Müzik, çok hızlı tüketilen bir nesne haline geldi. Gelecek nesillere bugünden neler kalacak bilinmez ama geçmişten bugüne kalan miras hiç de yadsınamayacak değerde... Odeon firması geçmişin müzik birikimini, aslına uygun biçimde günümüze aktarıyor. Artık İ-pod'umuz Sadettin Kaynak'la, Hafız Kemal'le, Müzeyyen Senar'la, Hamiyet Yüceses'le şenlenebilecek...
Ey Türk Gençliği Müzeyyen'i de Dinle!
Gençler büyükleri tarafından çoğu zaman müzik seçimleri konusunda eleştirilir. Bu eleştirileri duyan genç nesil aynı zamanda "Ahh, nerede o eski şarkılar, sizin dinledikleriniz de müzik mi?" cümlelerini de duyar. Nasihat en kötü eğitim yolu olsa da aslında büyükler haksız sayılmaz. Çünkü çok büyük ve önemli bir müzik mirasımız var. Müzik mirasımızın en büyük koruyucularından ODEON, bu mirasın unutulup gitmesini önlemek, bilenlere hatırlatmak, daha genç nesile öğretebilmek için birkaç yıldır hummalı bir çalışma gerçekleştiriyor. Henüz duymayanlar için kısaca bahsetmekte yarar var. ODEON, neredeyse Cumhuriyetimizle aynı yaşta bir müzik şirketi. Onun için Türk müziğinin hafızası demek yanlış olmaz. 84 yıldır müziğimizin en güzel seslerini müzikseverlere sunuyor. 1925 yılında Hafız Ahmet Bey ile ilk kayıtlarına başlayan ODEON, Sadettin Kaynak'dan Hafız Kemal'e, Müzeyyen Senar'dan Hamiyet Yüceses'e, Ajda Pekkan'dan Ayten Alpman'a birçok sanatçıyı müzikseverlerle buluşturdu. ODEON, son yıllarda taş plaklardan zamanın tozlarını silerek, ünlü seslerin aranıp bulunamayacak eserlerini müzikseverlerle buluşturuyor. 'Bak Bir Varmış, Bir Yokmuş' özel projesiyle, Türk popunun önemli isimlerini efsane şarkılarıyla yeniden bir araya getiren ODEON, Müzeyyen Senar, Hamiyet Yüceses, Zeki Müren, Mediha Demirkıran, Nesrin Sipahi gibi birbirinden değerli pek çok sanatçının bulunduğu, 'Evvel Zaman İçinde' karma albümleriyle de müzikseverlerin dikkatini çekmişti. ODEON, şimdi de tamamen enstrümantal eserlerden oluşan "Raks-ı Fasıl" ve "Şark-ı Ahenk"i müzikseverlerle buluşturdu. Müzik tarihimizin arşivlerinde devam eden bu çalışmayı yürüten Zeynep Göktürk'le konuştuk.
ODEON'un Türk müziği açısından önemi ve değeri nedir?
1924 yılında kurulmuş olan şirketimiz, 84 yıllık geçmişiyle Türk müzik tarihinde çok önemli bir yer tutmakta. Yapımcı kimliğinin yanında ODEON, CD ve Plaksan kaset fabrikalarıyla aynı zamanda işin sanayi kısmında da yer almakta. 84 yılda taş plak, 45'lik, LP, bant, kaset ve CD olarak bu dönem içindeki tüm ses taşıyıcılara kayıt yapmış, Münir Nurettin Selçuk, Hamiyet Yüceses, Müzeyyen Senar, Nesrin Sipahi, Ajda Pekkan, Nilüfer, Tanju Okan, Ayten Alpman, Cemile Cevher Çiçek, Âşık Daimi, Hacı Taşan, Nurettin Dadaloğlu gibi burada sayamayacağımız kadar çok, dönemine damga vurmuş birbirinden değerli sanatçıyla çalışmıştır. Arşivinde binlerce eserle Türk müzik tarihinin önemli bir parçası olduğumuzu düşünüyoruz.
Yeniden arşivlere dönüp müzik belleğini dinleyicilere sunmaktaki asıl amacınız ne?
Arşivimizde kayıtlı bulunan çok önemli eserlerin ve seslerin unutulup gitmesini önlemek, bilenlere hatırlatmak, daha genç nesile öğretebilmek, bugün bile pek çoğu bilinen eserlerin orijinal hallerinin nasıl olduğunu gösterebilmek, Türk müzik tarihinin unutulup gitmesini elimizden geldiğince önlemek asıl amacımız.
Bunu yaparken ne gibi sıkıntılarla karşılaştınız? Başınızdan geçen ilginç bir olay var mı?
