hep tarih öncesi mi kalacak üstü kaplı defterlerim, genç uyanışım geçmiş zaman olsa da bir yerden tanıyorum seslerinizi beni kim kurtaracak kalbimi kaptırdığım ırmakta boğulmaktan
rüzgârını sevmeliyim bu ıssız kalışımın bağışla beni ellerim koyacak yer bulamıyorum sizi eskiden de böyleydi yani siyah beyazken gülüşlerim derin bir ırmakta ıslanınca yeşil olmuştu gözümdeki kuraklık siz beni böyle bilin ben anadan doğma karanlık
sahi, bu kadar yorulması doğru mu sesimin en yükseğe çıksam şehrin en uzak dağlarına hâlâ duyulmaz mı sesim, sahip bu dinlediğim arabesk kaçamak değiyor tenimin en ince yerlerine artık sesim bana yetmiyor sahip
babası yangın görmüş çocukların is kokuyor saçları ırmaktan uzak kaldım, sesim kayboldu yangın var dört yanımda ırmağım olur musun baba?
hep tarih öncesi mi kalacak üstü kaplı defterlerim, genç uyanışım geçmiş zaman olsa da bir yerden tanıyorum seslerinizi beni kim kurtaracak kalbimi kaptırdığım ırmakta boğulmaktan
rüzgârını sevmeliy