« Anasayfa | Künye | Arşiv 19 Mart 2024, Salı
Gündem: Kültür-
Sanat
Gündem: Hayat
40i Gündem Nöbetçi Köşe
40PENCERE
İki Nokta Üst Üste
Esma Ürkmez
Matbaadan Tanıtıma Koş!

Yeşilde Durmak
Hale Sert
Kanaviçe

Olay Yeri İnceleme
Zehir Hafiye Battal Küttab
Tezekten Terazi ya da Çok "hit" Alan Hep "tıklanan" Yazı Budur!

[ Kitap -> Ekstra ]

Bir Yılda Kaç Kitap Okuyoruz?

06.06.2008 - 17:05

Türkiye'de ihtiyaç maddeleri sıralamasında kitabın 235. sırada yer aldığı bildirildi. Bağımsız Eğitimciler Sendikasından (BEŞ) yapılan yazılı açıklamada, sendikanın AR-GE biriminin "Türkiye'nin Okuma Alışkanlığı" adlı bir rapor hazırladığı belirtildi.

Rapora göre, Türkiye'de okunan kitaplar, genellikle "siyaset, aşk, cinsellik" konularını işliyor. Günde ortalama 5 saat televizyon seyreden Türk halkı, kitap okumaya yılda yalnızca 6 saat vakit ayırıyor.

Türkiye, kitap okuma konusunda çoğu Afrika ülkelerinin gerisinde kalmış durumda. Japonya'da toplumun yüzde 14'ü, Amerika'da yüzde 12'si, İngiltere ve Fransa'da yüzde 21'i düzenli kitap okurken, Türkiye'de yalnızca on binde l kişi kitap okuyor.

Nüfusu 7 milyon olan Azerbaycan'da kitaplar ortalama 100 bin tirajla basılırken, 71 milyon nüfuslu Türkiye'de bu rakam 2-3 bin civarında kalıyor. Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Raporu'nda kitap okuma sıralamasında, Türkiye 86. sırada yer alıyor. Bir Japon bir yılda ortalama 25, bir İsviçreli 10, bir Fransız 7, bir Türk ise 10 yılda ancak l kitap okuyor. Türkiye'de, okuma alışkanlığına sahip 70 bin kişi bulunuyor.

Rapora göre, Türkiye'de bir kişinin kitap okumaya ayırdığı zamanın; bir Norveçli 300, Amerikalı 210, İngiliz ve Japon 87 katını ayırıyor. Dünya ortalaması da Türklerin ayırdığı zamandan 3 kat fazla.

Birleşmiş Milletlerin yaptırdığı bir araştırmaya göre, kitap için Norveçli 137, Alman 122, Belçikalı ve Avustralyalı 100 dolar, Güney Koreli 39 dolar ayırıyor. Dünya ortalaması 1,3 dolar iken, Türkiye'de bir kişi kitaba yılda ancak 0,45 dolar harcıyor.

ABD'de yılda 72 bin kitap basılırken, Rusya'da 58 bin, Japonya'da 42 bin, Fransa'da 27 bin, Türkiye'de ise 7 bin kitap basılıyor. Türkiye'de dergi okuma oranı ise yüzde 4 olarak belirlendi. İngiltere'de ortalama bir gazete olan günlük The Sun gazetesi Türkiye'deki gazetelerin toplam tirajı kadar satıyor. Türkiye'deki gazete okurlarının yüzde 85'i yalnızca spor ve magazin sayfalarını okuyor.

Türkiye'de bin 412 kütüphane olmasına rağmen, sadece 400'ü uluslar arası kütüphane standartlarını taşıyor. Kütüphanelerdeki kitap sayısı 12 milyon 221 bin 192, kütüphanelere kayıtlı üye sayısı 254 bin 7 ve satın alınan kitap sayısı ise 13 bin 862. "Türkiye'nin Okuma Alışkanlığı" isimli çalışmaya göre, Türkiye'de ihtiyaç maddeleri sıralamasında kitap 235. sırada yer alıyor. Türkiye'de öğrencilerin sadece yüzde 19'u, 25'ten fazla kitaba sahip. Türkiye'de en çok basılan yerli kitaplar Keloğlan masalları, Nasrettin Hoca fıkraları, cinsel içerikli kitaplar, Karadeniz fıkraları ve dini bilgiler ilmihal kitapları, en çok basılan yabancı kitaplar ise La Fontaine fablları, Ezop masalları, Andersen masalları, Çocuk Kalbi ve cinsel konulu kitaplar oluyor. Çocuklara, bebeklik çağından itibaren kitap okunmasını ve önemli günlerde kitap hediye edilmesini öneren uzmanlar, çocukların, okuduğu ve aileleriyle paylaştığı her kitap için onu ödüllendirilmesi gerektiğini belirttiler. Kitap okuma alışkanlığının çocukların bilinçsel ve dil gelişiminde oldukça önemli olduğunu vurgulayan AR-GE uzmanları, öğrencilerin de kitap okumadığını hatta ders kitaplarını dahi okumadıklarını kaydettiler.

