Bir pencere, bir cam, bir de parmak izleri Dışarısıyla ayırıyorlar beni Uzaktan görüyorum, yakına geliyorum, elimi uzatıyorum Dışarı çıkmak isteyen serçe gibi Ama her deneyişimde yara alıyorum.
Koskoca dikilmiş gri binalar karşımda Sanki bir mağaradayım, Ufak bir delikten giren ışık var yanımda İki yüz elli gram gökyüzünü görüyorum Artık her pencereden baktığımda ağlıyorum.
Bütün çatıların üstünde birer kefen, Belli ki kar yağmış Beyaz örtüyü böyle görmezdim eskiden Gelinliğini giymiş bir kız gibi, Biraz da gözyaşı akıyor ama sadece sevinçten.
Artık kışı daha çok seviyorum yazdan Caddeler, sokaklar, parklar, sahiller, kaldırımlar, Hepsi ayak izsiz kalıyor soğuktan, Düşünüyorum herkes benim gibi bir adım bile atamaz halde, Yıllarca kalkamayacak gibi mühürlendiği koltuktan...
Bir pencere, bir cam, bir de parmak izleriDışarısıyla ayırıyorlar beniUzaktan görüyorum, yakına geliyorum, elimi uzatıyorum Dışarı çıkmak isteyen serçe gibiAma her deneyişimde yara alıyorum.
Koskoca