[ Haberler -> Edebiyat Haberleri ] Hilmi Yavuz'a Fahri Doktora 22.05.2007 - 22:20 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, şair, yazar ve düşünür Hilmi Yavuz'a fahri doktor unvanı verdi. Üniversitede 1977-2001 yılları arasında Uygarlık Tarihi, İlk ve Ortaçağ Kültürü, Sanat Estetiği, Çağdaş Düşünce ve Sanat Sosyolojisi dersleri veren Yavuz'a diploması dün akşam yapılan bir törenle sunuldu.
Törene Füsun Akatlı, Talat Halman, Hasan Pulur, Cahit Kayra, Doğan Hızlan, Esin Eden ve Halit Refiğ'in yanı sıra, Yavuz'un eski öğrencileri ve yetiştirdiği şairler Vural Bahadır Bayrıl, Can Bahadır Yüce de katıldı.
Üniversite öğretim görevlilerinden Prof. Metin Ülkü ve Dilbağ Tokay'ın verdikleri 'tadımlık' bir konserin ardından açılış konuşmasını yapan üniversitenin rektörü Prof. Rahmi Aksungur, kendisinin de Hilmi Yavuz'un öğrencisi olduğunu, bazı derslerini kaçırdığı için bugün çok hayıflandığını söyledi.
Okul tarihinde bir ilk Aksungur, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin 125 yılının merkezinde duran hocalardan biri olan Hilmi Yavuz'a bütün öğrencileri adına teşekkür etti. Aksungur, Hilmi Yavuz'a sunulan doktoranın veriliş şeklinin okul tarihinde bir ilk olduğunu söyleyerek bunun gerekçesini şöyle açıkladı:
"Türk Edebiyatı Bölümü, Hilmi Yavuz'a doktora verilmesini istedi. Ve bu isteklerini Fen Edebiyat Fakültesi'ne bildirdiler. Fakülte de senatoya sundu ve doktora senato kararıyla verildi."
Aksungur'un konuşmasının ardında, Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Muharrem Kaya, Kamil Fırat'ın fotoğrafları eşliğinde bir Hilmi Yavuz biyografisi sundu.
Sıra, Yavuz'a fahri doktora diplomasının sunuluşuna geldiğinde Rektör Aksungur bir kez daha kürsüye geldi ve yıllar önceki hocasına cüppesini giydirdi.
Teşekkür konuşması Hilmi Yavuz, teşekkür konuşmasında şunları söyledi: "Benim bu okulda ders vermeye başladığım yıl doğanlar, emekli olduğum yıl mezun oldu. Eğer öğrencilerimin entelektüel ufukları geniş aydınlar olarak yetişmelerine katkıda bulunabildiysem kendimi bahtiyar sayarım. Hocalık, bilgi kadar bilgi iletişiminin hazzıyla da ilişkilidir. Akademi -ben okulun hâlâ bu adını kullanıyorum- edebiyatçıları kendinden sayar. Ahmet Haşim, Ahmet Hamdi Tanpınar, Necip Fazıl, Sabahattin Kudret Aksal'ların içinde olduğu bu edebiyatçı hocalık geleneğinin alçakgönüllü sonuncusu olmaktan gurur duyuyorum."
(Milliyet) |