« Anasayfa | Künye | Arşiv 4 Ekim 2024, Cuma
Gündem: Kültür-
Sanat
Gündem: Hayat
40i Gündem Nöbetçi Köşe
40PENCERE
Edeb Yahu
Nedret Kudret
Erdem Bayazıt Ey!

Gölgelik
Köksal Alver
Tek Söğüt

Dil Ağacı
İbrahim Demirci
Kafı Yutanlar

Kelimeler ve Şeyler
Abdullah Harmancı
Seni Ne İhtiyarlattı?

Mızrak ve İlmihal
Ahmet Murat
İmamın Hatırlanışı

Saksağan
Osman Özbahçe
Dünya Aklıma Yatmıyor

Şiir Çıkmazı
Mehmet Solak
Kimi, Nereye Götürür Şiir?

[ Edebiyat -> Ekstra ]

Kültür Bakanlığı'nın Nasrettin Hoca'ya Ettiği Ayıp!

Nurettin Albayrak

11.02.2007 - 12:33

Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı'nın uzun süredir sözü edilen Türk Edebiyatı Tarihi (IV cilt, İstanbul 2006) nihayet elimize ulaştı. Her kitap okuyucusu gibi biz de merakla sayfalarını çevirmeye başladık. Eserin tamamında görülen birçok tutarsızlıktan önce -Ömer Lekesiz'in Yeni Şafak Kitap ekinin (s. 20) Ekim 2006'da yayımlanan sayısındaki kısa yazıya bakılabilir- Nasrettin Hoca'ya hakaret anlamı taşıyan 'Nasrettin Hoca' (c. I, s. 661-666) maddesi üzerinde duracağız.
Birçok okuyucu gibi bizi de merakta bırakan sorulardan biri, "Türkiye'de Nasrettin Hoca'yı yazacak kimse yok muydu ki bu madde David S. Sayers adlı bir müsteşrike yazdırılmıştır?"... Belki bir kısım okuyucu "Bir müsteşrikin Nasrettin Hoca'yı yazmasında ne sakınca var?" diyebilir. O zaman hemen şunu sormam gerekiyor: "Acaba müsteşriklerin yazdığı yazılar editörler tarafından okunmaz ve düzeltilmez mi?" Söz konusu eserdeki 'Nasrettin Hoca' maddesi için böyle bir kural uygulandığı kesin. Türk Edebiyatı Tarihi'nde 'Editörler' olarak adları geçen yedi bilim adamının Davit S. Sayers'in 'Nasrettin Hoca' maddesini okumadıkları da...

David S. Sayers'in garip iddiaları

Şimdi gelelim bizi bu 'kesin' kanaate götüren hususlara: a) David S. Sayers, Nasrettin Hoca'nın gerçekte yaşayıp yaşamadığından söz etmekte; sonunda da böyle birinin yaşamadığı yönünde kanaat belirtmekte. b) Bir fıkradan hareketle Nasrettin Hoca'nın 'hırsız' olduğunu söylemekte. c) Nasrettin Hoca fıkralarının oluşmasında tarihî Nasrettin Hoca'nın ve Türk kültürünün doğrudan bir katkısı olmadığından söz etmekte. d) Nasrettin Hoca'nın sadece birçok kültürde olan bir edebiyat tipinin Türk kültüründeki yansıması olduğu ve Hoca'yla ilgili fıkraların Türk kültürüne özgü olmadığı gibi varsayımları destekleyen ipuçlarının bulunduğunu söylemekte; ancak bu ipuçlarını belirtmekten kaçınmakta. e) Başka kültürlere ait fıkralarla Hoca'nın fıkralarının birbirine çok benzediğini, Hoca'ya ait olan fıkraların aslında onun olmadığını vurgulamakta. f) Fıkraları gerçek bir tarihî kişiliğe atfetmenin 'yanlış'lığından söz etmekte. g) Fıkralarda başlangıçta görülen 'güçlü ve iktidar adayı kadın'ın yenilip XVII. yüzyıldan sonra yerini Hoca'nın kanatları altına sığınan 'aciz bir varlığa' bıraktığını belirtmekte. h) Yine bir fıkradan hareketle 'eşekle girişilen cinsel ilişki' sonucu Hoca'yı âdeta sapık göstermeye çalışmakta.

