Neden hayata gelemeyip de hayata düşüyoruz, neden yalanlara herkesten daha çok sarılmaktayız, neden ille de algımızın yazısı oluyor bu ülke, medya bize hep "beyaz" ya da "kırmızı"sını sunuyor peki amaaaa "Biraz Türkler" de kim oluyor, halk tipi soygun da ne demek kardeşim, hayat mizahı kaç geçiyor sahi, bir riyalar ülkesine mi düştü ömrümüz, sizin miladınız da 12 eylül mü, anasına bakıp da daha mı iyi anlarız yavruvatanın gerçek halini, paşa çayı içmek neden yaramaz bize, biz aslında ağlamayı mı severiz, geyik muhabbeti kaç yaşında dersiniz, ünlü olduğunuzu nasıl anlarsınız, halk sahiden bunu mu istiyor, ekranlarda "ağa" düzeni sizi de rahatsız ediyor mu, altın kalpli "Deha" bey geride neler bıraktı anımsıyor musunuz, sizin ailenizde Alzheimer hastası var mı, deprem önceden nasıl mı belli olur, sen büyüyünce suçlu mu olacaksın çocuk, jeneriğe saygı istemek kimin aklına gelir, ünlü olduğunuzu nasıl anlarsınız, eğitimi dershaneyle sağlayan başka bir ülke daha var mı şu dünya üzerinde, sahi n'olacak bu Amerika'nın hali, "Sol"umuz neden ortada kaldı, Türkler dünya ahret Marslı olursa n'olur, zamane hırsızını ve kendinizi ne kadar tanıyorsunuz, simitten midir Türk'ün sarayı, popu çıkmış hayatlarımızın pop bekçileri kimler, "ilk ben yaptım oldu" hastalığının ne olduğunu biliyor musunuz, "Damdaki Mizahçı" birden bire neden vazgeçer halkını uyandırmaktan?.. Bu ve bunun gibi daha pek çok hayat sorusunun cevabı bu kitaptaki Cihan Demirci usulü deneme yazılarında... Okumayı denemeyen asla bilemez!..
25 yılı bulan yazarlık serüveninde şiirden, özdeyişe, denemeden öyküye, anıdan biyografiye, incelemeden romana, çocuk kitaplarından fıkraya dek pek çok türde ürün veren, bugüne dek yayınlanmış 23 kitabı 260 bini aşan bir satışa ulaşan ancak medyamızın pek de yüz vermediği, günümüzün popüler kalabalıklığından inatla uzakta duran Cihan Demirci'nin Bileşim Yayınevi'nden çıkan "HAYATA DÜŞEN YALANA SARILIR" adlı deneme kitabında birbirinden duyarlı, usta işi, sarsıcı deneme yazıları yer alıyor... Bazıları Radikal gazetesinin Pazar eki "Radikal-İki"de yayınlanmış, kimileri ilk kez okurun karşısına çıkan bu yazılar, gazete yazısının ötesine geçerek denemeyle öykü arasında oldukça farklı bir tat sunuyor farklı sesler arayan okurlara...
Günümüz Türk mizah edebiyatının "ilkeli" kalemlerinden biri Cihan Demirci... Kendine özgü bir mizah yaratmasını bilmiş, kalemde durduğu gibi durmayan, duran kelimelere oldukça iyi vuran bir sözcük ustası. Kendi deyişiyle; çılgın kalabalıklardan uzakta bir "Damdaki Mizahçı" o. 80'li yıllarda mizah yazınımıza gürültü koparmadan, yepyeni soluklar getirmeye başlamış, kendi kuşağının öncü isimlerinden biri...
Cihan Demirci, bir solukta okunacak bu yazılarda bazen "Algımızın Yazısı", bazen de "Riyalarımızın Ülkesi" diye seslendiği ülkesi Türkiye'ye ve Türk insanının geldiği, getirildiği o absürd noktaya bakıyor ince, keskin ve ironik bir gözlem gücüyle...
Hayata Düşen Yalana Sarılır, Cihan Demirci, Deneme, Bileşim Yayınevi, 2004, 224 sayfa
Neden hayata gelemeyip de hayata düşüyoruz, neden yalanlara herkesten daha çok sarılmaktayız, neden ille de algımızın yazısı oluyor bu ülke, medya bize hep "beyaz" ya da "kırmızı"sını sunuyor peki amaaaa "Biraz Türkler" de kim oluyor, halk tipi soygun da ne demek kardeşim, hayat mizahı kaç geçiyor sahi, bir riyalar ülkesine mi düştü ömrümüz, sizin miladınız da 12 eylül mü, anasına bakıp da daha mı iyi anlarız yavruvatanın gerçek halini, paşa çayı içmek neden yaramaz bize, biz aslında ağlamayı mı severiz, geyik muhabbeti kaç yaşında dersiniz, ünlü olduğunuzu nasıl anlarsınız, halk sahiden bunu mu istiyor, ekranlarda "ağa" düzeni sizi de rahatsız ediyor mu, altın kalpli "Deha" bey geride neler bıraktı anımsıyor musunuz, sizin ailenizde Alzheimer hastası var mı, deprem önceden nasıl mı belli olur, sen büyüyünce suçlu mu olacaksın çocuk, jeneriğe saygı istemek kimin aklına gelir, ünlü olduğunuzu nasıl anlarsınız, eğitimi dershaneyle sağlayan başka bir ülke daha var mı şu dünya üzerinde, sahi n'olacak bu Amerika'nın hali, "Sol"umuz neden ortada kaldı, Türkler dünya ahret Marslı olursa n'olur, zamane hırsızını ve kendinizi ne kadar tanıyorsunuz, simitten midir Türk'ün sarayı, popu çıkmış hayatlarımızın pop bekçileri kimler, "ilk ben yaptım oldu" hastalığının ne olduğunu biliyor musunuz, "Damdaki Mizahçı" birden bire neden vazgeçer halkını uyandırmaktan?.. Bu ve bunun gibi daha pek çok hayat sorusunun cevabı bu kitaptaki Cihan Demirci usulü deneme yazılarında...