« Anasayfa | Künye | Arşiv 19 Mart 2024, Salı
Gündem: Kültür-
Sanat
Gündem: Hayat
40i Gündem Nöbetçi Köşe
40PENCERE
Bolâhenk
Ahmet Çalışır
Mevlevî Âyini: Türk mûsikîsinde bir form

Kulak Arkası

Nurullah Turan

nurullaht@gmail.com

Birkaç "Bir"

30.03.2008 - 19:43

Bir Müzisyen: Souad Massi

Cezayir ve menekşe kelimelerini yan yana getirmeniz kifayet edebilir mi emin değilim Massi'yi anlatırken. Sadelik, zarafet, Akdeniz inceliği ve Cezayir menekşesi. Hele Akdeniz denildi mi ben tav olurum abi diyenlerdenseniz, onu muhakkak dinlemelisiniz. Cezayirli, Berberi ırkına mensup Müslüman bir şair müzisyen Massi. 1972'de dünyaya gelen sanatçının müzikle iştigal serüveni, film müzikleriyle başlıyor ilkin. İzlediği filmlerin aynı zamanda iyi bir dinleyicisi olarak tanıyor, öğreniyor dünya müziklerini. Müzik alemine girişi ise Flamenko tarzıyladır. Ardından Atakor adlı bir rock grubuna üye olarak baştanbaşa dolaşır tüm Cezayir'i. Gezdiği yerlerde duyduğu, daha sonra ustaca kendi yorumuna katacağı yöresel tınıların, yerel şarkıların peşine düşer Massi. (Bu açıdan Kazım Koyuncu'ya benzetiyorum onu. Koyuncu da rock şarkılarla başlamıştı ama bize, Türkiye'de yaşayan insanların bir Karadeniz/laz kulağı olduğunu öğreten şey, onun özgün sesiyle söylediği Karadeniz şarkılarıydı.) 90'larda karışır, karıştırılır Cezayir. Bu vesileyle Cezayir'in İstanbul'una, Paris'e göç ederek bir plak şirketiyle anlaşır sanatçımız. Solo çalışmalarına hız verir ve Raoui (Hikayeci) albümüyle tanıtır kendini önce. Bu albümle müzik otoritelerinin gözüne girer ve Fransa'da Altın Plak ödülüne ve yine prestijli bir ödül olan BBC Radio3'ün ödülüne layık görülür. Ardından yine çoğu şarkısı hit olan Deb (Kalbi Kırık) ve Mesk Elil (Hanımeli) albümlerini çıkarır. Ününün Faioruz'u geçtiği iddiası bir dedikodudan öte ilgi gören Massi'nin özellikle (İlhem) İlham ve Khaoluni (İzin Ver Bana) şarkıları dinleyenleri etkileyecek cinsten güçlü şarkılar. Mesela 'Ghir Enta' şarkısını karşısındaki bir çift göze bakarak dinlemiş birileri vardır muhakkak. Eminim bundan. Pek çok yere gitmiş Souad Massi şarkılarını söylemek için. Türkiye'ye de bir ara yolunun düşmesini temenni ederek dinleyelim, dinleyin. Hakikaten güzel.

Bir Kitap: Mozart'tan Madonna'ya, Almanya Üzerinden...

Mozart'tan Madonna'ya başlıklı kitap YKY tarafından yayınlanmış ve 'popüler müziğin bir kültür tarihi' altbaşlığını taşıyor. Yazarı Peter Wicke, özellikle popüler müzik ve estetik üzerine eleştirel yapıtlar ortaya koyan, bu çalışmaları da farklı dillere çevrilen bir profesör. Kültür tarihçisi sıfatı da eklenebilir buraya muhakkak. Yalnız elimizdeki kitaba hakim olan gri ton, bunu engelliyor sanki biraz. Onbir farklı bölümden oluşan kitap, akademik bilgilere boğulmuş, sıkça tekrarlara yer veren, inceleme havası taşıyan bir doktora tezi izlenimi bıraktı bende. Son iki bölümdeki kuşatıcı bakış hariç popüler müziğin gelişim süreçlerinin incelenmesinin açıkça Almanya yereline hasredilmesi/hapsedilmesi de kitabın debisini sorgulatıyor bize. Ama Wicke'nin sonuç itibariyle bir bürokrat oluşunun bu üslupla, anlatım tarzıyla negatif bir ilişkisi var mı, bilemiyoruz tabi. Yine de kitap, popüler kavramını sigaya çeken kısımlarıyla faydalı bir tarzda ele alınabilir. Bir kalkış noktası olarak ele alınan anekdotu alalım buraya son olarak: "1780 yılında baba Leopold Mozart oğlu Wolfgang Amadeus Mozart'ı geniş dinleyici kitlelerini gözden uzak tutmaması için, bu sözlerle uyarıyordu. 'Sana önerim, çalışmalarında yalnızca müzikten anlayanları değil, anlamayanları da düşünmen... Bildiğin gibi, müzikten gerçekten anlayan 10 kişi varsa, anlamayanların sayısı 100'dür. Bu nedenle popüler denilen ve her kulağı gıdıklayan şeyi unutma.'"

Bir albüm: FD 'den 'Uykusuza Masallar'...

