Kaldırımların ve gecenin başladığı; Dünyanın soylu ve soysuz, Bitimli ve bitimsiz zevklerinin Anlamını yitirdiği; Sevincin ve hüznün, Apansızın heykelleşip Apansızın mumyalandığı yerde, Baltalanmış hayallerin yorduğu mafsallarından, Asil ve yorgun isyanlar boşanan, Masalını müşfik kaldırımların Soğuk ıslaklığında arayan, İri bakışlı bir çocuk gördüm.
Sokak çocuğu idi belli ki Sokakların çocuğu idi. Vurulmuş hayal güvercinlerinin, Soğuk kaldırımlara ve Sarhoş haykırışlarına rağmen Yaşatmağa çalıştığı; Kokuşmuş hayatların Ve yaşanmamış masalların kutsadığı, Kirli, yorgun, hasta ve zavallı bir çocuk...
Kirli, çünkü... Günah çıkarma ayinlerinden arakladığı saadetten mahrum. Evet, kirli... Paslanmış ruhların, Artık kapanmağa yüz tutmuş gözeneklerinden Sızamayan saf suyun Fiziksel aklama kudretine Alabildiğine lâkayd, Alabildiğine umursamaz.... Suya düşman bir yüreğin sahibi çocuk. Su! Işıltılı hayatların haram saadetine ortak, Posası çıkmış vicdanların Aymaz bir müttefiğidir su! Öyleyse, Masalını kaldırımlarda arayan İri bakışlı çocuk, Kirlidir ve Ebediyen kirli kalacaktır. Kaldırım saadetinin olmazsa olmazıdır bu!
Kaldırımların ve gecenin başladığı; Dünyanın soylu ve soysuz, Bitimli ve bitimsiz zevklerinin Anlamını yitirdiği; Sevincin ve hüznün, Apansızın heykelleşip Apansızın mumyalandığı yerde, Baltalanmış ha
sevgili arkadaşım.Günümüzün en belirgin sorunu sokak çocukları.Üstelik hiç birşey yapamadığımız ve zaman zaman acıyarak ama sadece acıyarak baktığımız bu çocukları az da olsa net bir şekilde kaleminize almışsınız.Tebrikler.Ben soruyorum,asıl kirlilik onların yüzlerinde ya da ellerinde mi yoksa biz insanlığın vicdanında mı?Sevgilerle kalalım.