(Palandöken Gazetesi)

Türkiye, kitap okuma konusunda çoğu Afrika ülkelerinin gerisinde kalmış durumda. Japonya'da toplumun yüzde 14'ü, Amerika'da yüzde 12'si, İngiltere ve Fransa'da yüzde 21'i düzenli kitap okurken, Türkiye'de yalnızca on binde l kişi kitap okuyor.  
Bize GelenlerTümü »

» Kahraman Üzerine Dersler / Oğuz Karakaş
» Görsel Şiirin İlk Kitabı: Dada Korkut
» Makyaj Hatası / Yavuz Altınışık
» Oluş ve Bozuluş / İbn Sina
» Hiç / Merih Günay
Âlemde Ne Var?Tümü »

» Müziğin Gücü / Çeviri: Hale Sert
» İstanbul'daki Muhalif İranlıların Kısa Tarihi - 2 / Cihan Aktaş
» Tahran Kitap Fuarı'nda İlginç Bir Panel - 1 / Cihan Aktaş
» Benazir Butto'nun Son Sözleri / Çeviri: Hale Sert
» Temizlik: Nereden Nereye... / Çeviri: Hale Sert
Halep&ArşınTümü »

» Hrant Dink Sonrası "Yitik Yürek" Tartışması
» "Atatürk ve Din" Tartışması
» "Tasavvuf Neşriyatı" Tartışması
» Paramparça Entelektüeller ve Fikirler: "İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri" Başlıklı Ertelenen Konferans Sonrasında Türk Entelijansiyası
» "Bir Zamanlar Bir İsmet Özel Vardı..." Tartışması

Yorum yazabilmeniz için üye olmanız gerekiyor. Üye olmak için tıklayın.

(Üye iseniz sayfanın en üstünde sağ tarafta yer alan kısımdan giriş yapmalısınız.)


Toplam 1 yorum yapılmış. Yorumların tamamını görüntülüyorsunuz.

"Martin Eden" ve "Siyah Kan"ı okudum. Her ikisi de beni üzdü.
"Martin Eden"'de kendi çabalarımdan bir parça bulduğum için, başarıya ulaştığı/sıkıntıların bittiği günlerde, sevdiğinin kendisine dürüst olmayıp/paraya önem veren biri olduğunu anlaması ve herşeye sahip olup, aslında hiç bir şeyi olmadığını/her şeyin boş olduğunu görmesi/anlaması ve...

"Siyah Kan" ise bazen bağıra bağıra, bazen araya sıkıştırılmış cümlelerle "Her Müslüman kötüdür/teröristtir/(hatta) iğrençtir" diye okuyucuyu ikna etme(Kandırma) çabası zaten midemi bulandırmıştı. Sonra sapıklığa/katilliğe övgü tarzı da canımı sıktı.
Teknik olarak ise basit sahnelerde ne kadar ayrıntıya girse de(Ki tarzı bu) zorluklarda kolaycılığa kaçması, yazar'ın olmadık ülkelerde kolayca aradığı kişilere ulaşması/ kolayca konuşturması, sahne ayrıntılarındaki çabasını bu kısmlarda zerre göstermemesi. Katilin bütün zorluklara rağmen istediği gibi ülkeler arası seyahat edip, kurbanına ulaşması...
(Oysa 'Leylerin Uçuşu' güzeldi.)

ahmetunalcam (26.09.2008 - 11:41)

Üye Girişi
Kullanıcı adı
Şifre
Beni hatırla
Şifremi unuttum!
Ücretsiz Üye Olun!
Son 10 Yorum
toplantı (10.12.2013 - 17:25)
tek söğüt (26.02.2013 - 01:08)
yok var, var var (26.02.2013 - 01:06)
Hoş bir yazı (17.08.2012 - 00:19)
beklerken (27.05.2012 - 21:07)
bir yorum (21.12.2011 - 20:20)
bir yorum (21.12.2011 - 20:13)
işte tam da böyle (18.11.2011 - 20:37)
Gitmek (18.11.2011 - 19:53)
ELİF LAM RA (28.10.2011 - 00:02)
Yorum için üye olun!