Henüz Çekil(e)memiş Film Öyküleri / Mustafa Nogay Kesim
14.06.2005 - 22:40
YALANCIGÖKÇEYAZIN
O gece 27 evde 28 mum yandı. İlk mâhur beste o gecenin sabahı çalındı. Mavitaşgözlere dikili mumlar o günden sonra uğur sayıldı.
İÇKİ MASASINDA ÜÇ PAPAZ
Ramazan, gece masalara dökülen anıları, acıları, kahkahaları topluyor. Yarın yenileri saçılacak etrafa. Başka masalarda başka papazlar, başka gıcıklanmalar, gül hatırlar, yere düşüp kırılan babaanneler... Ya sonra, gündoğumu! Ramazan toplayacak onları...
ÇANÇİÇEKLERİ
Sağcısı solcusu portreler; üzerinde devrimci, milliyetçi şiirler... Yazdan kıştan manzaralı kartlara, biz zahmet etmeyelim diye iyi dilekler, bayram tebrikleri yazılmış...
ADI TEMMUZ OLMALI
Hiç mi çocuk yok artık? Çaba Sokak çocuk sevmez mi? Oysa, Devrim Sokağın neşesiydi çocuklar... Gülen kahkahaları, ağlayan mızmızlanmalarıydı... Önü arkası, sağı solu, saklanmayan ebesiydi... Kaldırım taşları 'Japon Kale' dierği;asfaltı gazoz kağaı yeriydi... Toprağı müselles, çamuru çiviydi... Ya şimdi?
SONER'İN MENDİLİ
Selamsız gecelerin gülümsemeyeniydi. Günaydınsız sabahların yalnızı... İnadına sohbetlere inat susmuştu. O ki, yaşadığı kente gece sevişmeleri kokusunu veren... Ve sabah mahmurluğunu, şehrin süsü bir topun ağzında yaşayan... Lokanta çöplerinden ekmeğini çıkaran... Ve günün telaşında, kaybolanlardı sağdan soldan... Kalabalık kentin, içinde yaşattığı yalnızlıklardan sadece biriydi o.
KATİNA
Tabii ya, masanın camı altında duran plâğın kapağındaki kadındı gazetedeki fotoğraf. Yunus'un gençliğinde çok sevdiği o kadın şarkıcının resmi... Recep, gazetedeki habere şöyle bir göz gezdirdikten sonra, "İyice yaşlandı artık, daha bi duygusal oldu..." diye düşünerek işinin başına döndü. Yunus yerinden kalkana kadar da başını kaldırıp bakmadı babasından yana. Baksa, babasının dolu dolu gözlerle, uzun uzun oğlunu süzdüğünü görecekti... Masada duran aile fotoğrafının üstüne düşen göz yaşlarına tanıklık edecekti... Fotoğraftaki Recep'in anacığına, hiç alışkanlığı olmadığı halde, bir buse kondurduğuna kesin çok şaşacaktı. Ama Recep bakmamıştı. Babasının sesine iyi ki kaldırıp başını baktı. Yunus, ayaklanmıştı; gidiyordu Yunus; Recep'in babası.
HİÇ
Bir avuç sonsuzluktur benim doğduğum topraklar. Ne batıdır ne doğu, hem batıdır hem doğu! Sonsuzluğun üstüne örtülü bir sırdır Anadolu! Her sır gibi aşikardır görene! Bakana görünmez de, hazinedir görene! Her sır gibi sırlıdır, meraka uyanır. Anadolu, merak edenleri uyandırır. Köşe bucak hikayeler yaşanmıştır, yaşanır. Dilden dile anlatılır. Uyanan uyanır! Uykuda inat edenlere Allah selamet versin!
Henüz Çekil(e)memiş Film Öyküleri, Mustafa Nogay Kesim, 28 Organization
YALANCIGÖKÇEYAZIN
O gece 27 evde 28 mum yandı.İlk mâhur beste o gecenin sabahı çalındı.