Hoca hakkındaki ciddi kaynaklar

David S. Sayers, Nasrettin Hoca'yla ilgili maddeyi hazırlarken söylediklerinin doğru olduğuna okuyucuyu inandırmak için çok kurnazca davranmış, Hoca'nın tarihî kişiliğinden söz eden kitap ve makalelerin hiçbirine 'Kaynakça'da yer vermemiş. Şimdi Nasrettin Hoca'nın yaşadığını belgelerle ortaya koyan müellifleri ve eserlerini/makalelerini sıralayalım: İbrahim Hakkı Konyalı, Nasreddin Hocanın Şehri Akşehir: Tarihî- Turistik Kılavuz, (İstanbul 1945). Bu eserin özellikle 456-477 No'lu sayfalarıyla 721-758 No'lu sayfalarına bakılabilir. Ümid Sinan Topçuoğlu, Nasreddin Hoca ve Lâtifeleri, İstanbul 1980; Erdoğan Tokmakçıoğlu, Bütün Yönleriyle Nasrettin Hoca, Ankara 1981; Özcan Mert, "Nasrettin Hoca'nın Soyu ile İlgili Belgeler", III. Milletlerarası Türk Folklor Kongresi bildirileri, Ankara 1986, c. II, s. 259-268; Mitsuko Kojima, Nasrettin Hoca ile Japonya'daki İkkyu'nun halk bilimi bakımından karşılaştırılması (Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, 1991); Mikâil Bayram, Tarihin Işığında Nasreddin Hoca ve Ahi Evren, İstanbul 2001; Abdullah Özbek, Bir Eğitimci Olarak Nasreddin Hoca, Konya 2004; Mustafa Duman, Nasreddin Hoca Kitapları Açıklamalı Bibliyografyası (1480-2004). Duman'ın bu eserinde elli dokuz yazma ve elli dokuz Arap harfli basma olmak üzere, Nasrettin Hoca'yla ilgili 2064 eser, içeriklerinden de söz edilerek tanıtılmıştır. Ahmet Yaşar Ocak, "Nasreddin Hoca'nın Yaşadığı Sosyal Çevre", Din Öğretimi Dergisi, s. 29, Ankara 1991, s. 11-17; Mustafa Kutlu, "Nasreddin Hoca", Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, (Dergâh Yay.), c. VI, s. 523-526.

Halk edebiyatı ile uğraşan araştırmacılar yakından bilirler ki her ülkenin sözlü edebiyat ürünleri diğer bazı ülkelerin aynı tür edebî eserleriyle benzerlik gösterir. Başta halk masalları olmak üzere destanlar, atasözleri, efsaneler için geçerli olan bu durum, fıkralar için de geçerlidir. Nasrettin Hoca fıkraları da başta Arapların Cuha'sı olmak üzere Almanların Till Eulengspiegel'i, Amerikalıların Paul Bunyan'ı, Bulgarların Hıtar Petar'ı, İngilizlerin Joe Miller'i, İtalyanların Bertoldo'su, Rusların Balakirew'i, Yugoslavların Kerempuh ve Era'sı, Japonların Ikkyu'su adına mal edilen fıkralara benzerlik gösterebilir (bu konuyla ilgili daha geniş bilgi için Saim Sakaoğlu'nun Türk Fıkraları ve Nasrettin Hoca, Konya 1992 adlı eserine bakılabilir). Bu benzerlik, büyük bir ihtimalle insanların fıtrî özelliklerinin birbirine benzemesinden kaynaklanıyordur. Üzerinden yüzyıllar geçtiği için, tarihî belgeler yeterli bilgi vermese bile, Anadolu'dan yayılan Nasrettin Hoca fıkralarının Doğu-İslâm zekâsının bir ürünü olduğu, ciddi araştırmacıların hemen hepsi tarafından kesin bir kabul görmektedir.

