|
[ Edebiyat -> Kırkpâre ] Kasabanın Berberi / Hisârî 01.04.2000 - 16:00 Bir berbere girdim tıraş olmaya,
Gönülsüz gönülsüz geliyor usta.
Gönlü isteyerek tıraş eder mi?
Parasızlığımı biliyor usta.
Çöktüm bir sandığa, sardı peştamal,
Duvardaki aynada benim hayal,
Zannetti ki yük taşıyan bir hamal,
Üfleyip masayı siliyor usta.
Bakır bir leğeni koydu dizime,
Elini bastırıp sürdü yüzüme,
Sabun köpükleri doldu gözüme,
Bana bakıp bakıp dalıyor usta.
Sabunlu elini sürer yüzüme,
Leğen delik, su akıyor dizime,
Bir de yirişerek bakar gözüme,
Benim bu halime gülüyor usta.
Başımı köpükle badana etti,
Götürdü leğeni, küpüne döktü,
Açtı dolabı bir ustura çekti,
Belinde kayışı, sürüyor usta.
Arada bir suratımda deniyor,
Usturanın değdiği yer kanıyor,
Utancından sağa sola dönüyor,
Kanlı yüze pamuk ekiyor usta.
İkide bir palaskaya sürüyor,
Sözüm ona usturasın biliyor,
Bıçağını bir kağıda siliyor,
Ben "of" dedikçe hiç duymuyor usta.
Suratımsa oldu pamuk tarlası,
Hâlâ bakar, var mı sakal fazlası?
Tıraş bitti ama nerde parası?
Elinde koca şap, sürüyor usta.
Orda duran bir şişeyi döküyor,
O döktükçe pis birşeyler kokuyor,
Bana sürüp, "burnuna da çek" diyor,
Güyâ bize ikram ediyor usta.
Önümdeki peştamalı topladı,
Eliyle de yanağımı yokladı,
Beklerdi ya, bizden bahşiş çıkmadı,
Oracıkta öyle duruyor usta.
Yazıver be usta şöyle bir yere,
Bir ay sonra geleceğim ben yine,
Hasat vakti, yeni girdik ekine,
Harman yapacağım, biliyor usta.
Adımı sanımı deftere yazdı,
Param yok ya, usta buna pek kızdı,
Evden istenilen yağ ile tuzdu,
Heybemde bunları görüyor usta.
Harman sonu yine geldim berbere,
Bu defa çömeldim bir başka yere,
Uzunca bir selam verdim beylere,
Borcu ödenecek, biliyor usta.
Yine buyur etti beni koltuğa,
"Bir çay" dedi yanındaki çocuğa,
Yığılıp kalmışım ben oracığa,
Yorgunun halinden anlıyor usta.
Pazar ettik tavukların yemini,
Keçe teptik koyunların yününü,
Unutmuşum usta, tıraş gününü,
Hesap etti, bunu biliyor usta.
Artık bırakmışım saçı sakalı,
Güler köyün manavıyla bakkalı,
Varsın gülsün, elin kurdu çakalı,
Bak yine de saçım geliyor usta.
Ödedim tüm borçlarımı berbere,
Borçlu dönemezdim asla ben eve,
Bizden selam olsun tüm berberlere,
Yeniden bir harman geliyor usta.
Hisârî der, berberlere darılma,
Borç yiğidin kamçısıdır, sarılma,
Bir gün ödenecek sakın kırılma,
Köylünün halini biliyor usta. |
|
|
|
 Bir berbere girdim tıraş olmaya, Gönülsüz gönülsüz geliyor usta. Gönlü isteyerek tıraş eder mi?  |
|
|
