Sûfiler manevî tecrübelerini anlatmak için birbiriyle irtibatlı üç terim kullanmıştır: vecd, vücûd ve tevâcüd. Vecd ya da vücûd, öncelikle bir şey bulmak, bilmek, tevacüd ise bulmak için insanın kendini zorlaması demektir. Tasavvufun teorik gelişimiyle paralel olarak sufinin vecd halinde bulduğu ya da bulmak için kendini zorladığı hali anlatan vücûd, felsefe ve kelamda aşina olduğumuz varlık anlamına doğru bir anlam genişlemesi kazanmış olsa bile sufiler varlık ile bilmek ya da bulmak arasındaki ilişkiyi her zaman korumuştur. Bu meyanda varlık ve bilmek arasındaki ilişki bir sebep sonuç, hatta madde-suret ilişkisi gibidir. Sadreddin Konevî, varlığı mutlak anlamda kullandığında Tanrı'yı kasteder. Bu anlamda varlık ya da Tanrı, Metafizik'in konusudur. Bu yaklaşım, başından beri kendilerince veya başkaları tarafından varlığın birliği diye isimlendirilen bir öğreti etrafında teşekkül etmiş bir ekolün ana fikri haline gelmiştir. Konevî varlık ve bilgi arasındaki bu ilişkiyi sürdürür ve söz gelimi Tanrı'ya varlık demenin bilgi ve dolayısıyla sınırlama ve tanımlama anlamına geldiğine dikkat çeker. Bu yönüyle sufiler için bilmek ve varlık, birbirini istilzam eden iki şeydir.
En genel kavram olması itibariyle kendinden başka bir şey ile tanımlanamayan varlık başta Tanrı olmak üzere içinde insanın da bulunduğu bir gerçekliği işaret ederken, bilgi insanın bir parçasını teşkil ettiği bu genel gerçeklikle ilişkisini tanımlar. Varlık-bilgi ilişkisi Mutlak Varlık'ın tecellisiyle de izah edilebilir. Buna göre öncelikle mutlaklık bilgi dışı olmak demektir. Mutlak Varlık'ın bilinmeye yönelmesi ise taayyün, takayyut, tecelli vb. gibi bilgiyle ve tanımlamayla ilgili terimlerle ifade edilir. Bunların hepsini kapsayan terim ise, nüzul veya tenezzül'dür. Varlığın taayyünü tenezzül, buna karşın insanın seyr ü sülûk serüveninde yukarı doğru terakkisi ise urûc-mirâc terimiyle ifade edilir. Konevî'nin bilgi ve varlık görüşünü araştırmak, en genel ifadesiyle Konevi'nin Metafizik anlayışını araştırmak; Tanrı, âlem, Tanrı-âlem ilişkileri, ilahi isimler, insan, nefs teorisi, varlıklar arası ilişkiler vb. görüşlerini ayrı ayrı ele almak demektir.
Sadrettin Konevi'de Bilgi ve Varlık, Ekrem Demirli, İz Yayıncılık, 370 sayfa
İbn Arabi düşüncesinin temel kapılarından birisi olan Sadrettin Konevi'nin düşüncelerini enine boyuna inceliyor. Tasavvuf, bilgi ve varlık felsefeleriyle ilgilenenlere rehberlik ediyor.