« Anasayfa | Künye | Arşiv 9 Aralık 2024, Pazartesi
Gündem: Kültür-
Sanat
Gündem: Hayat
40i Gündem Nöbetçi Köşe
40PENCERE
İki Nokta Üst Üste
Esma Ürkmez
Matbaadan Tanıtıma Koş!

Yeşilde Durmak
Hale Sert
Kanaviçe

Olay Yeri İnceleme
Zehir Hafiye Battal Küttab
Tezekten Terazi ya da Çok "hit" Alan Hep "tıklanan" Yazı Budur!

[ Kitap -> 40ikindi Kitaplığı ]

Boğucu Kültür

Jean Dubuffet

01.12.2005 - 11:20

Boğucu Kültür
Jean Dubuffet
Çeviri: İsmet Birkan
Dost Kitabevi Yayınları, Haziran 2005
Sanat - Eleştiri, 90 sayfa

Günümüzde adı geçen, tarih kitaplarında değerli eserler verdikleri yazan, eserleri kütüphanelerde ve müzelerde sergilenen sanatçılar, acaba gerçekten sanatın özüne en yaklaşmış kişiler miydi? Yoksa bu sanatçılar otoritenin çıkarları doğrultusunda kendilerini kabul ettirebildikleri için eserleri değer gören, yıpranmadığı için günümüze kadar gelen ve günümüze ulaştığı için çok değerli kabul edilen o dönemin belki de gerçek sanatından çok daha arka planda kalan, "ürünler" miydi?

Kültürel kalıpların sanatın sesini boğduğu, belirli bir aydın kitlesinin sanat hakkında üst üste yığılmış bilginin dışında kalan özü yok saydığı fikrinden yola çıkan Fransız ressam ve yazar Jean Dubuffet, sanat eserini kültür polislerine beğendirme çabasının sanatın gelişmesine set çektiğine vurgu yapıyor. Eskideki bilinen, onaylanan ve toplum içinde yükselmeye katkı sağlayan eserlerin ortak kararla yüceltilmesine 1960'lardan örnek vererek kültürün belli bir aydın sınıf tarafından yazılmasına, kültür ve ticaret arasındaki ilişkinin sanatsal eylemin ortaya çıkmasına engel olduğunu belirtiyor. Bugün halk sanata "gülünç bir uğraş, beceriksizlerin vakit geçirme yolu, yararsız ve aylak işi ve üstelik sahtekârlığa bulaşmış bir etkinlik" olarak bakıyorsa bunu kültürün sanatçı ile halkı birbirinden ayırıcı kriterlere hapsedilmesinde ve bunu onun korunması ve gelişmesi için destekmiş gibi gösterilmesinde aranması gerektiğine vurgu yapıyor. Sanatın kabullenilmiş bir kurumsallıktan, genel ölçütlerle daraltılmasından ve sadece yönlendirmeyle sevilmesinden uzaklaşma yolundaki "ham sanat" teorisini ortaya koyuyor.

Kitaptan:

"Sıradan insanların kafalarına, alışılagelen kültürel biçimlendirme yollarının sanatsal yaratı için tek kabul edilebilir yollar olduğu fikri yerleştirilecek yerde, kendi başlarına, kendi istediklerine uygun, yeni ve görülmedik biçimlendirmeler, kendi hamurlarının doğasına uygun kalıplar bulmaları önerilip teşvik edilseydi, sanırım pek çok kişinin kendisini sanatsal yaratıya verdiğini görürdük. Onları ürkütüp caydıran, sunulan kalıplardır ki zaten bunlara da ancak belli bir tür hamur, onların hamuruna hiç de uymayan bir hamur dökülebilir. Bu yüzden vazgeçiyorlar. Kültür, yumurtaların çatlamasını engellemekle gerçekten büyük başarı gösteriyor."

Günümüzde adı geçen, tarih kitaplarında değerli eserler verdikleri yazan, eserleri kütüphanelerde ve müzelerde sergilenen sanatçılar, acaba gerçekten sanatın özüne en yaklaşmış kişiler miydi? Yoksa bu sanatçılar otoritenin çıkarları doğrultusunda kendilerini kabul ettirebildikleri için eserleri değer gören...  
Kitap MedyasıTümü »

» Edebiyatımızın Coğrafyasını Geliştiren Bir Yazar: Talip Apaydın / Seray Şahiner
» 'Yaratıcı Yazarlık' ve Buluşları / M. İlhan Atılgan
» Gazete-Dergi Okurluğu / Eser Karakaş
» Torpilli Kitap: Sokakta / Haydar Hepsev
» Bilge Karasu Okuma Kılavuzu / Gonca Özmen
EkstraTümü »

» Uykusuzluk / Mehmet Uğurlu
» Bir Yılda Kaç Kitap Okuyoruz?
» Doğu'nun Meyvelerini Batı'nın Tepsisinden Sunmak / Ali Ayten
» Kitapçı / Mehmet Ulusel
» "Aşk Istırapsız Olmaz" / Nuri Altun
Dergi SergeniTümü »

» Dergi Yazarının Tadı Başka
» Anlayış Dergisi Artık Tüm İçeriğiyle İnternette
» Karagöz 7 Çıktı
» Dergâh Dergisi Yine Dopdolu
» Türk Edebiyatından "Kaşgarlı Mahmud" Özel Sayısı

Yorum yazabilmeniz için üye olmanız gerekiyor. Üye olmak için tıklayın.

(Üye iseniz sayfanın en üstünde sağ tarafta yer alan kısımdan giriş yapmalısınız.)


Henüz yorum yapılmamış.

Üye Girişi
Kullanıcı adı
Şifre
Beni hatırla
Şifremi unuttum!
Ücretsiz Üye Olun!
Son 10 Yorum
toplantı (10.12.2013 - 17:25)
tek söğüt (26.02.2013 - 01:08)
yok var, var var (26.02.2013 - 01:06)
Hoş bir yazı (17.08.2012 - 00:19)
beklerken (27.05.2012 - 21:07)
bir yorum (21.12.2011 - 20:20)
bir yorum (21.12.2011 - 20:13)
işte tam da böyle (18.11.2011 - 20:37)
Gitmek (18.11.2011 - 19:53)
ELİF LAM RA (28.10.2011 - 00:02)
Yorum için üye olun!