmasına kadar varabiliyor.
(Hürriyetim) |