« Anasayfa | Künye | Arşiv 9 Aralık 2024, Pazartesi
Gündem: Kültür-
Sanat
Gündem: Hayat
40i Gündem Nöbetçi Köşe
40PENCERE
İki Nokta Üst Üste
Esma Ürkmez
Matbaadan Tanıtıma Koş!

Yeşilde Durmak
Hale Sert
Kanaviçe

Olay Yeri İnceleme
Zehir Hafiye Battal Küttab
Tezekten Terazi ya da Çok "hit" Alan Hep "tıklanan" Yazı Budur!

[ Kitap -> Âlemde Ne Var? ]

Müziğin Gücü

Çeviri: Hale Sert

01.09.2008 - 14:34

Plato'ya göre müzik sanatı, ahlaka ve siyasi realiteye sıkıca bağlıdır. Öyle ki müzik sistemindeki her değişiklik buna mukabil siyasi bir değişim gerektirecektir. İki bin beş yüz yıl sonra, klasik müziğin yüksek sınıf yaşam tarzının bir aksesuarı olarak görüldüğü bir zamanda, Plato'nun algılayışı uzak ve hatta saçma görünmektedir. Elbette, bugün klasik müzikle uğraşan pek çok insan kendi sanatlarına çok büyük kültürel bir önem atfetmektedirler, fakat bunlardan çok azı kendilerini ikna ederek bunu ifade edebilmektedirler.

Böylelerinden biri, Arjantin doğumlu, İsrail ve Filistin pasaportuna sahip orkestra şefi ve piyanist Daniel Barenboim'dır. Barenboim 1999'da Edward Said'le West-Eastern Divan Orkestrası'nı kurduğundan beri, müziğin ve müzik yapmanın, sosyal ve siyasi faydaların en yüksek seviyede ve güçlü bir şekilde gelişmesi için gerekli kuvvetler olduğunu savunur. BBC Reith'de ve Harvard Norton'da 2006 yılında ders vermeye davet edildiğinde her ikisi için de Müziğin Gücü konu başlığı olarak seçti ve şimdiki sayı da bu derslerle şekillendi.

"Everything is Connected" (Her şey Birbirine Bağlıdır) basit ve güçlü bir temel felsefedir. Farklı seslerin-siyasi iradenin farklı ifadelerinin ve farklı davranış normlarının- birbirleriyle çarpıştığı ve yarıştığı bir dünyada yaşıyoruz. Bazı mücadeleleri duymak gerekirken; diğerleri daima varmış gibi görünürler. Birbirine zıt seslerin uyumlu bir şekilde çalışmasının mükemmel bir modeli müzikte vardır.

Müziği birlikte çalma tecrübesi veya yalnız başınıza müzik dinlemek insan psikolojisini, diğerleriyle duygusal bütünleşme kapasite derinliğimizi arttırarak dengeye ve işbirliğine uyumlu hale getirebilir. Barenboim kitabında: "Bireysel, sosyal ve siyasi meselelerin birbirlerini etkilemediklerini ve birbirlerinden bağımsız olduklarını ne çok düşünürüz." diye yazar ve "Müziğin bize öğrettiğine göre birbirinden bağımsız neredeyse hiçbir unsur yoktur." diye ekler.

Bazılarına göre, müzik ve toplumun bu analizi Plato'nun benzetmesinden daha az zorlama görünmez. Fakat Mozart'ın finalinin yapısını tartışmak ya da Wagner'i Yahudi bir topluluğa dinletmeyi tartışmak, Barenboim'ın ne kadar ikna edici bir şef olduğunu kanıtlar. O kendisini basitçe ama basitleşmeden ve okurun nerede durmasını, düşünmesini ve en nihayetinde dinlemesini yönetircesine kasten yavaş ritimlerle yazdıklarıyla ifade eder.

Barenboim düşüncelerini çoklukla arkadaşı Said'e borçludur. İsrail-Filistin ayrımının zıt yanlarında birlikte çalıştıkları gibi bu iki adam ayrışan farklı bir konuda da, icra eden ve eleştiren olarak beraber çalıştılar. Said, Kolombiya Üniversitesi'nde İngilizce ve karşılaştırmalı edebiyat profesörü olmak ve Orta Doğu ve uluslar arası politikada tartışmalara neden olan bir yorumcu olmak gibi yüksek profilli rollerine ek olarak Amerika'nın önde gelen sol tandanslı siyasi haftalık gazetesi olan Nation'da 1986'dan vefat ettiği 2003'e kadar müzik eleştirmenliği yaptı.

