Edebiyatımızın Coğrafyasını Geliştiren Bir Yazar: Talip Apaydın
Seray Şahiner
05.07.2008 - 01:21
Efendilik ile köylülük arasında
Literatür Yayınları ilk yayımlanışından neredeyse 50 yıl sonra, Talip Apaydın Kitaplığı başlığı altında yazarın üç romanını yayımladı. "Sarı Traktör", "Tütün Yorgunu" ve "Ortakçılar" romanlarını kapsayan serinin ön plana çıkan yanı, köy gerçeğini ve yaşamını yalın bir dille anlatması.
1926'da Polatlı'ya bağlı Ömerler köyünde doğan Talip Apaydın, sonradan göç ettikleri Kapılı köyünde büyüdü. Köy okulunda okuyan Apaydın, Çifterler Köy Enstitüsü'nü, ardından Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü Güzel Sanatlar Bölümü'nü bitirdi. Bu arada şiir ve öyküler yazmaya başladı. 1946'dan bu yana yazın ve düşünce dergilerinde sürekli yazan Apaydın'ın roman, öykü, şiir ve anı türlerinde kırka yakın kitabı yayımlandı.
Ülkenin çeşitli yörelerinde otuz yıl öğretmenlik yapan Apaydın; Dursun Akçam, Fakir Baykurt, Mehmet Topasan'ın da içinde bulunduğu diğer köy enstitülü yazar arkadaşlarıyla birlikte köy yaşamını, köy insanlarının sorunlarını konu edinerek edebiyatın coğrafyasını genişleten isimlerden biri oldu.
Ortakçılar ile ağaların dünyası
Literatür Yayınları'nca yayımlanan üç romana baktığımızda, "Ortakçılar" isimli eserin Talip Apaydın'ın yaşamıyla en çok örtüşeni olduğunu görüyoruz. Köyünden ayrılıp köy enstitüsünde okumaya giden Sefer'in yaz tatilinde babasının ortakçılık yaptığı köye geri dönmesiyle başlayan roman boyunca, Sefer'in okumuş kimliğine köylülerce yüklenen efendilik ve kendisinin içinde hissettiği köylülük, okulda kendilerine öğretilen insanların eşit olduğu düşüncesi ve babasının çalıştığı çiftlikteki ağaların ezici üslupları karşısında ikileme düşmesini ve bir sorgulama sürecine girmesini anlatıyor yazar. O dönemde belli bir kesimin köy enstitülülerine bakış açısı ve enstitülerin kapanma aşamasına nasıl geldiği de ortaya seriliyor bir yandan.
Sefer'in babası, çalıştığı çiftliğin sahibinin uzaktan akrabasıdır. Israrlara dayanamayarak akrabasının evinde kalan Sefer, ne bu evde rahat eder ne de babası ile diğer ortakçıların yanında. Babası beylerle yakınlaşmasını, onların gözüne girmesini, böylece 'büyük adam' olma yolunda ilerlemesini isterken, beylerin köylülere yaklaşımı son derece aşağılayıcıdır. Sefer, ortakçılar ile beylerin, ağaların dünyasını yakından görür ve kendisi ile bu iki kesimin arasındaki uçurumu derinden hisseder.
Köyünden ayrılarak başkalarının toprağını ekip biçen, bunun karşılığında ürününü toprak sahibiyle paylaşmak durumunda kalan, 'efendiler'in karşısında el pençe divan duran ortakçıların güç yaşamının anlatıldığı roman, çiftçi babalarının "büyük adam olsunlar, bey olsunlar" diye şehre okumaya gönderdikleri köy çocuklarının bilinçlenme sürecini de anlatıyor.
Köy enstitülerinin işleyişi
Tekrar köye dönüp öğretmen olmak üzere enstitülere okumaya giden gençlerin ideallerini de yansıtan "Ortakçılar", köy enstitülerinin işleyiş ve eğitim tarzı hakkında da bilgi veriyor. Enstitü bitince köylere atanıp öğretmenliğe başlayan gençler, işe ders anlatarak değil, köyde okul yoksa okul yaparak başlıyor.
Köydekilere bahçecilik, arıcılık gibi gelir sağlayabilecekleri türlü yöntemleri öğretiyorlar. Bu durumun o dönemde köy enstitülerine karşı olanlarca aleyhte kullanılmasını, "Öğrencileri ırgat gibi çalıştırıyorlar, siyasete alet ediyorlar" laflarıyla enstitülerin saygınlığına gölge düşürülmeye çalışılmasını da anlatan bir roman "Ortakçılar".
Ilk baskısı 1964'de yayımlanan roman, anlatıldığı dönemle ve köy enstitüleriyle ilgili fikir sahibi olmak isteyenler ile romanda yalın üslup sevenler için kaçırılmaması gereken bir eser.
Milliyet Kitap, Haziran 2008
Literatür Yayınları ilk yayımlanışından neredeyse 50 yıl sonra, Talip Apaydın Kitaplığı başlığı altında yazarın üç romanını yayımladı. "Sarı Traktör", "Tütün Yorgunu" ve "Ortakçılar" romanlarını kapsayan serinin ön plana çıkan yanı, köy gerçeğini ve yaşamını yalın bir dille anlatması.