Müsteşrik Sayers, İlhan Başgöz'den söz etmekle beraber, Başgöz'ün Nasrettin Hoca fıkralarının belirlenmesinde göz önünde bulundurulması gereken hususlarla ilgili kanaatlerine hiç değinmemiş. Oysa gerek Başgöz, Geçmişten Günümüze Nasreddin Hoca (İstanbul 1999, s. 108) gerek Şükrü Kurgan, Nasrettin Hoca (Ankara 1986, s. 207) gerekse Alpay Kabacalı, Bütün Yönleriyle Nasreddin Hoca (İstanbul 1991, s. 32) adlı eserinde Nasrettin Hoca fıkralarının belirlenmesinde şu hususların göz önünde bulundurulması gerektiğini ısrarla söyler: a) Sarhoşluk ve içki bulunan fıkralar, b) Nasrettin Hoca'nın içki meclisi içinde gösterildiği fıkralar, c) Hoca'yı olduğundan zengin gösteren fıkralar, d) Hoca'nın ahmak ve sersem gösterildiği fıkralar (Hoca'nın bir sıkıntıdan kurtulmak için aptallık tasladığı durumlar hariç) e) Çapkınlık, iffetsizlik ve sadakatsizlik barındıran fıkralar f) Hoca'nın cimri gösterildiği fıkralar, g) Hoca'nın mutasavvıf gösterildiği fıkralar, h) Dalkavukluk içeren fıkralar, i) Hoca'nın bir bey veya paşanın emrinde gösterildiği fıkralar, j) Hoca'nın mevki sahibi gösterildiği fıkralar, k) Hoca'nın kuvvetli ve genç bir delikanlı gibi gösterildiği fıkralar, l) Uzun, okunması veya anlatılması dakikalarca süren fıkralar... Nasrettin Hoca'ya ait olamaz. Buna göre Sayers, Nasrettin Hoca'ya ait olmayan fıkralardan hareketle, başta Türk milletinin, sonra da bütün dünyanın sevgili Nasrettin Hoca'sını karalama yoluna gitmiş, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kültür Bakanlığı da bu milletin değerlerine saldıran birinin yazısını yine bu milletin parasıyla basılan bir edebiyat tarihine rahatlıkla koymuştur.

Nasrettin Hoca'nın fıkralarını; aykırı konuşmayı seven, aklıselimi kuvvetli, neşeli, babacan bir tip olan Hoca'nın kendisini Türk halkı geçmişte sevdiği gibi, gelecekte de sevecektir. Türkiye Cumhuriyeti'nin Kültür Bakanlığı da en kısa sürede Türk halkından özür dileyerek Nasrettin Hoca ile ilgili iftira dolu bu maddeyi eserden çıkarmalıdır.

"Kültür Bakanlığı'nın Nasrettin Hoca'ya Ettiği Ayıp!", Nurettin Albayrak, Kitap Zamanı, Sayı: 13 (5 Şubat 2007), sayfa 28.

Birçok okuyucu gibi bizi de merakta bırakan sorulardan biri, "Türkiye'de Nasrettin Hoca'yı yazacak kimse yok muydu ki bu madde David S. Sayers adlı bir müsteşrike yazdırılmıştır?"...   
Edebiyat DergilerindenTümü »

» Düşman Kazanma Sanatını Bilen İnsan / Sami Güçlü
» Hamdolsun Teşrifatçı Değilim / Hüseyin Akın
» Babam Gelmiş Babam Gitmiş Türkiye Varmış Türkiye Yokmuş / Osman Özbahçe
» Epik ve Dramatik Şiir Hakkında / Goethe-Schiller
» Evden Bozma Bir Pansiyon / Hayriye Ünal
Türk Şiir AnıtlarıTümü »
» Şeyh Galib
» Taşlıcalı Yahya
» Ahmet Haşim
» Namık Kemal
» Mehmet Akif Ersoy
KırkpâreTümü »

» Suç Bende / Deniz Işık
» Sesinden İçmek Senin / İnci Okumuş
» Gittin / Ramazan Özer
» Akasya Ağacı / Atilla Akın
» Son / Senem Gezeroğlu

Yorum yazabilmeniz için üye olmanız gerekiyor. Üye olmak için tıklayın.

(Üye iseniz sayfanın en üstünde sağ tarafta yer alan kısımdan giriş yapmalısınız.)


Henüz yorum yapılmamış.

Üye Girişi
Kullanıcı adı
Şifre
Beni hatırla
Şifremi unuttum!
Ücretsiz Üye Olun!
Son 10 Yorum
toplantı (10.12.2013 - 17:25)
tek söğüt (26.02.2013 - 01:08)
yok var, var var (26.02.2013 - 01:06)
Hoş bir yazı (17.08.2012 - 00:19)
beklerken (27.05.2012 - 21:07)
bir yorum (21.12.2011 - 20:20)
bir yorum (21.12.2011 - 20:13)
işte tam da böyle (18.11.2011 - 20:37)
Gitmek (18.11.2011 - 19:53)
ELİF LAM RA (28.10.2011 - 00:02)
Yorum için üye olun!