"Filmlerini kamerayla değil, projeksiyon aygıtıyla yapan bir sinemacıydı" Jean-Luc Godard
1950'lerin sonları ve 1960'ların başlarında Fransa'da biçimlenen Yeni Dalga (La Nouvelle Vague) akımı, şüphesiz tüm dünya sinemalarını derinlemesine etkilemiş ve sinema tarihinde yeni bir çağ açmıştır. Dönemin ve mekânın sosyopolitik şartları içerisinde yoğrulan akım, gerçekçilik kaygısı taşıdığı kadar tekniği ile de muhalif bir yapıya sahiptir.
Fransız Yeni Dalga sineması, her zaman Godard, Truffaut ve Chabrol gibi yönetmenleri ile tanınır. Ancak bu yazımızda, Bertolt Brecht'un "Kim yaptı yedi kapılı Mısır piramidini? Kitaplarda firavunların adını okursunuz. Kendileri mi kaldırdı firavunlar o koca koca taşları?" dizelerinde dediği gibi sahnedekilerden ziyade kulisteki karakterleri yâd etmek istiyorum. Bu emekçilerinde tepesinde "Henri Langlois" adında, bir sinema aşığı ve gönüllüsü olan film arşivcisi yer almaktadır.
Langlois, 1914 yılının kasım ayında "İzmir"de dünyaya gelir. Arşivleme işine kendi geliriyle ve sadece birkaç filmle başlar, fakat bir müddet sonra koleksiyonu bir çok başlık barındıracak kadar büyür ve Fransız hükümeti Langlois'in arşivini finanse etmeye başlar.
Henri Langlois, George Franju ve Jean Mitry ile 1936 yılında bir araya gelerek "Cinémathèque Française"i, yani Fransız film müzesini ve bu filmlerin gösterimini sağladıkları sinema salonunu kurdular. 1936 yılında 10 filmle başladıkları sevda 70'lerin başına kadar 60,000 film alacak kadar büyüdü. Sıradan bir arşivciden öte olan Langlois aynı zamanda filmlerin saklanması ve yenilenmesi ile de ilgileniyordu. Birçok filmini tahrip olma tehlikesine karşın izletti. Filmlerin yanında, ayrıca sinemaya yönelik projeksiyon makinesı, kostüm ve seçkin salon programlarının da korunmasına yardımcı oldu.
İkinci Dünya Savaşı esnasında Langlois ve arkadaşları, Fransa kuşatması sırasında Nazilerin film yok etme tehdidi üzerine pek çok filmi korumaya yardımcı oldu.
Langlois'in ayrıca Yeni Dalga Fransız yönetmenleri üzerinde çok önemli bir etkisi oldu. François Truffaut, Jean-Luc Godard, Jacques Rivette, Claude Chabrol ve Alain Resnais başta olmak üzere bundan sonraki nesli takip eden yapımcılar da bu kişiler arasındaydı. Bu film yapımcılarından bazılarına "Les Enfants de la Cinémathèque" yani "Sinematek'in Çocukları" denirdi.
1968'de, Fransız kültür bakanı Andre Malaux, Langlois'i iddialara göre aşırı kibrinden ve katı kurallarından ötürü projeye olan mali desteği keserek işine son vermek istedi. Bunun üzerine yerel ve uluslararası bir kargaşa oldu. Birçok sinema tutkunu bu karara karşı protestolar düzenledi; kendilerini Sinematek'in kapısına zincirlediler. hatta Cannes Film Festivali bile o yıl protesto amacıyla durduruldu. Malraux kararını geri almak ve Langlois'e işini geri vermek zorunda kaldı. Bu hareketlere Fransa ve diğer ülkelerden yoğun destek gelmişti, usta yönetmenler ve sanatçılar da bu yürüyüş ve protestolara katılmış, hatta polis tarafından tartaklanmışlardır. Hareket her ne kadar Langlois adını taşıyor olsa da entelektüel açıdan başını Andre Bazin'in yetiştirmesi Jean-Luc Godard çekmekte idi.
Langlois üzerine ilk kez 1970 senesinde, Ingrid Bergman, Lillian Gish, François Truffaut, Catherine Deneuve, Jeanne Moreau ve diğer yapımcı, oyuncu ve yönetmenlerle yapılan röportajların gösterildiği Henri Langlois başlıklı İngilizce bir belgeselde Langlois'in hayatının anlatıldığı etkinlik düzenlenmiştir. 1974'te Langlois, sinema üzerine yaptığı çalışmalardan dolayı akademi ödülüne layık görüldü.
2004-2005 yıllarında Jacques Richard, Henri Langlois'in kariyerini anlatan başka bir belgesel yönetti (The Phantom of the Cinémathèque). Bu belgesel arkadaşları, meslektaşları, akademisyenler ve Simone Signoret, Godard, Chabrol, ve Truffaut gibi sinema yıldızlarının röportajlarını içeren bir belgesel oldu.
Henri Langlois 13 Ocak 1977 Paris'te hayatını yitirdi, Cimetière du Montparnasse'da defnedildi.
Fransız Yeni Dalga sineması, her zaman Godard, Truffaut ve Chabrol gibi yönetmenleri ile tanınır.