"bir ikindi çiz bana reiS cansıkıntısı olmasın onda." (Yaşar Bedri Özdemir)
İşte bir ikindi bana, can sıkıntısı yok içinde. Gül kokmuyor zaman. Ortadan kalkmıyor sokaklar yağmurdan sonra. Sonsuz bir maviyi uzatmıyor gözlerimize gökyüzü. Ellerimiz titrek, ellerimiz soğuk. Yakamızda buruşturulmuş hayatımız. Köşebaşlarında bizi bekleyen gölgemiz. Düşlerimiz, daha dün bizi kendimize karşı kışkırtan, her yanımızı ihanetlere garkeden düşlerimiz. Yine de can sıkıntısı yok bu ikindide. "Daha önce durduğum yerdeyim / duyarım düşündüğüm sesleri / ben onları düşünürken beni düşünen sesleri / sözlerimin düşürdüğü gölge: KENDİM." "Denizi, maviyi ve esrikliği seviyorum Savunmam bundan ibarettir reis." Evet, evet savunmam bundan ibaret. Sıkıntı yok içimde. Ama çokça isyan, çokça ilenç var. Ben şimdi burada, bu masa başında, gözlerim mavi, içim köpük köpük deniz, boynumda her zamanki esrikliğim, müebbet bir dostluğun halkalarını geçirmekteyim bileklerime. Hem ellerime hem ayaklanma. Haydi katıl bana halkalansın umutlarımız. Kulak ver 'halkaların ezgisi'ne. Sarsak yalnızlıklar sarmasın her yanımızı. Ne ayrıntılarda kalsın ne sıyrıntılarda aşkımız. Yakamızdan düşmesin hüzün. "Ki hüzündür en çok yakışan bize." Bırak putlarını hem yontsunlar hem gömsünler şimdiki zaman korsanları. Onlar da tarih olacaklar yakında. Toprak olacaklar. Gel, yanıbaşıma gel, otur şuracığa. Bak zaman geçiyor. Kocaman bir ikindi akşama boyanıyor. Akşama kalmasın vuslatımız.
______________________________ Şairin yeni çıkan kitabından: "Arada Bir Yerde, Mehmet Solak, Saçak Yay., Mersin 2006."
İsmine çeşitli edebiyat dergilerinden aşina olduğumuz Mehmet Solak mektuplardan oluşan "hüzünârâ"da hayata bir edebiyat molası verdiği anları paylaşıyor..