Bu albümleri hazırlarken de tüm eser sahiplerinden, yorumculardan tek tek izinler alınıyor, bazen ulaşmakta güçlük çekiyoruz, pek çoğunun varislerine ulaşabiliyoruz. Her birinden çok güzel anılar dinliyoruz, onlarla o günlere gitmek yeniden hatırlamalarını sağlamak bizi de mutlu ediyor. Biz sadece kayıtları kopyaladığımız albümler yapmıyoruz. Albüm kitapçıklarından elimizden geldiği kadar çok bilgi ve döneme ait fotoğraflar koyarak arşiv niteliğinde albümler hazırlamaya çalışıyoruz. Tabii bunları toplarken bazen zorluklar yaşıyoruz. Ama bazen de hiç beklemediğimiz anda çok sürpriz bir kayıt çıkıyor ve bizi, projemizi bambaşka yerlere götürebiliyor.
Bir aralar nostalji albümleri çok tuttu ama şimdi esamisi bile okunmuyor neredeyse. Projenizin amacı nostalji yapmak değil sanırım...
Biz yeniden kayıt yapmıyoruz. Orijinal kayıtların plak çıtırtılarını temizleyerek, üzerinde hiçbir değişiklik yapmadan, formunu asla bozmadan albümleri oluşturuyoruz. Amacımız anlaşıldığı anlamda nostalji albümleri yapmak değil, müzik tarihimize sahip çıkacak doğru işler yapmak.
Çok geniş bir arşivin içerisinde çalışıyorsunuz. Sanatçı seçimlerini hangi kritere göre yapıyorsunuz?
Her albümün içeriğine göre seçimler yapıyoruz. Bazen bir albüme sığmıyor, biz de seri albümler yapıyoruz. Mesela Bak Bir Varmış Bir Yokmuş serisi 5 albüm oldu, Evvel Zaman İçinde serisinin yakında 3'üncüsünü piyasaya sunmaya hazırlanıyoruz, Harman serisi 2 albüm oldu, 3'üncüsünün hazırlıkları devam ediyor.
Bu araştırmaları yaparken Türk müziğinin dününe şahit oluyorsunuz. Günümüz Türk müziği bu mirasın ne kadarını kendine kılavuz ediyor?
Bunlardan örnek alanlar da var almayanlar da var. Ama bir Müzeyyen Senar, bir Münir Nurettin Selçuk, bir Hacı Taşan bir daha gelmeyecek. Dinlemek, öğrenmek gerek diye düşünüyorum...
Bu proje çerçevesinde yayınlanan Perihan Altındağ Sözeri albümünün ilginç bir hikâyesi var sanırım...Evet ilginç bir hikâyesi var. Biz bu albümü hazırlamaya 2007'nin Mart ayında başladık. Perihan Altındağ Sözeri Hanımefendi'nin tekrar dinlemek istediği fakat ellerinde hiç kopyası kalmamış son LP'sini tesadüf eseri kuaförü bir açık artırmadan satın alıp kendilerine hediye etmiş. Daha sonra bu LP'yi neden CD'ye aktarmıyoruz fikri oluşmuş. Bunun üzerine bizimle temasa geçtiler ve çalışmalara başladık. Bildiğiniz üzere bu albümleri hazırlamak, izin aşaması zaman alıyor. Maalesef sağlığında bu albümü yetiştiremedik ama görevimizi yerine getirdiğimizi düşünüyoruz.
Bundan sonra hangi çalışmaları göreceğiz?
Yakın geçmişte 34 albümlük Tchaikovsky'den Bach'a, Beethoven'den Vivaldi'ye kadar pek çok ünlü klasik müzik bestecisinin önemli eserlerinden oluşan Classical Jewel Serie'yi çıkardık. Kartonette bestecilerin kısa hayat hikâyelerini anlatarak, klasik müziği sevdirmek amacıyla bir seri hazırladık. Sırada eylül ayında çıkacak Evvel Zaman İçinde 3, Dario Moreno-Odeon Yılları, Aliye Akkılıç-Odeon Yılları, Güldeste 2 (4 albümlük Türk sanat müziği kutusu) var.
(Zaman Gençlik Eki)
Müzik, çok hızlı tüketilen bir nesne haline geldi. Gelecek nesillere bugünden neler kalacak bilinmez ama geçmişten bugüne kalan miras hiç de yadsınamayacak değerde... Odeon firması geçmişin müzik birikimini, aslına uygun biçimde günümüze aktarıyor. Artık İ-pod'umuz Sadettin Kaynak'la, Hafız Kemal'le, Müzeyyen Senar'la, Hamiyet Yüceses'le şenlenebilecek.