Bizim halkımızı asla Döndüremeyeceksiniz Kızılderili halkına. Biz burada kalacağız Bileklerine çiçekten bilezikler Takınan bu toprakta. Burası bizim yurdumuz Ömrün şafağından beri buradayız Burada oynadık, burada sevdik, burada şiir yazdık Körfezlerine kök salmışız Denizin yosunları gibi. Kök salmışız tarihine Yufka ekmeğine, zeytinine, Sararmış buğdayına Kök salmışız vicdanına. Martlarında kalıcıyız Kalıcıyız nisanlarında Haçlarında çivi gibi kalıcıyız Kalıcıyız keremli nebisinde, Kur'anında Ve On Emir'de kalıcıyız.
Zafer sarhoşluğuna kapılmayın sakın Halid'i öldürdüyseniz Amr gelecek Verde'nin / Gül'ün kanını döktüyseniz Itır / Reyhan kalacak!
Mescid-i Aksa yeni bir şehit Eski hesaba onu da ilave ettik Ateşler değil, yangınlar değil Kandiller aydınlatıyor yolumuzu
Cangılların kamışından Cin gibi çıkarız karşınıza. Cangılların kamışından Posta kolisinden, otobüs koltuklarından Sigara paketlerinden, benzin bidonlarından, Mezar taşlarından, Tebeşirlerden, tahtalardan, kızların saç örgülerinden, Haçların ahşabından, tütsü kaplarından, namaz örtülerinden, Mushaf kâğıdından geliyoruz size karşı Satırlardan ayetlerden... Rüzgâra, suya, bitkilere katılmışız biz, Renkere seslere yoğrulmuşuz biz Kaçıp kurtulamayacaksınız Nil kıyısından Fırat'a kadar Her evde bir tüfek var.
Bizimle rahat edemeyeceksiniz Öldürdüğünüz her kişi yanımızda Bin kez daha ölüyor.
Dikkat edin dikkat edin Pençeleri var nurdan direklerin On gözü var pencerelerin Ölüm sizi bekliyor her geçen yüzde Her bakışta her belde Sizin için saklanmış ölüm Her kadının tarağında Saçının perçeminde.
Ey İsrail oğulları, gurura kapılmayınız Saatlerin akrepleri durduysa da, dönmesi lâzım Yeryüzünü gasb etmeniz korkutmuyor bizi Kartalların kanatlarından düşen tüy Uzun susuzluk korkutmuyor bizi Kayaların kalbinde hep kalacak su Orduları bozguna uğrattınız ama bilinçleri yenemediniz Tepelerinden kestiniz ağaçları, kökleri kaldı
Zebur'da gelenleri okumanızı öğütlüyorum size Tevrat'ınıza dayanmanızı öğütlüyorum size Tur yolunda peygamberinizin ardından gitmenizi Size ekmek yok burada, huzur yok size Her caminin kapısından Her kırık minberin gerisinden Haccac çıkacak geceleyin, Mansur çıkacak
Hüznün çocukları var, büyüyecekler Uzun acının çocukları var, büyüyecekler Toprağın, mahallelerin, kapıların çocukları var, Onların hepsi büyüyecek. Otuz yıldır toplandılar Sorgulama odalarında, polis merkezlerinde, Hapishanelerde Gözlerde yaş misali toplandılar. İşte onların hepsi Bir an gelecek, bir an gelecek Filistin'in bütün kapılarından girecekler.
Türkçesi: İbrahim Demirci
Bizim halkımızı asla Döndüremeyeceksiniz Kızılderili halkına. Biz burada kalacağız Bileklerine çiçekten bilezikler Takınan bu toprakta.