Geçen hafta Feridun Düzağaç'ın son albümüne, Uykusuz Masallar'a kulak verdik. Popüler ortamın tüketim enerjisinden ve hazmetme kuvvetinden olsa gerek, bir müzisyenin önceki şarkılarının ezberlenmiş olması, sonraki şarkılarına opsiyonsuz kulak vermeyi sağlamıyor. Düzağaç'ın bu yeni albümünün fazla yankı uyandırmaması, beni bu kanıya itiyor ister istemez. 'Alev Alev, Düşler Sokağı, Buralardan Gitme' gibi şarkılarda bulunan her neyse, yeni şarkılarda aranmıyor belki. Bu da söylenebilir ama Düzağaç'ın kariyeri açısından bu albümün sağlam bir yerde durduğunu söylemeliyim. Düzağaç, Türk dinleyicisinin ilgisizliğinden şikayetini her fırsatta dile getirse de, son tahlilde kendisi için önemli bir iş yapmış. Sitemizde yayınladığımız söyleşisinde de bunun altını çiziyor aslında bir bakıma. Şair müzisyen kimliği, sözlerin sıkletini biraz hafifletmeye çabalamasına rağmen halen görünür bir yerde. Bu, olumlu bir şey.. Lirizm, sözlerin gücüyle var olduğunda müziği peşinden sürüklemeyi başarıyor. 'Senin İçin, Söz Ver, Çok Aşık' başlıklı birkaç şarkıyı tereddütsüz ekliyorum playlist'ime. Bir de ben bu albümün kapağını çok sevdim ya...

Bir yasak: "Sigaramın Dumanı" Nerede?

Şubat ayının Roll'unda neredeyse mini bir dosya vardı sigara yasağıyla ilgili. Biliyorsunuz, sigara kamusal alan diye tabir edebileceğimiz toplumsal mekanların ekseriyetinde yasaklandı. Mezkur yasak ne zaman ve nasıl yürürlüğe girer bilemiyoruz ama sigara tüketmeyi seven necip milletimizin AB hatırına tepkisizliğini koruduğundan kuşkulanıyorum kendi adıma. Amerikalı şarkıcı ve aktivist Joe Jackson'ın '2003'te' başlıklı 'yasak muhalifi' şarkısının sözlerini ve Sigara Yalanları başlıklı bir yazısını görebilirsiniz dergide. Özellikle yazı, biraz 'komplocu' da olsa sistemin sigara yasağını nasıl işlevsel biçimde kullandığını sarahatle ortaya koyuyor. Yasağa karşı bir tür sigara milliyetçiliği yaptığımız anlaşılmasın, Yeşilaycı kardeşlerimizle de aramız bozulmasın ama Doktor Renaud'ya da kulak verelim: "Günde üç paket içiyorum / Hep aynı tempoda kırk yıldır / Akciğerlerimin rengi yanında / Bask bereleri beyaz kalır /.../ Kurtulmak istiyorum bu zehirden / Ama nasıl da keyif bir yandan / Dert değil göçmek öbür tarafa / Sen de benimle gelirsen ama / Çözümü buldum galiba / Ben bırakacağıma sen başlasan ya."

Cezayir ve menekşe kelimelerini yan yana getirmeniz kifayet edebilir mi emin değilim Massi'yi anlatırken. Sadelik, zarafet, Akdeniz inceliği ve Cezayir menekşesi.  
Albüm AnaliziTümü »

» Kalbe Ruha Giden Şarkılar / Nazan Özcan
» İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Enya / Özlem Ertan
» Alaturka Benim Canım / Cenk Özbay
» Sezen'in Muhteşem Yalnızlığı: Deniz Yıldızı / Pakize Barışta
» Tekil Hayatlar da Bir Gün Devrim Yapar Ya... / Mert Emcan
Albüm TanıtımlarıTümü »

» İstanbul'a Senfonik Üçleme
» Yıllar Sonra Yeniden
» Dostlar Onu Hatırladı
» İncesaz, Kalbimizdeki Denize Yelken Açtı
» Oralara, Buralara, Uzaklara
Bir EnstrümanTümü »

» Sazende ve Sazı: Kemençe / Muhammet Çiftçi
» Sazende ve Sazı: Ud / Muhammet Çiftçi
» Sazende ve Sazı: Perküsyon / Muhammet Çiftçi
» Sazende ve Sazı: Çello / Muhammet Çiftçi
» Dinle Ney'den / Timuçin Çevikoğlu

Yorum yazabilmeniz için üye olmanız gerekiyor. Üye olmak için tıklayın.

(Üye iseniz sayfanın en üstünde sağ tarafta yer alan kısımdan giriş yapmalısınız.)


Henüz yorum yapılmamış.

Üye Girişi
Kullanıcı adı
Şifre
Beni hatırla
Şifremi unuttum!
Ücretsiz Üye Olun!
Son 10 Yorum
toplantı (10.12.2013 - 17:25)
tek söğüt (26.02.2013 - 01:08)
yok var, var var (26.02.2013 - 01:06)
Hoş bir yazı (17.08.2012 - 00:19)
beklerken (27.05.2012 - 21:07)
bir yorum (21.12.2011 - 20:20)
bir yorum (21.12.2011 - 20:13)
işte tam da böyle (18.11.2011 - 20:37)
Gitmek (18.11.2011 - 19:53)
ELİF LAM RA (28.10.2011 - 00:02)
Yorum için üye olun!