[ Haberler -> Müzik Haberleri ] Afrika Annesini Kaybetti 12.11.2008 - 10:52 Tüm şarkılarını Güney Afrika'daki ırkçılıkla mücadele için söyleyen "Afrika Anne" lakaplı Miriam Makeba, 76 yaşında bir konser için gittiği İtalya'da hayatını kaybetti
Geçen hafta Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan başkanlık seçimlerinden Barack Obama'nın galip ayrılması, milyonlarca insanı gözyaşlarına boğmuştu. Yüzlerce yıl boyunca renkleri yüzünden ikinci sınıf insan muamelesi gören bir halkın ruh halini çok iyi yansıtıyordu bu gözyaşları. Anayurtlarından, çözülmesi yüzlerce yıl alacak kölelik zincirlerine bağlanarak sürülen ve uzak diyarlarda yaşamları beyaz adamın verdiği keyfî kararlarla biçimlenen bir halkın çocuğu dünyanın en güçlü ülkesinin lideri olmuştu nihayet. Obama'nın sembolik anlamı büyük bu zaferinden kısa bir süre sonra, yaşamı boyunca ülkesi Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeki ırk ayrımcılığıyla mücadele eden Afrika'nın sesi Miriam Makeba'nın ölüm haberini aldık.
Bir konser vermek için İtalya'ya giden Miriam Makeba, dün sabah erken saatlerde İtalya'nın kuzeyindeki bir hastanede yaşama veda etti. 76 yaşındaki sanatçı, sevenleri tarafından "Afrika Anne" ve "Afrika Şarkılarının İmparatoriçesi" olarak adlandırılıyordu. Pazar akşamı verdiği konserden sonra kalp krizi geçiren ve İtalya'nın Castel Volturno kentindeki özel Pineta Grande Kliniği'ne kaldırılan Miriam Makeba'nın yaşam ipliği, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kopuvermişti, ülkesinden binlerce kilometre uzaktaki bir kentte. Makeba'nın ırk ayrımcılığının getirdiği trajediler ve müzik dolu yaşamının sonlanmasının ardından İtalyan ANSA Ajansı'nın geçtiği haberde, Makeba'nın İtalyan bir gazetecinin bir mafya üyesi tarafından tehdit edildiğine şahit olması yüzünden kalp krizi geçirmiş olabileceği bilgisi yer alıyordu.
1932 yılında, Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde dünyaya gelen ve ırkçılığa karşı yürüttüğü mücadelerlerden dolayı 1959 tarihinde ülkesinden ayrılmak zorunda kalan sanatçı, 1960 yılında annesinin cenaze törenine katılmak için Güney Afrika Cumhuriyeti'ne giriş yapmak istemiş fakat dönemin ayrımcı yönetimi bu isteği geri çevirmişti.
Miriam Makeba sadece ayrımcılığa karşı verdiği mücadele ile değil müziğiyle de silinmez bir iz bıraktı ardında. Afrika müziğini uluslararası alanda icra eden ilk şarkıcı olan ve 1960'lı yıllardan itibaren Afrika'nın sesini dünyaya duyurma misyonunu üstlenen Makeba, yaşamı boyunca bu doğrultudaki çalışmalarını sürdürdü.
Makeba profesyonel kariyerine 1950'li yıllarda Cuban Brothers grubuyla birlikte sahne alarak başladı. Ardından jazz grubu Manhattan Brothers ile birlikte Güney Afrika, Rhodesia ve Kongo'yu da kapsayan bir turneye çıktı. Kadın vokal grubu Skylarks'a katılan ve sonrasında ilk solo albümünü kaydeden sanatçı, 1959 yılında jazz opera tarzındaki King Kong müzikalinde başrol aldı.
Sanatçı, ülkesinden ayrıldıktan sonra Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleşti ve 1960'lı yıllarda burada aralarında Pata Pata, The Clinique Song ve Tanzanian Malaika'nın da yer aldığı klasikleşmiş şarkılarını seslendirdi. Ülkesindeki ayrımcı rejime karşı mücadele etmeyi sürgündeyken de sürdürdü.
31 yıl boyunca Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, Gine ve Belçika'da sürgün hayatı yaşamak zorunda kalan Miriam Makeba, 1990 yılında dönemin Güney Afrika Cumhurbaşkanı F. W de Klerk'in yaptığı reformlardan sonra ülkesine giriş yapabildi. 31 yılın ardından kavuşulan anavatana duyulan özlem ve kavuşma sevinci, sanatçının duygusal anlar yaşamasına neden oldu. Makeba, "Evime 31 yıl boyunca neden gidemediğimi hiçbir zaman anlayamadım. Ben suç işlemedim" sözleriyle ifade etmişti mağduriyetini.
Henüz ortada "world music" diye bir kavramın bile olmadığı dönemlerde değişik tarzları harmanlayarak kendine özgü bir müzik dili yaratan Makeba'nın albümleri dünyanın her tarafındaki önemli plak şirketlerince yayınlandı.
Makeba, 1976 yılında yaptığı bir konuşmada Güney Afrika Cumhuriyeti'ni açıkça ırk ayrımcılığı yapmakla suçlamış ve bu yüzden Güney Afrika hükümeti Makeba'nın şarkılarının radyo ve televizyonlarda yayınlanmasını yasaklamıştı. Bu yasak 1989 yılına kadar devam etti.
(Taraf) |