Nation'da yayınlanmış makalelerinin ve araştırmalarının kronolojik olarak derlendiği "Music at the Limits" (Sınırlardaki Müzik) Amerika'da 2007'nin sonlarında, İngiltere'de ise yeni yayınlandı. Bu kitap; Glenn Gould, Wagner'de ortodoksluktan kaçınmak ve doğal olarak Barenboim gibi konular üzerinde Said'in derin düşüncelerine ulaşılabilir bir gözden geçirme sağlamaktadır. Bütün makaleler, Said'in kültürel eleştiriye ve bireysel performansları detaylı değerlendirmekten kaçınarak belirli bir işin o dönemdeki kültürel ve sosyal yankılarını daha kapsamlı araştırmaya dönük birbiriyle bütünleşen yaklaşımlarını örnekler.

Said'in yeni bir yanı

Said'in en tanınmış kitabı olan "Oryantalizm" (Batı'nın Ortadoğu kimliğini inşası üzerine kışkırtıcı bir açıklama) 30 yıl önce basılmıştı fakat yaygın olarak eleştirel yeniden değerlendirmelerin öznesi olmaya hala devam etmektedir. "Music at the Limits" sırayla ona ya rağbet gösteren ya da onu şeytanlaştıranların arkasında kaybolmuş gibi görünen bir yazarı tazeleyen bir bakış açısı sunar. Bu eğlenceden, yani genel olarak değişken olan bu koleksiyondan, daha enformel ve daha çok kendi kıyafetleriyle bir Said çıkar. Onun yazıları, diğer her türlü konuda yazılmış diğer yazılarda çok az görülen muazzam bir heyecan, derin ve geniş bir anlayışla ayrılır.

(Bu yorum The Economist Dergisinin 21 Ağustos sayısında yayınlanmıştır.)

Bölünmenin iki yakasındaki dostlar Daniel Barenboim ve Edward Said müziğin toplum üzerinde genellikle küçümsenmiş etkisini tartışıyorlar.  
YAZININ GÖRSELLERİ:
Halep&ArşınTümü »

» Hrant Dink Sonrası "Yitik Yürek" Tartışması
» "Atatürk ve Din" Tartışması
» "Tasavvuf Neşriyatı" Tartışması
» Paramparça Entelektüeller ve Fikirler: "İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri" Başlıklı Ertelenen Konferans Sonrasında Türk Entelijansiyası
» "Bir Zamanlar Bir İsmet Özel Vardı..." Tartışması
Arşivlik HayatlarTümü »

» Asaf Hâlet Çelebi 100 Yaşında / Ömer Faruk Şerifoğlu
» Arşivcilerin Babası: Muallim Cevdet / Zeynep Berktaş
Âlemde Ne Var?Tümü »

» Müziğin Gücü / Çeviri: Hale Sert
» İstanbul'daki Muhalif İranlıların Kısa Tarihi - 2 / Cihan Aktaş
» Tahran Kitap Fuarı'nda İlginç Bir Panel - 1 / Cihan Aktaş
» Benazir Butto'nun Son Sözleri / Çeviri: Hale Sert
» Temizlik: Nereden Nereye... / Çeviri: Hale Sert

Yorum yazabilmeniz için üye olmanız gerekiyor. Üye olmak için tıklayın.

(Üye iseniz sayfanın en üstünde sağ tarafta yer alan kısımdan giriş yapmalısınız.)


Henüz yorum yapılmamış.

Üye Girişi
Kullanıcı adı
Şifre
Beni hatırla
Şifremi unuttum!
Ücretsiz Üye Olun!
Son 10 Yorum
toplantı (10.12.2013 - 17:25)
tek söğüt (26.02.2013 - 01:08)
yok var, var var (26.02.2013 - 01:06)
Hoş bir yazı (17.08.2012 - 00:19)
beklerken (27.05.2012 - 21:07)
bir yorum (21.12.2011 - 20:20)
bir yorum (21.12.2011 - 20:13)
işte tam da böyle (18.11.2011 - 20:37)
Gitmek (18.11.2011 - 19:53)
ELİF LAM RA (28.10.2011 - 00:02)
Yorum için üye olun!